Finansal balon virüsle patladı: Büyük iflas dalgası yolda
Yaşananların tek başına salgına bağlanmasının yanlış olacağını belirten Selim Somçağ, “Büyük bir finansal balon vardı. Bu balon zaten patlayacaktı. Virüs, bu balonu patlatan iğne oldu” diye konuştu.
Salgın hastalık, sadece ülkelerin sağlık sistemlerini sarsmıyor. Ekonomik güçleri, siyasal bilinçleri, toplumsal dirençleri hakkında da fikir veriyor.
O nedenle iktisatçılar, siyaset bilimciler, sosyologlar da kafa yoruyorlar, salgın sonrası neler olabileceğine dair. Çünkü tarımdan sanayiye, bankacılıktan eğitime dek her alanda tartışma var.
LİBERAL GÖRÜŞLER ÇÖKTÜ
İnsanların sosyal hayatlarının, harcama kalıplarının, tüketim alışkanlıklarının nasıl şekilleneceği sorgulanıyor. Küresel ekonomide neler olabileceği konuşuluyor. Cumhuriyet gazetesinden Barış Doster, ülkemizin önde gelen iktisatçılarından, görüşlerini sosyal medyadan, kendi YouTube kanalı ve internet sitesinden paylaşan Selim Somçağ ile ele aldı.
Somçağ’ın dikkat çektiği noktalar şöyle:
- Liberalleşme zaten iflas etmeye başlamıştı. Bu iflas iyice görünür oldu. Dünyada ve ülkemizde çok taraftar bulan liberal görüşler çöktü. ABD’nin, İtalya’nın, İspanya’nın sağlık sistemlerinin hali ortada. Batılı, merkez, kapitalist ülkeler maske ve antibiyotik üretiminden, kâr marjı düşük alanlar oldukları için çekildiklerinden, maske ve antibiyotik kıtlığı yaşıyorlar. Bu ürünleri, Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’dan alıyorlar.
- “Ulus devlet bitti”, “Sınırlar kalktı” gibi boş sözlerin cilası döküldü. Ulus devletin, sosyal devletin, kamusal hizmetlerin, korumacı önlemlerin faydası; ulusalcılık, ulusal ekonomi, ulusal kalkınma konusunda ısrar edenlerin haklılığı, bir kez daha görüldü.
- Yaşananlar tek başına koronavirüs salgınına bağlanmamalı. Büyük bir finansal balon vardı. Bu balon zaten patlayacaktı. Virüs, bu balonu patlatan iğne oldu.
BORÇ BÜYÜK
- İnsanlar, şirketler, devletler çok borçlandırıldı. Küresel borç stoku, 260 trilyon dolar. Tüketimin kamçılanması, tasarruf bilincinin hatta kara gün akçesinin unutulması, aşırı düşük faizler, insanların kredi kartı almaya teşvik edilmesi, konut alımının özendirilmesi, Uzakdoğu hariç tasarruf oranlarını düşürdü. Büyük iflas dalgası geliyor.
- Sürecin sonunda firmaların ardından bankalar sarsılacak. Avrupa bankacılık sistemi çok kırılgan. Avrupa Merkez Bankası, şimdiye dek bunları krediyle yüzdürüyordu. Avrupa bankaları, ABD bankalarına oranla çok daha fazla uluslararası angajmanlara sahipler. Türkiye’deki bankalar, dış borcun çoğunu Avrupa bankalarından alırlar. Avrupa bankalarındaki sıkıntı bize de yansıyacak.
- Avro bölgesinde başından beri temel, yapısal sorunlar vardı. Avrupa, ortak para politikasına geçti. Ortak maliye politikasını başaramadı. Bu koşullarda Avrupa Merkez Bankası, bir yere kadar etkili olur. Almanya ve Hollanda hariç, AB’nin tüm üyelerinin bütçe açığı var. Artan iflasların ekonomik yükü bankaları vurursa, Avrupa’da bankacılık krizi büyürse, bunun etkisi genişler. Gelecekte Avro bölgesinin fiilen çökme ihtimali bile var. AB’nin küçük ülkeleri, bağımsız ekonomi politikaları izlemek için, Avro bölgesinden kopabilirler.
- Petrol fiyatları, yakın gelecekte kolay kolay 60-70 dolar bandına çıkmaz. Bir müddet daha düşük seyreder.