Gelin Evi'nde Einstein'i bilmeyen gelin şaşkına çevirdi
Show TV'de yayınlanan Gelin Evi programında Einstein'i bilmeyen gelin şaşkına çevirdi.
Milliyet - 'Gelin Evi' diye bir programın başladığını, tam 412 bölümdür devam ettiğini bilmiyor olabilirsiniz. Üzülmeyin, biz de 'Gelin Evi'ni gündüz kuşağında yayınlanan bir program olduğu için epeydir kaçırmıştık.
Ama geç de olsa öğrenmek daha mühim olanı.
Tıpkı 'Gelin Evi'nin 412. bölümünde yarışan 25 yaşındaki Aysun Hanım'ın Einstein'la ilk kez karşılaşması gibi.
Geç olsun güç olmasın...
Einstein'ı ilk kez 'Gelin Evi' programında tanıyan 25 yaşındaki Aysun Hanım
'Gelin Evi'nden bahsetmek gerekiyor.
Programın amacı şahane gelinlerin buluşma noktası olmak.
Şahanelikten kasıt, bir kadın olarak yeterince bakımlı olmak, saç-makyaj ya da kıyafetlere kadar iddialı olmak, misafir olmak, hamaratlı olmak, mutfaktaki hünerleri ev dekorlarına yansıtabilmek...
Bunlar, kafadan uydurulan laflar değil; bizzat programın resmi Youtube hesabındaki açıklamalar bölümünde yazan laflar.
Ve elbette programın olmazsa olmazı olan, 'yeni gelin' olmak.
Çiçeğinizin burnunuzda olması gerekiyor yani.
Buraya kadar her şey güzel, her şey şahane.
Ta ki 25 yaşındaki Aysun Hanım'ın 'Einstein' bombasını patlatmasına kadar.
Ama önce başa saralım.
Perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş arkadaşlar.
Sosyal medyayı 1 Kasım itibariyle sallayan video'da gördüğümüz kadarıyla lafa ilk olarak Pelin Hanım giriyor.
Pelin Hanım'ı kısacık tanıtalım.
Pelin Hanım 26 yaşında, ev hanımı, Artvinli, yarışmaya İstanbul'dan katılıyor ve 3 yıllık evli.
Deplasmandaki Pelin Hanım, ev sahibi Esra Hanım'a "Saatiniz çok güzelmiş Esra Hanım" diyor.
Saat derken bildiğiniz Einstein saati.
Einstein'ın meşhur dili oynuyor sağa sola.
Gayet yaratıcı, gayet esprili.
Esra Hanım sevinçli, yarattığı farklılığın anlaşılabilir olması onu mutlu ediyor ve diyor ki, "Teşekkürler. Biz onu balayı dönüşünde Antalya Havaalanı'ndan aldık."
Hiçbir problem yok, Pelin Hanım güzel bir noktaya parmak basıyor, Esra Hanım tatlı tatlı anısını paylaşıyor.
Derken...
O da ne?
Aysun Hanım sahneye çıkıyor.
Aysun Hanım'ı da özet geçelim.
Aysun Hanım 25 yaşında, ev hanımı, Bursalı, yarışmaya İstanbul'dan katılıyor ve 3 buçuk yıllık evli.
"Kim acaba, bir anısı var mı?" diyor Aysun Hanım...
Canım Aysun Hanım...
Albert Einstein'la, o koskoca Alman bilim insanıyla hepimizin bir anısı var be Aysun Hanım.
Senin nasıl olmaz?
Fen Bilgisi derslerinden nasıl geçtiniz acaba sayın Aysun Hanım?
Einstein'ı tanıdığımız derslerde siz neler yapıyordunuz acaba, sizin anınız nedir Aysun Hanım?
Einstein'ın dilini çıkarıp 'Ce-e' yaptığı o meşhur kareye 25 yıllık ömrünüzde hiç mi denk gelmediniz Aysun Hanım?
Kaderde Einstein'ı okul yerine bir evlilik, daha doğrusu 'yeni evlilik' programında öğrenmek de mi vardı Aysun Hanım?
İnsan üzülüyor.
'Çeyizlerimiz yarışacağına bilgilerimiz yarışsın' demek istemiyorum, o da ayrı bir klişe.
Ama gerçekten gencecik, belki de birçoklarımızdan genç bir insanın eğitim konusunda bizden bir adım daha önde olması gerekmez miydi?
Hani biz yaşlanınca bilgilerimizi unutuyoruz ya.
Haliyle.
Ama 25 yaşındaki bir insan nasıl olur da bu kadar özgüvenli bir şekilde koskoca Einstein'ı bilmeyip 'Kim acaba? Anısı var mı?' diyebiliyor?
Bu nasıl bir özgüven?
Bu nasıl bir cesaret?
Peki ya olaylar aslında bildiğimiz gibi değilse?
Aysun Hanım, 400 küsür bölüm yayınlanan ama çok da fazla ses getirmeyen bir programın 'çıkış şarkısı'ysa?
Dikkat çekmek için espri mahiyetinde çekilmiş bir video'ysa bu izlediğimiz?
"Siz gülün, biz çekelim, koymayız" denildiyse ve konulduysa?
Yani Aysun Hanım mağdursa?
Ya iyi niyeti suistimal edildiyse?
Reyting elde etmek ne kadar da kolay aslında.
Bu tarz programlarda yer almak isteyenler reyting malzemesi haline dönebileceklerinin de farkında olmalılar...