FETÖ'nün yeni medya silahı Çağlayan dergisi mi?
Fethullah Gülen'in eski sağ kolu Nurettin Veren, FETÖ’nün “Çağlayan” adlı yeni dergisi hakkında önemli bilgiler verdi.
Nurettin Veren, Yeni Akit gazetesindeki “FETÖ’nün yeni silahı Çağlayan dergisi takibe alınmalı” başlıklı yazısında, kapatılan “Sızıntı” dergisinin ardından “Çağlayan” adıyla yeni bir dergi çıkarılmasını Cemaat’in geçmişinden örnekler vererek anlattı.
Nurettin Veren, “Sızıntı dergisi Fetö’nün kurdurduğu, Öğretmenler Vakfı tarafından 1970’li yıllarda, ilk defa çıkarılmış olan aylık bir basın organıdır. 17-25 ve 15 Temmuz darbe hareketlerinden sonra, örgütün bütün kurumlarına, el konulduğu gibi, Sızıntı dergisine ve bütün örgütün ve Feto kitaplarının basıldığı en büyük kalesi olan, Çağlayan matbaacılığa da el konuldu ve kayyım atandı. 1993 yılında Halk Bankası’ndan, Türkiye Öğretmenler Vakfına, sembolik bir fiyatla (45 bin lira) karşılığında tahsis edilmişti. Bugün öğrendiğime göre, Fetö Çağlayan isminde yeni bir dergi çıkarmış. Çağlayan Sızıntı’nın tam tersine, artık bütün dünyaya gürül gürül meydan okuma safhasına girildiğinin mesajını veren bir dergi.”
“ÇAĞLAYAN MATBAACILIK ŞİRKETİ VAR”
Cemaat’in “cesaretlendirmek ve yüreklendirmek” adına “Çağlayan” adlı dergiyi çıkardığını ifade eden Nurettin Veren şöyle devam etti:
“Televizyonlardaki Fetö’nün verdiği görüntülü mesajdan daha çok, Çağlayan dergisinde açık açık strateji ve taktikler vererek, örgüt yeniden motive ve dizayn edilmeye çalışılacaktır. Dünyaya meydan okuma manasında, Çağlayan dergisi hatta, pek yakında bir de Şelale diye bir dergi çıkarılırsa hiç şaşırmayın. İzmir Sarnıç semtinde örgütün dünya çapında 5. sırada olduğu söylenen, Çağlayan matbaacılık şirketi var. 27 bin metrekare alana sahip bu baskı merkezi, sıfır makinelerle dünyanın en modern bir tesisi olarak, Fetö’nün bütün kitaplarını ve Sızıntı dergisinin, KPSS ve diğer soru kitapçıklarının basıldığı en önemli bir Fetö karargahı idi. Bu dev kuruluşun başında, Feto’nun kardeşleri saltanat sürmekteydi.”
KAYYUM HAKKINDA FETÖ SUÇLAMASI
Nurettin Veren, “Sızıntıyı basan Çağlayan matbaacılık, yeni çıkan dergiye isim olarak konuldu” diyerek şunlara dikkat çekti:
“Çağlayan matbaasına atanan kayyım Ali Sarı Aydın’ın, Fetö’ye yakın olan personeli koruyup kolladığı hakkında, İzmir Cum. Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, matbaa içerisinde Fetöcülerin, AK Parti taraftarı olan işçilere baskı uyguladıkları iletilmiştir. Ak Parti hükümeti ve teşkilatı ve pek çok kamu kuruluşundaki görevliler, maalesef Fetö’nün bu kuru gürültülerinin karşısında, yapacakları Fetö’ye karşı mücadeleyi şimdilik rölantiye alıp, 16 Nisan’ı beklemeyi tercih ettiklerini üzülerek görüyoruz. Fetö’nün bu çıkışlarından etkilenmiş, korkmuş, hatta geri adım atmış olanlar da var. Bazı tertiplenmiş konferansları bile iptal etmekte fayda mülahaza eden, valiler de var. Onların küstahlığına karşı, AK Parti teşkilatının en önemli isimleri meydanlara çıkıp, gürül gürül mücadele etmeyi, Fetö’yü bastıracak her türlü operasyonları yapıp, bu referandum öncesi her türlü riski göze alarak, ‘Hayır’la mücadele edeceklerini ve Evet diyeceklerini, en net bir şekilde açıklamaları gerekir. Ortada durmak ve böyle bir mücadelede kazananın tarafında olmayı tercih etmek, münafıklık değil midir?”
Nurettin Veren, yazısının son bölümünde ise 16 Nisan referandumu gerekçe gösterilerek iptal edilen konferanslarına tepki gösterdi. Veren özetle şunları yazdı:
“Ben pek çok yerde konferans yapmak için, kendimi topun ağzına koyduğum halde, ‘hocam konferansları 16 Nisan’dan sonraya erteleyelim’ diyenlerle, inşallah yakın bir gelecekte tekrar görüşeceğiz ve hesaplaşacağız. İzmir’de almış olduğum bir konferans teklifinin özellikle ertelenmesi, beni bu sözleri söylemeye mecbur etti.
Referanduma bir ay kala, Beril Dedeoğlu’nun, geçici olarak atanmasının ve Fetö’ye yakınlığından dolayı, halkımızda ve tüm EGE’de, meydana gelen tepkiler ve kafa karışıklığı, Ak Parti Hükümetine ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın tayin etmiş olduğu, Mustafa Cüneyt Hoş Çoşkun’un görevinden geçici olarak alınmasının, en kısa zamanda düzeltileceğini umut ediyoruz.”