Gülen'den askerlere: Beni Hava Harp Okulunda görürseniz..
Gülen cemaati mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızma yöntemlerini de anlatan pilot H. sivil polislerin de kendilerini sık sık takip ettiğini ifade etti.
"2011, 2012, 2013, 2014 devrelerinin jet pilotlarının tamamı bu örgütten"
15 Temmuz darbe girişimi gece Akıncı Üssü'nde bulunan kursiyer pilot Uluş Hüseyin H. polise verdiği ifadede darbenin planlayıcı lideri Fethullah Gülen'in öğrenciliği sırasında kendilerine "Beni Hava Harp Okulu'nda yürürken görseniz bile selam vermeyin" dediğini söyledi.
Gülen cemaati mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızma yöntemlerini de anlatan pilot H. sivil polislerin de kendilerini sık sık takip ettiğini ifade etti.
Kursiyer pilot H.’nin itirafları şöyle:
"İlkokul 7. sınıfta FETÖ ile tanıştım. Ailem ve ben istemememize rağmen askeri liseye yönlendirdiler. Havacı sınıfına girdim. "Hava Harp Okulu’nda tanıdığınız kişiler olacak, onları kesinlikle tanıdığınızı belli etmeyin" diyorlardı. Hatta Fethullah Gülen’in bizzat Hava Harp Okulu’ndaki öğrenciler için "Beni Hava Harp Okulu’nda yürürken görseniz bile gelip selam vermeyin" diye mesajı olduğunu 'abiler' söylerdi.
2 haftada bir Serkan isimli şahısla belirlediğimiz yerde görüşüp farklı yerlerdeki evlere gidiyorduk. Burada bana okulla ilgili sorular soruyorlardı. İçki içen, kız arkadaşı olan kimsenin olup olmadığını, komutanların nasıl olduğunu, nasıl davrandıklarını soruyorlardı.
Bizden aldıkları bilgilerden sonra olumsuz davranış içerisinde bulunan öğrencilerle uğraşmaya başlıyorlardı, onların okuldan ayrılmasına sebep oluyorlardı. Hava Harp Okulu’nda bizim dönem 250 kişiydi. Biz 200 kişi olarak mezun olduk.
2016 yılının şubat ayında jet pilot F-16 kursiyeri olarak Akıncı Üssü’ne katıldık. S.E. adlı kişinin evine haftada 1 gün gitmeye başladık. Bu kişiye “Eleman E, onun ‘abi’sine de “Boss/Patron” diyorduk. S.E., 2 Temmuz 2016’da beni arayıp bayramın 3. günü saat 12.00’de evinde olmamızı söyledi. O zaman Kuşadası’nda ailemin yanındaydım. Dediği gün buluştuk, bizi neden çağırdığını sordum. “Ben de bilmiyorum ama hükümet tarafından askeriyeye bir müdahale olur diye düşünüyorum, böyle bir durum için Ankara’da kalmanız isteniyor” dedi.
Biz 141. Filo’dayız. Bizim filo komutanımız Yarbay Hakan Karakuş’tur. 15 Temmuz 2016’da rutin olarak eğitim gördüğümüz 141. Filo Komutanlığı’nda normalde cuma günleri mesai 17.00’de bitmekteydi. Ancak o gün 14.00’te biteceği söylendi. Filo komutanı 48 kursiyeri toplantıya çağırdı. Toplantıya, filodan ayrılmayan hocalarımız Yüzbaşı Ahmet Tosun, Yüzbaşı Hüseyin Türk, Yüzbaşı Mete Kaygusuz, Binbaşı Çavur da katıldı. Saat 17.00’de Yarbay Hakan Karakuş brifing salonunda bizi topladı. Herkesin telefonları alındı. TSK’nın PKK’ya çok büyük bir operasyon düzenleyeceğini, üs içerisindeki sandıktan HDP’ye oy çıktığından, aramızda hainlerin olduğunu bildiğini, bilgi sızmaması için cep telefonlarımızı topladığını, üs komutanının bu hainler için mesaiyi erken bitirip onları gönderdiğini söyledi. Operasyonun 03.00-03.30 gibi olacağını, ertesi gün haberlerde izleyebileceğimizi söyledi. Bize vatan, millet temalarıyla etkileyici bir konuşma yaptı. Bize görev verileceğini, hocalarımızın talimatlarını yerine getirmemizi söyledi.
Saat 22.00’ye kadar bir hareketlilik olmadı. Çok sayıda uçak, mühimmatlı bir şekilde hazır bekliyordu. Saat 22.00’de hocalar uçuşa hazırlandı. Mete Kaygusuz Yüzbaşı kursiyerleri yanına çağırdı. Bize hitaben “Bugün tarihi bir gün, yıllardır bugünü bekliyoruz, bugün itaat günüdür, karşınıza asker şahıs bile çıkabilir, ben ‘İndir’ dediğimde indireceksiniz” dedi. Silah kullanmasını iyi bilen 8 kişiye silah dağıttılar. Filonun güvenliğinin sağlanmasını söylediler. Kaygusuz Yüzbaşı, uçuşa hazırlanacak hocaları uçağa götürmemi, karşı çıkan kişiyi de silahla vurmamı emretti.
Saat 03.00 sıralarıydı. Böyle bir olayı görünce farklı bir şey olduğunu anladım, moralim bozuldu. Yunus Şahin beni uyandırdı, görev yerine götürdüğünde 2 kişiden biri Üsteğmen Hoşoğlu idi. Bana mahzen gibi bir yerde 2 generalin tutuklu olduğunu, beklemem gerektiğini söyledi. Ben de mahzenin başında bekledim. Generallerin başları bağlı, biri takım elbiseli, diğeri şort ve tişörtlüydü. Ancak kim olduklarını bilmiyorum. Sabah 08.00 gibi teğmen Raif Can Dursun işimizin bittiğini, isteyenlerin ayrılabileceğini söyledi. Oradaki Özel Kuvvetler’e görevi devrederek telefonları alıp lojmana geçtik. Lojmana gittiğimde televizyonu açtığımda olanların darbeye teşebbüs olduğunu anladım.
Daha sonra F. ve E. ile konuştuk. F., AK Parti Milletvekili Nevzat Ceylan ile iletişim kurdu. Kendisine olayları anlattık. O da bizi ifadeye yönlendireceğini söyledi. Bu şekilde başsavcılığa bilgi vermek amacıyla geldik. 2011, 2012, 2013, 2014 devrelerinin jet pilotlarının tamamının bu örgütten olduğunu düşünüyorum. Diğer sınıftan olanlarınsa yüzde 80’inin örgütle bağlantısı olduğunu tahmin ediyorum."