Hükümetten AP'nin kararına ilk yorum: Sabotaj raporu, kabul etmiyoruz!
AB Bakanı Çelik, AP'nin Türkiye'yle ilişkilerin dondurulmasına yönelik olarak çıkan ve 477 oyla kabul edilen rapora ilişkin açıklama yaptı. Çelik, "Bu ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapordur. AP raporunu, son iki yıldır olduğu gibi yok sayıyoruz"
AB Bakanı Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu (AP)'nin Türkiye'yle ilişkilerin dondurulmasına yönelik olarak çıkan ve 477 oyla kabul edilen rapora ilişkin açıklama yaptı. Çelik, "Bu ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapordur. AP raporunu, son iki yıldır olduğu gibi yok sayıyoruz" dedi.
Çelik açıklasında rapor hakkında, "Hiçbir bağlayıcılığı yoktur" ifadesini kullandı.
AB Bakanı şöyle devam etti:
"Sabotaj raporudur"
"Siyasi nitelikte karar açıklamışlardır. İçinde bizim faydalanacağımız unsurlar olması her zaman göz ettiğimiz bir husustur ve hiçbir zaman eleştiriden çekinmeyiz. Hatta bunlardan nasıl faydalanırız diye bakarız. Maalesef bu rapor, bunlardan uzak. Dolayısıyla bir tek taraflı tarih anlatısına, tek taraflı siyasi yaklaşımla yürütülen meseleye karşı objektif olmayan, Türkiye'nin yaptığı açılımları görmeyen bu raporu kabul etmiyoruz. Bu rapor bir işbirliği raporu değildir. Bizim AP'den beklentimiz, eleştiriler tabii ki söz konusu olacaktır ancak bunlarla beraber iş yapmamızı mümkün kılan raporlar hazırlamasıdır. Bu ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapordur. AP raporunu, son iki yıldır olduğu gibi yok sayıyoruz.
"Aynen iade edilecek"
Aynen iade edilecektir. Bu tek taraflı Ermeni anlatılarına yer vermesi bir vizyonsuzluktur. Maalesef bu raporlar artık herhangi bir şekilde faydalanabileceğimiz raporlar olmaktan çıkmıştır. Üstelik bu sene 1915 olaylarına atıf, ana metnin içinde yer alıyor. Bu rapor, artık objektif bir belge olma vizyonunu kaybettiğinin göstergesidir. Bu raporda AP tarafından Türkiye'deki anayasa değişikliklerinin uygulanması durumunda müzakerelerin askıya alınması, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi için insan hakları gibi maddelerin eklenmesi yönünde çağrılar, AP'nin Türkiye-AB ilişkilerini anlama kapasitesinin ne kadar düştüğünün göstergesidir. 16 Nisan referandumu, halkın kabul ettiği bir tekliftir. Dolayısıyla "Halkın kabul ettiği teklifleri uygularsanız, biz sizinle ilişkilerin askıya alınmasını tavsiye edeceğiz" şeklinde bir yorum yapmaya hakkı yoktur. Bu anti demokratik bir yaklaşımdır.
"Önyargılı olduklarını gösteriyorlar"
Daha uygulamaya bile geçilmeden böyle bir tavır alınması, ne kadar önyargılı olduklarını gösteriyorlar. Halk iradesi tecelli etti, aynen uygulanacaktır. AP, kendisini bütün seçimleri lağvetmeye yetkili bir kurum gibi görmektedir ve bu doğru değildir. Biz AP'yi halk iradesine saygılı olmaya çağırıyoruz. Demokratik teamüllere saygılı olmaya davet ediyoruz. Burada bir olgunluk probleminin olduğu gözleniyor.
"Oturup konuşmaya hazırız"
Bizimle işbirliği yapmak istiyorlarsa oturup konuşmaya hazırız. Eleştirilerini dinlemeye açığız ama halk iradesinin geçersiz sayılması gibi anti demokratik konuları tartışmaya açık değiliz. AB ile ilişkilerimizde ortak başarı ağımızda bulunan pek çok konu var. Bunların konu edilmesi çok açık bir vizyonsuzluktur. Gümrük Birliği tek taraflı talebi değildir Türkiye'nin. Şimdiye dek başarıyla yürüyen ve son derece sağlıklı bir şekilde müzakere edilen bir konunun siyasi malzeme yapılması son derece yanlıştır.
"PKK'ya dönük olarak yapılan açıklama olumludur"
PKK'ya dönük olarak yapılan çağrı olumludur, ancak uygulaması nedir? Terör örgütü olarak tanımlanıyor ama biz biliyoruz ki pek çok Avrupa ülkesinde bu örgütün bayrakları sallanabilmektedir. Dolayısıyla PKK sembollerinin yasaklanması yolunda çağrı yapan Avrupa ülkelerine çağrımız, önce kendi koridorlarınızda bunların sergilenmesinin önüne geçin.
"Somut delil istemeleri darbe girişimini anlamadıklarının göstergesidir"
Fethullahçı terör örgütü hakkında somut deliller istemeleri, bir darbe girişimini anlamadıklarının göstergesidir. Bunun hiçbir şekilde bizim Fethullahçı Terör Örgütü'nün ortaya koyduğu darbe girişimine karşı mücadelemizi gölgelemesini istemiyoruz. Aldığımız tüm tedbirler hukuk çerçevesindedir. Bu ülke ağır bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Tarihin en büyük hukuk mücadelelerinden birini veriyoruz. Herhangi bir şekilde Fethullahçı Terör Örgütü'nün bu darbe girişiminin öznesi olup olmadığını sorgulayan bir tutumu, düşmanca bir tutum olarak kabul ederiz. Tüm kanıtlar ortadadır, pek çok görüntü ortaya çıkmıştır. Nitekim bu terör örgütünün üst düzey yetkililerinin verdiği ifadeler söz konusudur. Bunu yeterince takip etmediklerini görüyoruz.