Kösem kitabının yazarı Demet Altınyeleklioğlu Medyafaresi.com'a konuştu: Harem okul değildi
Osmanlı tarihinin önemli kadınlarını romanlaştıran Demet Altınyeleklioğlu, Müşerref Seçkin’le yaptığı sohbette son zamanların çok tartışılan "Harem Okuldu" iddiasına açıklık getirdi.
Sultan kitapları yazarı: Harem, Padişahı Mutlu etmeyi öğretir
Moskof Cariye, Kösem, Nurbanu Sultan, Safiye Sultan gibi Osmanlı
tarihinin önemli kadınlarını romanlaştıran Demet Altınyeleklioğlu
Medyafaresi.com yazarı Müşerref Seçkin’le yaptığı sohbette son
zamanların çok tartışılan "Harem Okuldu" konusuna açıklık getirdi.
- Bir Harem-Okul tartışması gidiyor. Siz birçok kitap yazdınız konusu haremde geçen. Sizce Harem okul muydu?
-Harem okul diyelim hadi. Müfredatı ne? Ne okutuyor o önemli. Harem
iyi bir zevce olmayı öğretebilir ancak. Nakış işlemeyi, güzelleşmeyi
ve Padişahlara güzel görünmeyi ve mutlu etmeyi öğretir. İronik
yaklaştım böyle ama bana göre harem okul değil.
Okul için olması gereken disiplin, içerik çok farklı. Harem sadece padişahı mutlu etmek için kadınların yetiştirildiği bir yerdir. Kadınlar topluluğudur.
-Haremde geçen entrikalar ile günümüzdeki entrikaları karşılaştırır mısınız?
-İhtiras her dönem olmuştur. Harem bir silsileden oluşmaktadır. Başta
valide sultan olmak üzere bir yapı. Padişahın gözdesi olabilmek pek
çok zorluğu yokedecektir 0 kadınlar için. Disiplin altında olan, zaman zaman zor anlar yaşayan, şiddet gören kadınlar için Padişahın gözdesi olmak, hele hele erkek çocuk doğurmak muazzam bir ihtişama kavuşmaya yol açacaktır.
En üst düzeye ulaşabilmek isteyen kadınların ihtirası entrikalara yolaçmıştır. İhtiras günümüzde de çok fazla. O dönemde harem ve sarayda, bu
dönemde de belirli kesimlerde hırsın toplum değerlerine zarar verdiğini düşünmek mümkün.
- Kadına şiddet ve kadın hakları konusundaki düşünceleriniz neler?
- Kadınlarla empati yapmaya çalıştım. Kadın sultanlarla yola
çıktım. Onlar da kendi süreçlerinde şiddete maruz kalmış, kimileri
korsanlarca kaçırılmış, esir pazarlarında satılmıştı. Kendi
dönemlerinde yaşadıkları tacizler, şiddet ve travmaları vardı. Bunlar, kendi hırsları, o travma bunların kinini alevlendirdi. Akıllarıyla ve zekalarıyla yükseldiler Hürrem gibi, Kösem gibi...
Günümüzde taciz, şiddet topluma yayılmış durumda. Bunu sağlamak için
zihinsel değişim seferberliği yapmamız gerekiyor. Zihnimizin derhal
değişmesi gerekiyor.
Toplumun temelidir kadınlar. Annenin kendi çocukluk dönemindeki
eğitimi, yaşadığı şiddet ve taciz, travmalar gelecekte toplumun tümünün zarar
göreceği ortamlara yol açabiliyor. Şu aşamalarda parlak görünmüyor
kadının durumu Türkiye'de .
Kadın kendi ayakları üzerinde dursun deniyor. Bunlar çok fazla
gerçekleştirebileceğimiz şeyler değil. Daha sokağın başında dövülen kadını, adamın elinden alamıyoruz.
Toplumca zihinsel değişim sağlamamız gerekiyor.
- Tarihsel dizilerle ilgili düşünceniz nedir? Nasıl buluyorsunuz?
O dizileri pek fazla izlemiyorum. Çünkü ben kendi yarattığım Hürremle, Kösem’le kalmak istiyorum. Ama zaplarken gördüklerimle ilgili
yorumda bulunabileceğim.
Benim kurgularımda esas üzerinde durduğum, gerçek tarihten sapmamaktır. Giysi, atmosfer ve divandaki örtüye kadar dikkat etmek gerekir. Bu tarihten sapmalar güzel bir şey değil. Ama yine de varolmaları, tarihimize daha yakından bakmak ve sorgulamak için önemli.
MÜŞERREF SEÇKİN / MEDYAFARESİ