İsimsizler'de teröristi canlandıran Emel Dede'ye tepkiler!
Kanal D dizisi İsimsizler'de terör örgütü üyesini canlandıran Emel Dede "Üzerimde sık sık kötücül bakışlar görmeye alıştım" dedi.
Oyuncu Emel Dede Hürriyet gazetesinin sorularını yanıtladı. Emel Dede, “İsimsizler” dizisinde terör örgütü üyesi Berfin’i canlandırıyor. Genç oyuncu, bu rolden sonra hayatında çok şey değiştiğini söylüyor: “Üzerimde sık sık kötücül bakışlar görmeye alıştım.”
* Neden “İsimsizler”?
- “İsimsizler”in çok önemli bir misyonu var: Terörle mücadele. Bizi parçalamaya çalışan güçlerin çirkin oyunlarını gözler önüne seren, gücünü gerçeklikten alan ve izleyiciyi bilinçlendiren bir dizi. Kin, nefret, savaş son bulsun ve kimse bizi birbirimize düşüremesin diye var olmuş bir dizi. İşte tam da bu yüzden “İsimsizler”.
* Berfin, canlandırması zor bir karakter. Teklif aldığınızda ilk ne düşündünüz?
- Bir oyuncunun yelpazesi geniş olmalı. Kendimizden çok başka dünyaların sesi, nefesi, yüzü olabilmeliyiz.
Bu noktada çok değişik bir dünya, çok büyük bir fırsattı benim için. Keşif sürecim için çok heyecan vericiydi.
Haykırdığım, öfkeden dişlerimi kırarcasına sıktığım, sesimin son haddini duyduğum, sinirden gözümün döndüğü, heyecandan dakikalarca titrediğim, can acıtarak keyif aldığım, en kindar, en histerik hallerimi Berfin sayesinde gördüm ben de. Çok zor olacaktı, biliyordum. Başıma gelebilecekleri de öngörüyordum tabii. Dezavantajları da fazlaydı. Ama hikâyelerde kahramanların düşmanları olur ve birilerinin bu kötüye, olmaması gerekene, yanlış olana, nefret edilene resim olması gerekir. İşte ben onlardan oldum. Tüm riskleri göze alarak ama isteyerek.
BAZEN ÇOK KÖTÜ HİSSEDİYORUM
* Role nasıl hazırlandınız?
- Silah eğitimleri, şive dersleri, belgeseller, egzersizler... Çokça araştırma, zihnen ve ruhen karaktere hazırlık... Sonu, ucu, bucağı yok bu işin, hâlâ devam.
* Bu rolde kendinizi izlerken neler hissediyorsunuz?
- Bazen hakikaten çok kötü hissediyorum. Soğuyorum kendimden, Berfin halimden. İyi karakterlerimizle duygudaş olup, çok öfkeleniyorum Berfin’e.
* Berfin ve “İsimsizler”den sonra hayatınızda neler değişti?
- Çok şey değişti. Üzerimde kötücül bakışlar görmeye alıştım mesela. Zaman zaman diksiyonumda bozulmalar oldu. Berfin olarak rüyalar görmeye başladım sıkça. Birçok yakınım, akrabam eleştirdi. “Rol bile olsa kabul etmemeliydin” diye kızanlar, uzak duranlar oldu. Gerçekten soğuyanlar, küsenler. Artık kaş aldırmayan, manikür yaptırmayan, saçlarını kestirmeyen, biri oldum. Kadınsı yanımı törpüledim.
HEM PSiKOLOG HEM ÖĞRETMEN HEM DE OYUNCU
* Oyuncu olmasanız ne olurdunuz?
- Ya avukat olacaktım ya da psikolog. İki mesleğe de yakın hissediyordum kendimi. Avukat olursam dava konusunda çok seçici olurum ve aç kalabilirim diye düşünüp psikolojide karar kıldım. Annem negatif enerjiyle yüklenip yıpranacağımı düşündüğünden öğretmen olmamı istiyordu. Psikoloji okumaya başladığımda küçük kızına kıyamadığından hayli üzülmüştü. Lisans eğitimim kendimi keşfetme noktasında büyük kapılar açtı zihnimde. Oyunculukla tanıştım ve bu işin yaşam enerjimi artırdığını fark edip, meslek edinmek istedim ve eğitimlere başladım. Eşzamanlı olarak özel bir eğitim merkezinde psikolog ve terapist olarak çalıştım. Danışanlarımla olan seanslarımda eğitimci yanımı, öğretmeyi çok sevdiğimi, bunun beni çok beslediğini fark edince de öğretmenlik okudum. Böylece annemin gönlünü de fethetmiş oldum.