Hakeme küfür eden, muhabir döven Emre Belözoğlu'nu kim koruyor?
Ünlü futbolcu Emre Belözoğlu'nun yaptıklarına rağmen ceza almaması kafaları karıştırdı.
TFF, PFDK sevklerini açıkladı. Konyaspor maçında hakeme yönelik "S..tir" ifadesi üzerine kırmızı kart gören Başakşehir oyuncusu Emre Belözoğlu'nun PFDK'ya sevkine gerek görülmedi...
TFF, PFDK sevklerini açıkladı. Konyaspor maçında hakeme yönelik "S..tir" ifadesi üzerine kırmızı kart gören Başakşehir oyuncusu Emre Belözoğlu'nun PFDK'ya sevkine gerek görülmedi. Emre Belözoğlu çift sarı karttan kırmızı kart gördüğü için sadece 1 maçta forma giyemeyecek.
Halbuki hakem Mete Kalkavan’a, duymamasına rağmen maç devam ederken canlı yayında gözükecek şekilde küfür eden Beşiktaş takımının oyuncusu Caner Erkin’e 6 maç men cezası verilmişti.
Oda TV'nin haberine göre Emre Belözoğlu’na ceza verilmemesi ise spor kamuoyunda adeta infial yarattı. Sene boyunca tartışma yaratan hakem kararlarına bu sefer de TFF ve PFDK kararları eklendi.
TFF içerisindeki FETÖ yapılanmasına yönelik 15 Temmuz’un ardından halen bir operasyon yapılmaması futboldaki şaibe dedikodularını canlı tutuyor. Emre Belözoğlu hakkında verilen son karar da okları, bir dönem FETÖ’ye yardım ettiğini açıklayan oyuncunun üzerine çevirdi. Hem Başakşehir’i hem de Emre Belözoğlu’nu birileri koruyor iddiaları yeniden gündeme geldi.
MUHABİR DÖVDÜ CEZA ALMADI
Ama önce geçen sezon yaşananları hatırlatalım…
Çaykur Rizespor deplasmanında 3-3 berabere kalan Başakşehir futbol takımı Beşiktaş ile girdiği şampiyonluk yarışında büyük yara aldı. Maçın ardından akredite alanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın abisi Serhat Albayrak’a ait A Spor kanalı muhabirini, Emre Belözoğlu ve kaleci Volkan Babacan darp etti. Kamera görüntülerinde gazeteciye tekme attığı görülen Babacan’a kurallara göre en az 5 maç ceza verilmesi gerekiyordu. Ancak araya “hatırlı abilerin” girmesiyle Başakşehir oyuncuları A Spor’a giderek muhabirden özür diledi, muhabir de şikayetini geri çekti. PFDK ise bu ziyaretlerin ardından açıkladığı kararıyla Volkan Babacan’a 1 maç ceza verdi. Hafta içinde cezasını kupa maçında çeken Babacan ise şampiyonluk yolunda en kritik maç olan Beşiktaş karşılaşmasına kalede yerini almıştı. Emre Belözoğlu'na ise sportmenliğe aykırı hareketinden dolayı sadece 50 bin TL para cezası verdi.
FETÖ'CÜ TANIK ADINI VERDİ NE TANIK NE SANIK OLDU
Daha geriye gidelim. Yıl 2016…
FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. 91 mağdur, 75 müşteki, 108 sanıklı iddianamede, futbolcular İsmail Demiriz, Uğur Tütünekerve Arif Erdem’in isimleri öne çıktı. İddianamede 22.5 yıla kadar hapisleri istenen eski milli futbolcuların Gülen Cemaati’yle ilişkileri yer aldı. İddianamede dikkat çeken bir isim de Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Emre Belözoğlu’ydu.
Bugün halen Medipol Başakşehir'de top koşturan Emre Belözoğlu ile ilgili iddianamede, “FETÖ’nün toplantılarını organize ettiği, evliliğini dahi FETÖ’nün adamlarına sorduğu ve yine aynı adamlara ‘imam nikahı’ kıydırdığı” iddiaları yer alıyor. Bu iddialara rağmen Emre Belözoğlu ne tanık, ne de sanık yapıldı.
Peki, iddianamede Emre Belözoğlu’yla ilgili neler yazıyor.
FETÖ’de uzun süre "imamlık" yaptığını ve FETÖ'den ayrıldığını iddia eden Seyit Alpsoy, “tanık” olarak anlatıyor:
“Arif Erdem bir tarihte bana kız arkadaşı ile geldi, o bayan ile evlenmesinin uygun olup olmayacağını danıştı, aynı şey Emre Belözoğlu ile de yaşandı. 2006 yıllarında Emre Belözoğlu beni aradı, eşi ile imam nikahlarını kıymamı istedi, ben de evlerine gidip imam nikahlarını kıydım.”
