Gülben Ergen niçin ikna olmuyor? Mustafa Erdoğan açıkladı!
Nuriye Akman'ın TRT Haber'de sunduğu Akılda Kalan programının bu haftaki konuğu, ünlü koreograf Mustafa Erdoğan'dı.
Erdoğan, Akılda Kalan'da son projesi Istanbul Dreams'i anlattı ve siyasi görüşlerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Hiçbir zaman milliyetçi olmadım. Milliyetçilik bir hastalıktır."
Akılda Kalan programında, Anadolu Ateşi'nin son projesi Istanbul Dreams için yeni bir gösteri merkezi inşa etmek istediklerini söyleyen Erdoğan, Ekim ayı sonunda başlayacak projenin bu nedenle bir süre ertelenebileceğini belirtti. İstanbul'un dünyanın en güzel kenti olduğunu söyleyen Erdoğan "İstanbul'a güzelliğinden ötürü borcumuzu ödemek için çalışıyorum." dedi. Erdoğan İstanbul Dreams'in müzikal dokusunun diğer projelerden daha fazla olacağını da söyledi.
Geçmişte kendisini Kürt milliyetçisi olarak adlandırıp adlandırmadığını sorusuna "hiçbir zaman milliyetçi olmadım. Milliyetçilik bir hastalıktır. Kürtlerin de o koşullarda milliyetçi olması pek mümkün olmaz" diye yanıt veren Erdoğan, Bugün durduğu noktanın BDP'li Kürtlerle kıyas edildiğinde nerede durduğunu şöyle açıkladı:
"BDP'nin doğru yaptığı şeyler de var. Yanlış yaptığı şeyler de var. Son dönemde özellikle doğru bir siyaset izledikleri kanaatinde değilim. Hükümetin açılım politikası karşısında tutundukları tavır ve hükümetin elini güçlendirmek yerine zor duruma sokmaları gerçekten şaşırtıcıydı. Ama hükümetin de onlara uyguladığı politikada doğru olmayan bir yön var. Bu açıdan iki tarafın da yanlışları oldu. Keşke bu süreç buraya gelmeseydi. BDP'ye bu açıdan daha fazla görev düşüyordu."
Akman'ın "Onlar sizi davaya ihanetle suçlarlar mı?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, "Böyle bir şeyle karşılaşmadım. Türkiye'nin bütün renklerini omuz omuza dans ettirerek siyasetimi sahne üstünde yapıyorum. Geçmişe ve geleceğe barış mesajları veriyorum. Bunun dışında siyasi partilere belli bir mesafede duruyorum" dedi.
"Aşirettenim ama aşirete bağlı değilim"
Mustafa Erdoğan, büyük bir aşiret olarak bilinen Pinyanişi aşiretiyle ilişkisini Akılda Kalan'da anlattı. "Bizim kökenimiz Çukurca'dandır. Aslında bütün Pinyaşilerin kökeni Çukurca'dan gelir de Yüksekova'da Zeydan ailesinin liderliği var. Mustafa Bey, bizim sevdiğimiz bir büyüğümüz, babamın da arkadaşı" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Bir aşirete bağlılığım söz konusu değil. Sadece kültürel bir birlikteliğimiz söz konusu olabilir. Beni ilgilendiren boyutu da budur". Nuriye Akman, aşiretlerin kendilerine bazı görevler ya da sorumluluklar yükleyip yüklemediğini sorması üzerine ise Erdoğan, "Biz aydın ve dünya görüşü aşiretle ilgisi olmayan bir aileyiz... Aşiret konusu hiç ilgilendirmedi bizi. Özellikle siyasi alanda..." dedi. Aşiretlerin gerici bir toplumsal yapısı olduğu ve günümüz dünyası ile örtüşmeyen siyasi kodlar içerdiğini belirten Erdoğan, koruculuk hakkındaki fikirlerini de açıkladı. Erdoğan, "Koruculuk, başından beri hiçbir faydası olmayan bir sistem. Devletin yapması gereken bir işi siviller yapmamalıdır... Devlet de bu sistemin yanlış bir uygulama olduğunu söylüyor. Koruculuk, aşiretleri çok tehlikeli bir şekilde yeniden diriltti." Dedi.
