Hıncal Uluç'tan Fatih Terim ve Yardımcılarına Zehir Zemberek Sözler

Sabah Gazetesi yazarlarından Hıncal Uluç, Galatasaray'ın PSV Eindhoven karşısında aldığı 5-1'lik tarihi yenilgiyi değerlendirdi ve Fatih Terim'i çok sert sözlerle eleştirdi.

PSV Eindhoven karşısındaki 5-1'lik yenilgi sonrası Hıncal Uluç Fatih Terim ve yardımcılarını çok sert sözlerle eleştirdi. Uluç, "Spiker bile aptal oyuna isyan ederken ekranda kulübe belirdi. O iki yardımcı Selçuk İnan ve Necati Ateş niye yanında oturuyor. Ne işe yarar bunlar. Siz maaş almayı hak etmiyorsunuz. Hocayı dinledim, Acun'a güvenmediğim için kayda aldığım A Spor'da... Niye 3 yıl imzaladın Fatih Hoca? Her şeyi sen bilemezsin. 2 senelik başkan niye 3 yıllık sözleşme yapar?" dedi.

İşte o yazı:

"BU KADAR ACİZ OLUNMAZ"

"İkinci yarı, ilk yarı biterken attığımız golle 2-1 başlamış.. Ama nasıl korkak ve şaşkın başlamışız, inanılmaz.. Maçın adını bilmediğim spikeri bile "Bütün hatlarımızla geri çekildik" diyor.. Öyle çekilmişiz ki, adamların iki stoperi bizim yarı sahamıza paslaşarak giriyor, hatta şut mesafesine kadar geliyor, durmadan çekilen bizimkiler önünde.. Güya savunma yapıyoruz. Ama bu kadar kötü, bu kadar aciz savunma da yapılmaz ki.. Muslera'nın önünde 6 kişilik bir hat.. Onun 5 metre falan önünde 4 kişilik bir hat daha.. Sahanın geri kalan tamamı PSV'de..

"SATHI MÜDAFAA VARDIR"

Kafamda, bu sütunlarda bin defa yazdığım Mustafa Kemal'in lafı var.. "Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.." Yani müdafaa yapıyorsak, çağdaş futbol oynayan her takımın yaptığını yapacak, savunmaya rakip stoperlere pres yaparak hatta rakip 18 üzerinde başlayacağız. Topu kaptırır kaptırmaz kendi kalene 30 metre kalana dek çekilmenin adı "savunma" olmaz.. Ne olur?. Siz tahmin edin..

"APTAL BİR OYUN"

Spiker bile bu aptal oyuna isyan ederken, ekranda Galatasaray kulübesi belirdi.

"NİYE OTURUYORLAR?"

Ortada Fatih Terim oturuyor. Bir yanında Necati.. Bir yanında Selçuk.. Fatih Terim takımlarında çok oynamış iki harika hücum oyuncusu.. Oyun kurucu ve golcü olarak.. "Niye oturuyorlar ki, Hoca'nın iki yanında" dedim.. Bu akıllara sığmaz 6-4-0 oyunu için, iki hücumcu yardımcıya ihtiyaç var mı?. Ne işe yarar bunlar, o şaşkın futbola da itiraz etmiyor "Hocam ne yapıyoruz?" demiyor, hatta kalkıp tribüne çıkmıyor ve işi orda bırakmıyorlarsa...

"SÖYLE NECATİ, SÖYLE SELÇUK"

Söyle Necati, söyle Selçuk, ne işe yarar, niye onca maaş alırsınız siz?. İlk yarı boyunca bir, tek bir defa arka arkaya beş pas yaparak bir hücum geliştirdik. İlk yarıda yediğimiz iki golün sorumlularından biri Ömer, harika indi, harika adrese attı. İkincisi Emre Kılınç da muhteşem bir kafa attı. Tek akın, tek gol.. Ama üzerlerine gidersek, PSV savunmasının bizi durdurmasının çok zor olduğunu en kör gözlere bile sokan golü yorumlayamıyor ve en azından devre arasında Fatih Hoca'ya anlatamıyorsanız, ne işe yararsınız siz hücum oyuncuları Selçuk ve Necati efendiler..

"MAAŞ ALMAYI HAK ETMİYORSUNUZ"

"En iyi müdafaa hücumdur" demeye bile korkuyorsanız, 6-4-0 gibi dünya ödleği bir taktiği hem de sahaya yayılarak, alan paylaşarak değil, iki hat halinde dizilerek oynatan Hoca'nıza "Ne yapıyoruz biz?" diyemiyorsanız, söyleyin bana, Galatasaray gibi borç batağındaki bir kulüpten maaş almayı hak ediyor musunuz ha?

"TONLA PARA ALARAK GİTTİLER"

Hasan Şaş ve Ümit Davala o Hoca'nın iki yanında oturdu sizden önce, gene tonla para alarak ama iz bırakmadan gittiler.. Siz niye geldiniz peki? Ve de sen söyle Sevgili Fatih Hocam?. Galatasaray bu kadar anlamsız bir savunma futbolu oynayacaksa, niye yanında savunma futbolunu iyi bilen bir yardımcın yok?. Uzman savunmacı bir yardımcı yok da boş oturan iki hücumcu var?

"ACUN'A GÜVENMEDİĞİM İÇİN..."

Ben bunları düşünürken üçüncü golü yedik.. Göz göre göre yedik. Fatih Hocamı dinledim, maçtan sonra Acun'a güvenmediğim için kayda aldığım A Spor'da..

