"İki tane kilotlu çorap bir de permatik jilet!!!" Tatlıses bunları niye açıkladı?
İbrahim Tatlıses canlı yayındaki rezaletin ardından ilk kez konuştu, şok açıklamalar yaptı. Peki Tatlıses, Yıldız Tilbe'nin istekleri ne? Gerçekten çok tuhaf istekleri olan Tilbe Tatlıses'i program öncesi neredeyse delirtmiş. İşte Telefon konuşma dökümlü
İŞTE TATLISES'İN ÇOK KONUŞULACAK AÇIKLAMASI
Hiçbir şey ekrandan görüldüğü gibi değil. Esas olan o camın arkası! Sizler yani halk ve medya bizleri camdan çok şirin, güler yüzlü ve alçak gönüllü görüyorsunuz. Gel gelelim o camın arkası maskelerin düştüğü yer. Saat 1'e kadar bizleri izlerken hepimiz harikaydık. Ben, Yıldız ve İbo Show'un 50 kişilik ekibinde size göre hiç sorun yoktu öyle mi? İşte gel gelelim benim ve ekibimin içinde sinir fırtınaları kopuyordu. Ama bunu sizlere fark ettirmemeye çalışıyorduk. Ben bu insanın ne kadar patavatsız olduğunu iyi bilenlerdenim. İdobay'da iki senelik mukavelesi vardı. Daha fazla dayanamadım ve başka firmaya sattım. Aslında nasıl bir insan olduğunu biliyordum ve böylece kendimi ladesledim. Bu insanın kovulmadığı yer ve mekan kalmadı. Ayrıca dayak yemediği patron kalmadı. Bir tek ben ona kıyamadım ve kıyamazdım. Çünkü ona yüreğimde kardeşim gibi bir yer vermiştim. Aslında ben onun üç tane şarkısını kesmedim. "Kandıramazsın Beni" şarkısını kestim. Çünkü o şarkıda şöyle bir espiri vardı. Sevgilisine veya kocasına kadın olarak şöyle diyor. 1,2,3,4 tamam daha da katlanamam. Ben de ona 4 tane kadın tamam başka kadın istemem diyorsun öyle mi? dedim, demez olaydım. Lafı küstahca ağzıma tıkadı. Ne yaş ne abi ne de Ah'de vefa dinledi. 'Senin haremin var. Sen daha iyi bilirsin' diyince kendimi zor tuttum. Çünkü ben espiri yapmak istemiştim. Dedim ya biraz patavatsızdır. Sabırlı olmam gerekiyordu hemen reklamlara girdim. Reklamlardan sonra onu nasıl sevdiğimi, ona her yerde sahip çıktığımı bildiğini hatırlatmaya çalıştım. Çünkü o yapılan kötülükleri unutmayan, yapılan iyilikleri unutan bir karaktere sahiptir. Aradan 15 sene geçmesine rağmen Allah rızası için hiçbir yerde 'İbrahim Tatlıses bana şunu yaptı, İbrahim Tatlıses bana bunu yaptı' cümlesini duymadığım için o geçmişteki olayı elimde olmadan sinirlenerek söyledim. Geçmişte şöyle bir olay olmuştu. Bir gün ağlayarak beni aradı. Abi ne olur beni kurtar, beni dövdüler bu firmadan beni al dedi. Eğer gerekirse bu olayı eski Müyap Başkanı Aydın Oskay beye sorabilirsiniz. O zamanın parası 160 bin dolar ödeyerek Yıldız Tilbe'yi İdobay'a almıştım. Ki hiçte ihtiyacım yoktu. Ayrıca 160 bin doların 20 bin dolarını Aydın beye rica ederek Yıldız'a verelim dedim. O da olur İbrahimcim dedi. Tabi bu çok önemli bir şey değil. Bence her ağabeyin kardeşine yapması gereken bir olay. Ama Yıldız Tilbe (kardeşim) bu ve buna benzer olayları çabuk unutanlardandır. Onu hatırlatmak istemiştim. Fakat…..
Bugün bütün gazeteleri ve köşe yazarlarını okudum. Maşallah hepiniz fırsat bekliyormuşsunuz. İşte yine İbo'yu tanımamışsınız. Çünkü İbo içinden geldiği gibi hareket eden adamdır. Kendime ağzımdan çıkan o kelimeden dolayı kızıyorum. Sebebi de olağanüstü tahrik olmamdandır. İşte şu anda da sizleri okudum ve çok üzüldüm. Çünkü olaylara tek taraflı bakmışsınız. O zaman sizlerden rica ediyorum. Üstte okuduklarınızı ve altta okuyacaklarınızı da yazın.
***
Olayın başlangıcı: Ben istemiyordum. Ekibin ısrarıyla Yıldız Tilbe'yi İbo Show'a davet ettik. Telefon açtım.
İbrahim Tatlıses: Kızım İbo Show'a katılır mısın?
Yıldız Tilbe: Katılırım abi. Yalnız kaç para vereceksin?
İbrahim Tatlıses: Kızım ne parası ayıptır.
Yıldız Tilbe: O zaman bana beşi bir yerde al. Bir de takım elbise ve ayakkabı.
İbrahim Tatlıses: Peki kızım senin canın sağ olsun.
Yıldız Tilbe: Yalnız altınlar sahte olmasın ha!
İbrahim Tatlıses: Ayıp sana kızım. Sahtekarmıyım ben. Şimdi tanıtımı hazırlatıyorum. Tamammıyız?
Yıldız Tilbe: Tamam, tamam. Yalnız elbiseyi ben beğenirim. Senin menajerin Eyüp gider alır. Bak beşi bir yerde, bir de elbise haa. Altınlar küçük olmasın büyüğünden. 3 bin TL para.