"Başbakan demokratik açılımı kesintiye uğratmamalı"
Nuriye Akman, programda Mustafa Erdoğan'a geçtiğimiz günlerde söylediği "Bu ülkenin Başbakanı eğer demokratik açılım sürecinden başarılı bir şekilde çıkarsa Nobel Barış Ödülü alması gerekir" sözlerini hatırlattı ve "Başbakanımızın Nobel alabilmesi için sizce neler yapılması lazım?" diye sordu. Erdoğan bu soruyu "Başbakan, bu süreci kesintiye uğratmamalı. Bölge halkı ne istiyorsa onların önünü açmalı. Sesini duyurmak isteyen kesimlerin de sesini duyurmasına cesaret vermeli" şeklinde yanıtladı.
"Kılıçdaroğlu'na umudumu kaybettim."
Akılda Kalan'da Kılıçdaroğlu'nun Hakkari ziyareti de gündeme geldi. Akman'ın "CHP lideri Kılıçdaroğlu memleketiniz, çocukluğunuzun cenneti Hakkari'ye siper ziyaretinde bulunduğunda ne düşündünüz? Bir kez daha gitse siz de gider misiniz?" sorusunu "Bir talepleri olursa, bizim de gitmemizin bir yararı olacaksa kesinlikle giderim" diye yanıtlayan Erdoğan, CHP ve Kemal Kılıçdaoğlu ile ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:
"Geçmişimiz itibarıyla CHP bizim daha yakın olduğumuz bir parti. Kemal Bey CHP genel başkanı olduğunda çok umutlandım. Ama Kılıçdaroğlu'nun ilk konuşmasından sonra bu hemen yerini umutsuzluğa bıraktı. Eğer referandum tartışmaları bu kadar gergin olmasa umudumuzu besleyecek bazı gerekçeler bulurduk".
"Eşimi ikna edemedim. Kemal Kılıçdaroğlu'nu mu ikna edeceğim?"
Akman'ın "Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya gelseniz, onu ikna etmek için ne söylerdiniz?" soruması üzerine Erdoğan gülerek, "Eşimi ikna edemedim. Kemal Kılıçdaroğlu'nu mu ikna edeceğim?" dedi. Daha önce referandumda "hayır" diyeceğini açıklayan eşi Gülben'in, aslında oyunun rengini tam belirlemediğini, bu konudaki incelemelerinin sürdüğünü de sözlerine ekledi.
Erdoğan referandum konusunda şöyle devam etti:
"13 Eylül'de hayır çıkarsa Türkiye'de faşist darbeyi yapan ve birçok devrimci arkadaşımızı idam edenler şunu mu demek istiyor. 'Bakın, biz haklıydık. O kadar insanı öldürdük. Ama Türkiye halkı hala bizi seviyor. Biz darbe yapmakta haklıydık' mı diyecekler. Kemal Kılıçdaroğlu, bunu duymak istemezdi herhalde. Ben de bunu duymak istemediğim için evet diyorum."
"Gülben, doğru söylemiş. Aldatılan kadın ayrılmalı"
Akılda Kalan'dan akılda kalan inciler:
Nuriye Akman: Eşiniz Gülben Ergen, "Kendime olan güvenimden dolayı aldatılma korkusu yaşamıyorum" diyor ve ekliyor: Eğer aldatılırsam susmam. 'Çocuklarım var, ailem var' deyip evliliğimi sürdürmem. Hemen çeker giderim. Hülya Avşar biliyorsunuz hep aldatıldı, hep bağışladı ve sonunda yuvası dağıldı. Bu açıdan eşinizin yaklaşımını, bu tavrını doğru buluyor musunuz?
Mustafa Erdoğan: Doğru söylemiş. Her onurlu kadının yapması gereken şey budur. Varsayım üzerine, ortada bir gündem yokken böyle bir şeyin söylenmesine gerek yok.
Oğullarıma erken evlenmeyin diyeceğim...
Nuriye Akman: Bu sizin ikinci evliliğiniz. Oğullarınıza, turnayı daha ilk seferinde vurmak için hangi hataları yapmamaları gerektiğini söyleyeceksiniz?
Mustafa Erdoğan: Hayatta erken evlenmemeleri gerekiyor. Erken evlenmeyince, o deneyim ve olgunluk kazanılıyor. Onlar bizden daha şansı bir kuşak olacakları için isabetli kararlar vereceklerini düşünüyorum.