Sıcak kemoterapi tedavisi nedir? Kanseri durduruyor mu?
Prof. Dr. Taner Oruğ, hipertermi intraperitoneal kemoterapi (HIPEC) ismi verilen sıcak kemoterapi tedavisinin, abdominal boşluğun ısıtılmış kemoterapi ilaçlarıyla doldurulmasını içerdiğini bildirdi.
Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Taner Oruğ, sıcak kemoterapi tedavisinin kanser hastalarına daha uzun bir yaşam şansı sunduğunu belirterek, "İlerlemiş kanser hastalarının yeni umudu olan bu tedavi yöntemiyle kanserlerin önemli bir oranına tanı konabiliyor." ifadesini kullandı.
Oruğ, yaptığı yazılı açıklamada, hipertermi intraperitoneal kemoterapi (HIPEC) ismi verilen sıcak kemoterapi tedavisinin, abdominal boşluğun ısıtılmış kemoterapi ilaçlarıyla doldurulmasını içerdiğini bildirdi.
HIPEC'in, "karın bölgesinden tümörler veya lezyonlar çıkarıldıktan sonra gerçekleştirilen bir cerrahi operasyon" olduğu bilgisini veren Oruğ, bu tedavinin Türkiye'de sayılı merkezlerde yapılabildiğini kaydetti.
Oruğ, sıcak kemoterapi tedavisinin kanser hastalarına daha uzun bir yaşam şansı sunduğunu belirterek, ilerlemiş kanser hastalarının yeni umudu olan bu tedavi yöntemiyle kanserlerin önemli bir oranına tanı konabildiğini vurguladı.
Tedavinin başarısını; hastalığın yaygınlığının, operasyonun zamanlamasının ve büyüklüğünün, çıkarılan-rezeke edilen organların, tümör histolojisinin, tümör dokusunun kemoterapiye duyarlılığının, kemoterapötik ilaç dozunun, kemoterapi süresinin, perfüzyon ısısının ve hastanın genel durumunun etkilediğini aktaran Oruğ, şu bilgileri verdi:
"HIPEC, yumurtalık, kalınbarsak ve mide kanserleri nedeniyle gelişen peritoneal karsinomatozalarda, appendixin pseudomiksoma peritoneii tümörü, malign peritoneal mezotelyoma, peritoneal sarkomlar , malign assitde bu yöntem uygulanır. Karın dışına akciğerlere beyine, kemiklere metastaz varlığında, yaygın karaciğer metastazları, karın içindeki büyük damarları sarmış (invaze etmiş) tümörlerin varlığında bu işlem yapılamaz, yapılsa bile yarar sağlamaz.
Peritoneal yayılımın değerlendirilmesinde karın 12 bölgeye bölünerek tümör boyutuna göre skorlanıyor, peritoneal hastalık şiddet skoru belirleniyor. Bu skor 20'nin altında ise operasyonlar o ölçüde başarılı oluyor. Düşük skorlu hastaların yaşam süreleri çok daha uzun oluyor."
- Tedavi sonrası karşılaşılan sorunlar
Oruğ, bu tedavi yönteminde ilaç seçimini medikal onkoloji ile birlikte o tümörün en duyarlı olduğu ilaçları seçerek yaptıklarını belirterek, en çok mitomycin C, doxorubicin, cisplatin ve gemsitabin kullandıklarını bildirdi.
Operasyon sonrası hastalara sistemik kemoterapi uygulanıp uygulanmaması konusuna değinen Oruğ, "Primer hastalık evresi ve tümör tipine bağlı olarak değişiyor. Bu karar hasta bazında bireysel olarak veriliyor." ifadelerini kullandı.
Oruğ, tedavi sonrası en sık karşılaşılan sorunları, barsak anastomoz kaçakları, barsak perforasyonları, barsakların çalışmaması, geç çalışması, pankreatit, karın içi abse, sepsis, böbrek ve solunum yetmezliği olduğunu kaydetti. AA