İsmail Türüt'ten Volkan Konak'a sert sözler: Yaptığı Karadeniz müziği değil
Şarkıcı İsmail Türüt, Karadeniz müziği yapan bazı isimleri eleştirerek, "Bazı arkadaşlarımız kusura bakmasın ama öyle sözler duyuyorum ki çöpe attıklarım onlardan daha iyi. İçinden müziği alsan hiçbir değeri kalmaz" dedi.
Milliyet'in haberine göre, kendisinin Volkan Konak ile kıyaslandığını söyleyen İsmail Türüt, "Şunu net bir şekilde söylüyorum; Volkan Konak'ın yaptığı Karadeniz müziği değildir. Onun tarzı daha farklı ve başarılı işler de yapmıştır. Benim yaptığım işi Volkan Konak yapmıyor. Biriyle kıyaslanacaksam benimle aynı tarz söyleyen kişileri karşıma koysunlar. 'Yarim Yarim' diye bir şarkısı var.
Türkiye'yi kasıp kavurdu ama soruyorum; o şarkılar Karadeniz müziği mi? Volkan albümünü yapar, içerisine de 3-4 tane Karadeniz şarkısı koyar. Daha farklı şeyler deneyen bir isimdir. Bu nedenle Karadeniz müziği için Volkan Konak'ın ben ölçü olarak almıyorum.
Karadeniz müziği yapan sanatçıların o otantik çizgiyi bozmaması gerekiyor. Tabii ki zamanı da takip edeceğiz, yeniliklere açık olacağız ama müziğimizi bozmadan ve yozlaştırmadan yapmalıyız" şeklinde konuştu.
"KEMENÇE TÜRK ORKESTRASININ BAŞ TACI OLDU"
Karadeniz müziğini seslendiren yeni sanatçılar içerisinde çok iyi icra edenlerin olduğunu söyleyen İsmail Türüt, "Bunun yanında kemençeyi kemanlaştıranlar var. Karadeniz müzik aleti kemençedir, bunu kemanlaştırmanın çok anlamı yok. Kemençe doğal haliyle kalmalı. Güzel şeyler yaptıklarını inkar edemeyiz ama Karadeniz müziği bu arkadaşlarla bir yerlere gelmedi.
Bizim ve bizden önceki dostlarımızın da çok büyük emeği var. Öyle dönemler vardı ki, kemençe çalan arkadaşlar müziğini icra ettiğini söyleyemez inkar ederlerdi. Böyle dönemler de yaşadık. Bu tabunun yıkılmasında emeğimiz var. Allah bize öyle bir şey nasip etti ki; kemençe Türk orkestrasının baş tacı oldu" dedi.
"ÖYLE SÖZLER DUYUYORUM Kİ ÇÖPE ATTIKLARIM ONLARDAN DAHA İYİ"
Kemençenin bir tınısı olduğuna dikkat çeken İsmail Türüt, şunları söyledi:
"Bu tınıyı herkesin duyması lazım. Genç arkadaşlarımızın bazı şarkılarını duyuyorum, kemençe kemençeye benzemiyor. Biz tabii ki 100 sene türkü okuyacak değiliz. Bizden sonra genç arkadaşların yetişmesini arzu ederim.
İşini iyi yapanları da desteklerim. Bu işte müzik kadar söz de çok önemlidir. Bazı arkadaşlarımız kusura bakmasın ama bazen öyle sözler duyuyorum ki çöpe attıklarım onlardan daha iyidir. İçinden müziği alsan hiçbir değeri kalmaz. Müzik ağırlıklı yerel kanalların da bu noktada hataları var.
24 saat müzik yayını yapıyorlar. 24 saat müzik yapmak için birinci sınıf sanatçı bulamazsın. O zaman da iş ve kalite düşüyor. Bu arkadaşlar kendisini sanatçı zannediyor. Yerel kanalların bu konuda büyük zararları var. Bazen radyoyu açıp dinliyorum, 'böyle bir şey olamaz' diyorum. Para versen bu kadar kötüsünü yapamazsın. Karadeniz müziğini başka bölgelerden de dinleyenler var. Böyle olunca insanlar bu müziği yanlış anlamaya başlıyor."
"TULUM, KEMENÇE VAZGEÇİLMEZİMİZDİR"
Tulumun Karadeniz müziği için çok değerli bir enstrüman olduğunu vurgulayan şarkıcı, "Tulumda kemençe gibi vazgeçilmezimizdir. Karadeniz'de iki saz vardır. Bunlardan birisi kemençe diğeri tulumdur. Türkiye'de oluşturulan bir lobi var ve sanatçılar da bunun tekelinde yer alıyor.
O lobiye bizim girmemiz mümkün değil zaten asla girmem. İsteyerek ya da istemeyerek bu lobinin içerisinde yer alan Karadenizli arkadaşlarımız var. Benim bu adamlarla hiçbir zaman ortak bir noktam olmaz. Onlar ne millilikten, ne dinden, ne de bayraktan anlarlar. Ben bazı isimleri Diyarbakır'da, PKK konserlerinde görüyorum.
Ben böyle adamlarla babamım oğlu olsa muhatap olmam. Bu lobiye dikkat etmek gerekiyor. Zaman zaman bu konuda yalnızlaştırılıyoruz ama bu konuda hiç şikayetçi değilim" ifadelerini kullandı.