Gezi Parkı Davası’nda karar çıkması bekleniyor
Savcı, iş insanı Kavala, akademisyen Aksakoğlu ile mimar Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti. Kırklareli’ndeki davada ise 230 sanık hakkında beraat kararı çıktı.
Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 8140 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ve tutuksuz 15 sanığın yargılandığı davanın 6. duruşması bugün Silivri'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Karar çıkması beklenen duruşma öncesi birçok sivil toplum kuruluşu ve meslek birliği dayanışma mesajları verdi.
Gezi parkı davasında sanıklar, "hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle toplamda 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. İddianamede 746 müşteki yer alıyor. Müştekilerin başını Cumhurbaşkanı Erdoğan ve 61. hükûmetin bakanları çekiyor.
Celse arasında mütaalasını açıklayan savcı, AİHM kararına karşın halen tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ile Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis, 6 sanığında 15 ile 20 yıl arasında hapsini istemişti. Yurt dışında bulunan sanıkların dosyasının ayrılmasını isteyen savcı, bu sanıkların Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı ile aynı eylemlerde bulunduğunu iddia etti.
Duruşmanın başlamasıyla Mehmet Ali Alabora'nın avukatı Kaan Karcıoğlu söz aldı. Alaboranın tweetleri hakkında takipsizlik kararı verildiğinin hatırlatan Karcıoğlu, bunların getirilmesinin istediklerini söyledi. Telefon dinleme kayıtlarını da incelemek istediklerinin kaydeden avukat Karcıoğlu, kayıtların üzerinde oynanıp oynanmadığına bakmak istediğini ifade etti.
Karcıoğlu'nun ardından Can Atalay, Mücella Yapıcı ve Tayfun Kahraman'ın avukatı Evren İşler söz aldı. Dinletmek istedikleri tanıkların salonda olduğunu belirten İşler, yargılamayı uzatmaya yönelik bir duurm olmadığını belirtti.
Çiğdem Mater Utku'nun avukatı Hürrem Sönmez: Müvekkilime yöneltilen suçlamayla ilgili tanığımız şu an buradadır. Dinlenmesini talep ediyoruz.
İnanç Ekmekçi avukatı Aynur Tuncel Yazgan: Toplanmasını istediğim delillerle ilgili bir karar vermediniz. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre tanık hazır edilmişse, belge sunulduysa mahkeme kabul etmek zorundadır. Tanığımız buradadır. Bizim için dinlenmesi gerekli bir tanıktır. Dinlenmesini talep ediyorum.
Avukat Bahri Belen, yargılamanın bu aşamasında yerine getirilmesi ve yargılama faaliyetinin tamamlanabilmesi için kanunun temel ilkelerine uygun bir sürecin izlenmesi gerektiğinin belirterek şunları söyledi:
"Bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır"
"Çünkü ceza muhakemesi sürecinde kuralları ihlal edenlerin cezalandırılması gerekir, böylece ceza normlarının caydırıcılık etkisinin sağlanır. Bulunduğumuz noktada yargılama faaliyeti, savunma ve mahkemenin vereceği hüküm faaliyetinin eksiksiz olması gerek. Peki biz hangi aşamadayız? Bu iddianame ve delillere göre, sanıkların sorgusunu aldınız. Bu tamamlandı. Ondan sonra sanıkların savunmasına yönelik deliller nerede? Bunlar toplandı mı? Bize göre deliller yok. Biz de mecbur bırakıldığımız için savunma delillerini sunmak istiyoruz.Tanıkların dinlenmesinden sonra bizim tanıklarımız dinlenmedi. bunlar da dinlendikten sonra taraflara ne diyeceklerinin sorulması gerekir Tahkikat aşaması davamızda tamamlanmamıştır. Usule aykırı dinlenen bir tanık var. Size göre usule uygun olabilir. Ancak bizim tanıklarımız dinlenmedi. Yazılı belgeler tartışılmadı. Mütalaa aşamasına böyle gelinir. İki tane polis ve Murat Papuç tanık dinlendi. Gaz maskesinden bahsetti ifadesinde Papuç. Bu maske salona getirilmedi. Bu maskeyi kim satın aldı, kim kullandı, Gezi'ye katılanlarına maskesine benziyor mu? Bunlar sorulmadı çünkü mahkeme önüne getirilmedi. Eğer bu maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve demokrasi konusunda akıl almaz bir tarihi deney yaşadığı Gezi olayını yargılamak istiyorsanız bu dosya, hâkimler, savcılar ve biz; bu Papuç'un altında kalırız. Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır.