İbrahim Tatlıses: Bak kızım ayıptır. Ne parası! Sen beni dinle başka yerlerden de isteme. Hoş değil.
Yıldız Tilbe: Tamam, Tamam. Menajer Eyüp beni arasın. Ben yerlerini söylerim.
İbrahim Tatlıses: Tamam canım söylerim. Sen bana yeni şarkı verecen mi?
Yıldız Tilbe: Veririm. Sen de bana para verecen mi?
İbrahim Tatlıses: Şarkıya veririm tabi. Peki şimdi dinletebilcen mi?
Yıldız Tilbe: Dinletirim. Sen okuyacan mı?
***
Şarkıya başladı. Gayet neşeli ve telefonlar kapandı. Tabi bu arada tanıtım TV'de dönmeye başladı. Herkes Yıldız Tilbe'nin bu hafta İbo Show'da olduğunu duydu.
Cumartesi günü Eyüp beyi arar. Ona der ki; "Nişantaşı'nda falanca mağazada bir elbise bir de pantolon var. Sana sonra başka mağazaları da söylerim." Eyüp bey beni arar.
Menajer E.: İbrahim bey Nişantaşı'na geldim. Buradaki fatura 1.500 TL. Ne diyorsunuz?
İbrahim Tatlıses: İyi al.
Menajer E: Yalnız İbrahim bey burayla bitmiyor. Başka mağazada var.
İbrahim Tatlıses: Olmaz Eyüp. Bana bir elbise söyledi. Başka mağaza nerden çıktı.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey.
İbrahim Tatlıses: Peki kardeşim. Hele bir git gör bakalım. O mağazalarda ne var
***
Aradan bir saat sonra Eyüp bey beni aradı.
Menajer E: İbrahim bey bu kadın iyice uçmuş. Ben böyle şey görmedim.
İbrahim Tatlıses: Hayırdır ne oldu.
Menajer E: İbrahim bey Kanyon Alışveriş Merkezi'ne geldim. Horvey Nıchols mağazasındayım.
İbrahim Tatlıses: Eyüp konuya gel. Oradan neler almış.
Menajer E: Ne yok ki İbrahim bey! Sadece burası 4.494 TL yani eski paraya göre 4,5 milyar.
İbrahim Tatlıses: Hoppala! Eyüp bu ne demek ayıp arkadaş!
Menajer E: Böyle İbrahim bey. Ne yapalım ödeyecek miyim?
İbrahim Tatlıses: Hayır Eyüp ödemiyorsun. Hanımı ara ona de ki; "İbrahim beyle böyle konuşmamışsınız"
Menajer E: Tamam İbrahim bey ama bu kadın laftan anlamıyor. Ben ne söylersem o bildiğini söylüyor.
İbrahim Tatlıses: Eyüp beni sinir etme. Sen telefonu aç söyle kardeşim. Bugün cumartesi, saatte sekiz. Yarın İbo Show'a Yıldız'ın yerine kimi bulalım! Ayıp ya televizyonda tanıtımı dönüyor. Bu yaptığı ayıptır arkadaş.
Menajer E: Valla İbrahim bey siz ne derseniz ben onu yapacağım.
İbrahim Tatlıses: Yap kardeşim ona de ki; "Yıldız Hanım her şey için çok teşekkürler. Sen İbo Show'a gelmiyorsun. Biz de bu eziyetten kurtuluyoruz"
Menajer E: Nasıl söylerim İbrahim bey.
İbrahim Tatlıses: Yav sen söyle. "Yedik kaz etinden, doyduk lezzetinden." Bu nasıl bir insan ya.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey. Daha burayla da bitmiyor. Bir mağaza daha var. Ona da gideceğim.
İbrahim Tatlıses: Bir mağaza daha mı var?
Menajer E: Evet var.
İbrahim Tatlıses: Ya Eyüp bu soyguncu mu, sanatçı mı! Ne bu ya. 17 senedir İbo Show çekiyorum. Ben böyle bir sinema görmedim. Hem siyah-beyaz, hem renkli hem de sinemaskop. Üçü bir arada! Ya Eyüp bir daha konuş 13 milyarı buldu.
Menajer E: 13'i geçer.
İbrahim Tatlıses: Yav arkadaş bize kimler geldi. Ben böylesini görmedim kardeşim. Bu çin işkencesi gibi ya! Davet ettiğime bin pişman oldum. Ya astarı yüzünden pahalı oldu.
***
Evet arkadaşlar olay aynen böyle oldu. Sanki bunlar yetmez gibi pazar günü programa gelirken bizim ekibi arıyor ne istese beğenirsiniz? İki tane kilotlu çorap bir de permatik jilet! Sen nasıl sanatçısın arkadaş. Ayağına giyecek çorabında mı yok. Tabi ki vardır. Ama işte bunun adı aç gözlülük. Jileti de bize aldırttın ya, helal olsun! Bunlara rağmen bütün sabrımı zorladım. Programın patronu benim. Şu şarkıları oku derim o başka şarkı okur. Kendi şarkılarını oku derim. O ben ne istersem onu okurum der. Eee ben de insanım. İyice sinirlerim laçka olur ve gönlümden bir yıldız kayar gider.
Saygılar
İbrahim TATLISES
Faturalar:
Nişantaşı B. Butik…………………………………… 1.500 TL
Akmerkez Home Store………………………………. 1.650 TL
Ayakkabı…………………………………………….. 650 TL
Kanyon Horvey Nıchols…………………………….. 4.494 TL
Kuyumcu Sait Koç (Beşi Bir Yerde)………………….4.328 TL
Toplam………………………12.622 TL
* Bu fiyatlara kilotlu çorap ve jilet dahil değildir