"İLK GOLÜN SORUMLUSU SENSİN"

"İlk golü erken yememiz takımı bozdu" diyor.. Suçu da futbolculara atıyor.. Ömer tacı yanlış yere atmış, bir.. Marcao'nun geri pasında Muslera müthiş bir hata yapmış, iki.. Yanlış Hocam, yanlış.. Bu ilk golün tek ama tek sorumlusu sensin. Ben kaç kere yazdım bu sütunlarda, okurum ezberledi.

"EN KORKTUĞUM ŞEY..."

En korktuğum şey, Galatasaray'ın kendi sahasında taç atması.. Taç atmayı bilmiyor ve tam da takım hücuma çıkarken topu rakibe atıp kendi elimizle rakibe kontratak ve gol imkânı veriyoruz" dedim, kaç kez.. Göstereyim mi sana?

"TAÇ HOCANIZ VAR MI?"

Çözüm de önerdim.. Bugün bütün büyük Avrupa takımlarının 'taç' hocası var.. Tacı doğru kullanmayı, sadece onu öğreten hocalar. Selçuk ve Necati gibi "Salla başını al maaşını" yardımcılar değil, sadece tacı atana değil, ötekilere bir taç sırasında ne yapacaklarını öğreten uzmanlar.. Onlar sayesinde golü kendi kalene değil, rakibe atıyorsun hatta. Galatasaray'da biri taç atarken, öbürleri aval aval bakıyor.. Efendim Fatih Hoca "Topu merkeze atmayın" demiş de Ömer gene atmış.. Peki merkeze atmasın da kime atsın?

"G.SARAY TAÇ ÖZÜRLÜ BİR TAKIM"

Al Ömer'i yanına, Florya'daki büyük ekranda o sahneyi görüntüye getir ve sen cevap ver?. "Merkeze atmasın da kime atsın?. Taç atılırken kendini boşta gösteren bir adam var mı?." Ben Galatasaray için "bin defa", TAÇ ÖZÜRLÜ diye yazmadım mı?

"İKİNCİ SUÇLU DA SENSİN"

Marcao topu Muslera'ya attı. Muslera da büyük, inanılmaz bir hata yaparak topu kaptırdı ve ikinci dakikadaki golü Zahavi boş kaleye attı. Fatih Hocam da ikinci suçluyu ilan etti. "Muslera!." Hayır Hocam!. İkinci suçlu da sensin...

"MUSLERA'YA PAS YASAK OLMALI"

Ben gene bin defa "Topu yerli yersiz Muslera'ya atmayın. Muslera topu ayakla çıkarmada dünyanın en kötülerinden. Çünkü ayakla vurmayı bilmiyor. Onun vurduğu top hatta asist oluyor.. Florya'daki odaya kapan, rastgele bir maçı seç ve say.. Aut atışları dahil, Muslera'nın ayakla vurduğu topların kaçı rakibe, kaçı Galatasaray'a gidiyor, say" dedim sana bu köşede Hocam, onlarca, yüzlerce defa.. Dediğimi yapsan, bir kerecik yapsan, "Muslera'ya ayakla pas vermek yasak" diye ilan ederdin.

"HER ŞEYİ SEN BİLEMEZSİN"

O "Takımı sıkıntıya soktu" dediğin gol, ne Ömer'in, ne Muslera'nın hatası.. "Her şeyi ben bilirim, ben yaparım" diyen senin hatan. Kaldı ki, o ilk anda yenen gol takımı salladı ama yıkmadı. Hatta 42'de attığımız golle harika bir deplasman skoruna ulaştık. Bu son dakika golü ile aslında PSV'nin yıkılması lazımdı, senin suçu hep başkasına atan mantığınla.. Ama adamlar senin o korkunç "Yan/Geri" taktiğinin de yardımıyla, Galatasaray'ı 45 dakika top diye oynadılar.. Ve de "Beşlediler!."

"ÖZEL UZMAN YARDIMCILAR ŞART"

Kendine bütün çağdaş takımlar gibi, özel durumlar için özel ve uzman yardımcı hocalardan oluşan bir yardımcı kadro seçmezsen, Galatasaray'a 3 değil, 10 yıl bile yetmez...

"3 YIL İMZALADI DİYE Mİ?"

Ayrıca merak ettim.. Maçtan önce mazeret beyan etmişsin zaten "5'lere, 6'lara hazır olalım" diye.. Niye 3 yıl dedin Hocam.. Burak Başkan, sırf selefi Mustafa Cengiz'e inat seninle hemen 3 yıl sözleşme imzaladı diye mi?. İki sene için seçilen başkan niye 3 yıllık sözleşme yapar ki, Hoca ile?. İyi ki, 5 yıllık yapmamış.. O zaman da maçtan bir gün önce "Bize 5 yıl lazım" mı derdin?

"2000 YILININ TERİM'İ SENİ TAŞIYAMAZ"

Hocam kendi kusurlarını, kendi yanlışlarını, kendi eksiklerini görmez, "Her şeyi ben bilirim" inadından vazgeçmez, en azından Baba Gündüz gibi senede bir en büyük hocalardan birinin kulübünü ziyaret etmez ve hocanın 20 ile 30 arası "uzman yardımcı" kadrosunda herkesin bir özel görevi olduğunu gözlerinle görmezsen, bitersin Hocam. 2000 yılının Fatih Terim'i bile artık seni taşıyamaz!. 5-1'in tek sorumlusu Fatih Terim Hocamdır, başka kimse değil..."