"Yangından mal kaçırıyormuş gibi değil, temel ilkelere göre karar vereceksiniz delilleri toplayın"
Savunmanın delillerini lütfen toplayınız. Bu talepler Gezi olayını bir Papuç'un altında kalmaktan kurtaracaktır. Aklıyla malul bir tanık yerine Gezi'yi teneffüs edenlerle görüp değerlendirin. Bu sizin tarihi görevinizdir. Bunun için ciddi delilleri toplamalısınız. Sayın iddia makamının bunlar duruşmayı uzatmaya yöneliktir demesi... Siz neyi biliyorsunuz ki uzatmaya yöneliktir diyorsunuz. Gezi olaylarına tanıklık eden bir tanığın dinlenmesini istiyorum. Şu an buradadır. Bu tanık Gezi olayını duyularıyla gördüğü gibi anlatacaktır. Davadaki sanıkların herhangi birinin talebiyle değil, Gezi'yi yaşamış biridir. Yangından mal kaçırıyormuş gibi değil, temel ilkelere göre karar vereceksiniz delilleri toplayın, tanıkları dinleyin. İşte o zaman Gezi eylemleri Türkiye'yi aydınlatacaktır."
"Deliller üzerinde tartışılmazsa hükme esas alamazsınız"
Mine Özerden'in avukatı Tuğçe Duygu Köksal, iddianameden müvekkili hakkındaki eksiklikleri tespit ettiğini ve bu hususlarda önünde 3 tane dilekçe olduğunu belirtti. Dilekçelerin duruşmadan önce verildiğinin ve yargılamayı uzatmaya yönelik olmadığını kaydeden avukat Köksal şunları söyledi:
"Siz aklı yerinde olmayan bir tanığın, bu dosyaya bile girmemiş gaz maskesini emniyetten araştırmasını istediniz. Bugüne kadar savcılık tarafından yapılmış tüm yazışmaların getirilmesi 2-3 günü bulmaz. Biz istedik ki Taksim Platformuna yazı yazalım. Söz konusu toplantıların tarihlerini yollasın. Bununla ilgili de karar verilmedi. Taleplerim konusunda nasıl bir karar vereceğinize yönelik yönlendirmem haddim değil. Hukukçu olarak ihtimalleri söyleyebilirim. Bunları kabul edebilirsiniz, üzerinde tartışırız. Ya da reddedersiniz. Bu takdirde CMK 217. madde çerçevesinde tartışmadığımız için hükme esas alamazsınız.
Uzun kuyruklar oluştu!
Silivri’de mahkeme salonu önünde sabahın erken saatlerinden itibaren uzun kuyruklar oluştu. Avukatların ve basın mensuplarının salona girişinin tamamlanmasının ardından seyirciler de alınacak. Şehrin farklı noktalarından Silivri’ye otobüsler kaldırıldı.
Ayrıntılar geliyor..."
Ne olmuştu?
İstanbul’da 2013 yılında Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların sökülerek yerine askeri kışla yapılmak istenmesina karşı başlayan ve dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılan eylemlerin ardından ilk soruşturma o dönem anayasal suçlara bakan savcı Muammer Akkaş tarafından başlatıldı. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından görevden alınarak hakkında FETÖ soruşturması başlatılan Akkaş yurt dışına kaçtı. 2013 yılında rafa kaldırılan Gezi soruşturması 4 yıl sonra FETÖ’cü savcının hazırladığı dosya üzerinden yeniden açıldı. Gezi parkı davasında sanıklar, "hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle toplamda 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. İddianamede 746 müşteki yer alıyor. Müştekilerin başını Cumhurbaşkanı Erdoğan ve 61. hükûmetin bakanları çekiyor.
24 Haziran'da görülen ilk duruşmada, davanın diğer tutuklu sanığı Yiğit Aksakoğlu tahliye edilmişti. İlk iki duruşmada sanıklar savunmalarını tamamlamıştı. İkinci duruşmadan sonra Hâkimler ve Savcılar kurulu, kararnameyle 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ni iki heyete ayırdı. Gezi davasına yeni oluşturulan heyet bakıyor. HSK, davanın son iki duruşmasında Kavala’nın tahliyesi yönünde karşı oy kullanan mahkeme başkanını bu heyete almadı. Hem Kavala hem de Aksakoğlu için “tutukluluğun devamı” yönünde oy kullanan kıdemli üye Ahmet Tarık Çiftçioğlu ise yeni heyette yer aldı. İstanbul Başsavcılığı, iddianameyi hazırlayan ve soruşturma sürecini yürüten iki savcıyı da duruşmalarda görevlendirdi.
Beşinci duruşmada, Sanık avukatları, kendilerine haber verilmeden psikiyatrik hastalığı olan Murat Pabuç'un tanık olarak dinlenmesinden elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu, Osman Kavala'nın, AİHM kararına rağmen tahliye edilmemesi ve Ali İsmail'in katilinin davaya katılma talebinin kabul edilmesi gerekçeleriyle reddi hâkim talebinde bulundular. Avukatların reddi hâkim talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Öte yandan Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi, Korkmaz'ın katillerinden Saldoğan'ın katılma talebini kabul eden İstanul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle Hâkimler Savcılar kurulu'na şikâyet etti. Hâkimlerin görevden uzaklaştırılması ve katılma kararının kaldırılması talep edildi.