Emre Belözoğlu, tüm bunlara rağmen FETÖ soruşturmalarında ne sanık ne de tanık yapılırken, Türk futboluna yön vermeyi sürdürüyor.
(FETÖ içerisinde “kadim abi” olarak bilinen Yusuf Bekmezci ve Emre Belözoğlu’nun fotoğrafı geçen yıllarda ortaya çıkmıştı)
AKP’NİN FUTBOL DÜZENİ
Öte yandan Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın da “AKP’nin futbol düzeni” başlıklı yazısında Başakşehir ve Emre Belözoğlu’na ilişkin şunları yazmıştı:
Futbol sahalarında bir “görünmez el” var.
O “gizli el” Medipol Başakşehir'in şampiyonluğu için çalışıyor.
Bunu salt Başakşehir'e hakem desteği sağlayarak yapmıyor; rakipleri Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'yi de hakem kararlarıyla karıştırıyor.
O kadar ustaca yapıyor ki…
Örneğin… 2016-2017 sezonunun ilk devresi bitiminde yandaş gazeteler “Beşiktaş ne çok penaltı kazandı” diye haber-yorum yapmaya başladı!
Maksatlı haberler diğer şampiyonluğa aday takımlar için de sürüp gidiyor. Diğer yandan…
Medya, Medipol Başakşehir'in nasıl başarılı olduğunu zihinlere kazıyor. Aleyhinde bir tek tartışmalı pozisyonu ekrana taşımıyorlar.
Bakınız…
Futboldan anlayan kişi; Beşiktaş-Fenerbahçe kupa maçında hakem Ali Palabıyık ‘ın sahayı karıştırmak için ısrarla sarı kartını çıkarmadığını gördü. Sonra maç darmadağın oldu. Oysa maçlarda sarı kartına en çok başvuran hakem o.
Hakem Ali Palabıyık'ın; Medipol Başakşehir'in bu sezon yendiği Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarının hakemi olması tesadüf mü? Palabıyık'ın bu maçlarda Galatasaray'a 5 sarı; ve Fenerbahçe'ye 2 sarı 1 kırmızı kart gösterdiğini anımsatırım! Faul ve ofsayt kararlarına girmeyeyim.
Sonuçta…
Hakem kararları, İzmir Marşı'nı söyleyen büyük kulüp tribünlerini takımlarının aleyhine döndürmeyi başardı.
Hedef İzmir Marşı'nı söyleyenlerin maçlara gitmesinin önüne geçmek mi?
Baksanıza… Fenerbahçe maçına çıkarken Beşiktaş futbolcularının eline -radikal İslamcı örgütlerin müttefiki- IHH pankartının neden tutuşturulduğunu sanıyorsunuz? Amaç, Çarşı'yı karıştırmak.
Sinsi oyunu görmek lazım…
Medipol Başakşehir'in şampiyon olması için çalışan “birileri” FETÖ soruşturmalarını bile önemsemiyor. Öyle ki… FETÖ'cü futbolcular iddianamesini okuyanlar; Başakşehir futbolcusu Emre Belözoğlu'nun nasıl sanık yapılmadığına şaşırıp kalıyor! Gülen'in en değerli müridi Emre'yi kim koruyor?
Şampiyonluğa oynayan Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe taraftarlarına soruyorum:
AKP'nin futbol düzenine “evet” mi; yoksa “hayır” mı diyorsunuz…
EMRE’DEN FETÖ AÇIKLAMASI
Emre Belözoğlu ise FETÖ iddialarına karşılık 2016’da şu açıklamayı yapmıştı:
“Hayatım boyunca birçok yardım kuruluşu, dernek, vakıf ve şahıslara olduğu gibi, eline milletimizin kanı bulaşmış FETÖ'ye de, gerçek yüzlerinin ortaya çıkmadığı o günlerde, Allah rızası için, Türk kültürünü yaşattığı ve ülkemize hizmet ettiğini düşündüğüm için kurban ile öğrenci bursu verdiğimi hiçbir zaman gizlemedim, şimdi de gizlemiyorum.
Ne var ki, bu sinsi yapının bir hizmet değil, terör örgütü olduğunun açığa çıktığı 17-25 Aralık döneminden sonra, bu yapıya zerre kadar gönül bağım kalmamış, 1 kuruş da maddi desteğim olmamıştır. Ben ve ailem geçmişte ve gelecekte her daim bu ülkenin, devletimizin, devlet büyüklerimizin, bayrağımızın, manevi değerlerimizin yanında olduk, bundan sonra da öyle olacağız.”