Fikri Sağlar'dan sonra bir CHP'li vekil daha Akşam'a konuştu!

CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol AKP'ye yakınlığıyla bilinen Akşam gazetesine konuştu. Erol, partisi CHP hakkında, "Mensubu olduğum CHP’nin geçmişten gelen ‘karşıtlık’ gibi kötü bir alışkanlığı var" dedi.

Meclis’te PKK'ya yönelik olarak yaptığı konuşma nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arayıp tebrik ettiği Erol, muhalefetin alternatif üretmesi gerektiğini söyledi.

Akşam'da Yelda Gökdağ imzasıyla yayımlanan haber aynen şöyle:

Terör örgütü PKK tarafından Tunceli'de vahşice katledilen öğretmen Necmettin Yılmaz'la ilgili Meclis konuşmasıyla Türkiye'nin takdirini kazanan CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, AKŞAM'a konuştu. “Partilerin eksikleri üzerinden siyaset yapmak yerine, sorunun çözümüne katkı sunmamız gerekiyor” diyen Erol, “Özellikle terör konusuna ulusal bir sorun olarak bakmayı başarmalıyız. Kanın engellenmesi, yeni acıların yaşanmaması için bu hepimizin görevi olmalı” dedi.

AK Parti karşıtı değilim
CHP Milletvekili Gürsel Erol şöyle devam etti: Karşıt olmak yerine, alternatif politika ve söylem üretmeliyiz. CHP içinde de bunun mücadelesini veriyorum. Ben bir milletvekili olarak kendimi, AK Parti’nin karşıtı olarak değil, alternatifi olarak görüyorum. Terör sorununun ortak akılla çözümü için TBMM’de bir komisyon kurulabilir. Ülkenin üniter yapısı asla tartışma konusu yapılmadan çözüm yolları aranabilir. Mensubu olduğum CHP’nin geçmişten gelen ‘karşıtlık’ gibi kötü bir alışkanlığı var.


Cumhurbaşkanımız nezaket gösterdi
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini aramasını da değerlendiren Erol, “Cumhurbaşkanımızın, ülkesindeki bir gelişmeyle ilgili milletvekilini arayıp takdir etmesi bir nezakettir. Türkiye’de siyasetin en çok ihtiyaç duyduğu eksik de zaten, anlayış ve nezaket. Gerilim üzerine siyaset yaptığımız için ortak değerler üzerinde birleşemiyoruz. Ortak değerlerimiz ve ortak hareket etmemiz gereken sorunlarımız var” dedi.

Bir eli Kandil, bir eli gizli servislerde
CHP Milletvekili Gürsel Erol, Sırrı Süreyya Önder'in bağlantılarına dikkat çekerek, "Herhalde çok güçlü birileri veya güçlü servisler tarafından korunuyor" diye konuştu.

Konuşmasının ardından Meclis’te HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaşadığı tartışma için Erol, “Sırrı Süreyya Önder’in kim olduğu malumBir eli İmralı’da, bir eli Dolmabahçe’de, bir eli Kandil’de, bir eli gizli servislerde olan bir kimlik. İşin ilginç yanı, bu adamın elini kolunu sallayarak her yerde geziyor, konuşuyor olması. Her halde çok güçlü birileri veya güçlü servisler tarafından korunuyor” değerlendirmesinde bulundu. Erol, "PKK terör örgütü için Tunceli’nin kontrolü önemli. CHP 7 Haziran seçimlerinde Tunceli’de milletvekili çıkaramamıştı. Benim 1 Kasım’da Tunceli’den CHP Milletvekili seçilmem oradaki siyasi psikolojilerini bozdu. Sadece seçilmekle kalmadım, çıkardığım aykırı seslerle de dengelerini bozdum. Necmettin Yılmaz'a sıkılan kurşunlar sadece bir öğretmene değil, aydınlığa, kültürümüze, geleceğimize de sıkıldı. Gencecik pırıl pırıl bir insanı, vahşice hayattan kopardılar. Buna tepki göstermeyip neye tepki gösterecektim" değerlendirmesinde bulundu.

Bir araya gelebiliriz
Erol, “Türkiye, ulusal sorunlar karşısında tek yürek olmayı başarmış bir ülkedir. CHP-MSP Koalisyonu, 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nda ulusal birlikteliğin en gözül örneğini vermiştir. Tüm dünyanın Türkiye'ye yönelik ambargosu, CHP ve MSP'nin birlikte sergilediği direnişle kazanılmıştı. AK Parti ile CHP, ulusal sorunların çözümü için bugün neden bir araya gelemesin?" dedi.

Görevim hükümetle çatışmak değil
Gürsel Erol: Hükümet’in enerji politikası kapsamında Tunceli’de barajlar ve HES yapılıyor. Tunceli halkı bu konuda son derece hassas. Bölge milletvekili olarak görevim, hükümetle çatışmak değil bölge halkının bu hassasiyetine köprü olmaktır. Çünkü bunun çözümü, bu enerji politikalarını geliştiren hükümettedir. Ben de bu sebeple Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerde bulunup, yazılı ve sözlü olarak halkın talebini kendilerine ilettim. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda bir de mektup yazdım.