Sözcü'ye şok dava: Gülen'e küfretmek FETÖ'cü olmaya engel değil
İddianamede, şüphelilerin savunmalarında FETÖ'ye karşı olduklarını ve FETÖ üyelerince şikayet edildiklerini ve sert şekilde eleştirdikleri gibi hususların şekli olarak yerinde olduğu, ancak esasta da karşı olunduğu sonucunu doğurmayacağına dikkat çekildi.
SÖZCÜ Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 5 kişi hakkında "Silahlı terör örgütü (FETÖ) içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan davanın iddianamesinde, "Şekil olarak FETÖ'ye karşı olmak, ağır şekilde eleştirmek, örgütle davalı ya da davacı olmanın hatta açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ'yü desteklememek ya da esasta FETÖ'cü olmamak sonucunu doğurmayacağı" ifadelerine yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, basına yansıyan ve mensubu olduğu FETÖ'yü eleştiren hatta küfür bile eden ve general rütbesine erişen onlarca kişi olduğu vurgusu yapılarak örgüt uygulamasının bu yönde olduğu, örgütle zıt görüşte olduğunu deklare eden gazetenin, ulusal nitelikte ve kurgulanmış meselelerde örgütle aynı hedefe yönelmesinin kuşku boyutunu aştığı belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin savunmalarında FETÖ'ye karşı olduklarını ve FETÖ üyelerince şikayet edildiklerini ve sert şekilde eleştirdikleri gibi hususların şekli olarak yerinde olduğu, ancak esasta da karşı olunduğu sonucunu doğurmayacağına dikkat çekildi.
İddianamede, "Adamlarını farklı alanlarda mevzilendiren ve örgüt elemanlarının deşifre olmaması için örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in 'Bana açıkça galiz bir şekilde küfür edin/ edebilirsiniz' yaklaşımları birlikte dikkate alındığına, şekil olarak FETÖ'ye karşı olmak, ağır şekilde eleştirmek, örgütle davalı ya da davacı olmanın hatta açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ'yü desteklememek ya da esasta FETÖ'cü olmamak sonucunu doğurmayacağı" kaydedildi.
ÖRGÜT İLE GAZETE ARASINDA İLİŞKİ BULUNDUĞUNA DAİR ÖRNEK HABERLERE YER VERİLDİ
Sözcü Gazetesinin yaklaşımının, örgütün karşısındaymış görüntüsünü vermediği gibi, örgütün yayınlarından bile daha çok kamuoyunda etki oluşturmaya açık ve algı oluşturabildiği kaydedildi.
İddianamede, Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin yayın ve paylaşımların ve amacın, Sözcü Gazetesi'ne aynı konuyla ilgili yapılan yayın, paylaşım ve amacın aynı nitelikte olduğu da ileri sürüldü.
Bu durumun, bilirkişiler tarafından tespit edilen hususlar, tanık ve açık kaynak araştırması raporlarıyla uyumlu olduğu belirtilen iddianame, FETÖ ile organik bağı olan gazete ve televizyonların da yayın ve paylaşımlarının da aynı nitelikte olduğu, ülke için öneme sahip konularda haber ve haberlerin beslendiği kaynakların farklı olması halinde aynı tarzda hareket etmelerinin neredeyse mümkün olmayacağı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olacağı, FETÖ dışındaki başka kaynaktan beslenen, başka televizyon ve gazetelerin yayın ve haberlerinde bu duruma rastlanmadığı da ifade edildi.
Örgüt ile gazete arasında ilişki bulunduğuna dair örnek haberlerden paylaşım yapılan iddianamede, bir örneğin de haklarında FETÖ'den soruşturma yapılan ve mesleklerinden ihraç edilen polis memurları tarafından 17 Aralık dosyası olarak bilinen kurgulanmış eylemler kapsamında elde edilen ve yayınlanmasını istedikleri algı amacına yönelik bilgileri haricen Sözcü Gazetesi yetkilileriyle paylaştıkları ve bu şekilde haber yapılmasını sağladıkları anlatıldı.
"ÖRGÜTÜN AMAÇLARI ÇERÇEVESİNDE FAALİYETE GİRİŞTİĞİ"
İddianamede, Sözcü Gazetesi'nin şekil olarak FETÖ'nün karşısında bir düşünce ve yayın politikasına sahip olduğu, yine yönetici-yazar kadrosu, çalışanlarının önemli ölçüde hem şekil, hem de esas yönünden örgütün karşısında olduğu savunmalarının yerinde olabileceğinin değerlendirildiği, ancak örgütün düşünce yapısını benimsemeyen/ karşısında olan yazar kadrosunu gazetede biraraya getirdiği, FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğunun anlaşılmasından ve buna yönelik soruşturmalar ve kovuşturmaların yapılmasını gerektirir dereceye ulaşmasından sonra günümüze kadar süreçte örgütün amaçları ve stratejisi, yönetimi çerçevesinde faaliyete giriştiği, buna yönelik eylemlerde bulunduğu kaydedildi.
Örgüte aidiyeti sabit olan Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV gibi yayın kuruluşları ile daha sonra örgütle dirsek temasına geçen ve amaçları doğrultusunda faaliyete girdiği anlaşılan Taraf ve Cumhuriyet Gazetesi gibi yayın organları ile aynı yönde faaliyete giriştiği, bu faaliyetlerin gazetecilik uygulaması olmadığı, ülke yönetimini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ciddi şekilde etkileyen ve FETÖ tarafından hukuka aykırı yöntemler kullanılarak elde edilen kurgulanmış delillerle yayın yaparak kamuoyu oluşturduğu, basın özgürlüğünü aşacak şekilde ve örgüt emelleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği kaydedildi.
ÇÖLAŞAN İLE DOĞRU'NUN YAZILARI ÖRGÜTÜN AMACI DOĞRULTUSUNDA
İddianamede, şüpheli Emin Çölaşan'ın 24 Aralık 2013'te "Bizim başaramadığımızı Fetullahla ekibi başardı", 29 Ekim 2015'te "Şimdi cemaati savunma zamanı", "darbe girişimden sonra ise 16 Mayıs 2017'de FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan bir kişinin mağdur olduğu görüşünü belirten "Bir annenin dramı" başlıklı yazıları yazdığı, örgütün amacı doğrultusunda devamlı ve sistematik olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Şüpheli Necati Doğru'nun ise 15 Temmuz 2016'da "Naylon Darbe" başlıklı yazısını, bu yazısında darbenin hükümet yanlılarınca kurgulanmış, danışıklı dövüşmüş izlenimini kamuoyuna vermeye çalışıtığı, 8 Temmuz 2016'da "Ankara'dan ine girme manzaraları" ve 28 temmuz 2016'da "12 gün" yazılarında benzer içerikte kamuoyunu etkilemeye çalıştığı öne sürüldü.
Şüphelilerin eylemleriyle, örgütün amacına ulaşmak ve bu amaçla kamuoyunda algı sağlamaya yönelik söylemleri kuvvetlendirerek, kamuoyunu örgüt lehine etkileme sonucuna neden oldukları belirtilerek ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.
dha