İSPARK ev sahiplerinden 2. kez mi para alıyor?
İSPARK’ın; İmar Yasası’nın 37.maddesi gereğince ruhsat aşamasında otopark ücreti alınan ev sahiplerinden 2. kez ücret aldığı ortaya çıktı.
Arabasını evinin önüne park ettiği için kendisine park ücreti kesen İSPARK’ı Tüketici Hakem heyetine şikayet eden ve İSPARK aleyhine iptal kararı aldıran Halef R. Vayıs; olayın perde arkasını gazeteA24.com’la paylaştı.
İSPARK’ın; İmar Yasası’nın 37.maddesine aykırı davrandığını dile getiren Vayıs’a göre İspark imar aşamasında belediyere park ücreti ödeyen ev sahiplerine yansıttığı park ücretleriyle bir haksızlığa imza atıyor.
Yapmış olduğunuz şikâyetle iptalini sağladığınız park ücretleri konusu medyada kamuoyunda büyük yankı uyandırmasına rağmen şimdiye kadar kimsenin bu konuda ciddi bir girişimde bulunmamış olmasını neye bağlıyorsunuz?
İnsanlar genel olarak bu konudan mustarip. Araç sahipleri de esnaf da aynı dertten yakınıyor… Bir fırının, simit dükkânının veya büfenin önünde aracınızı park edip bir simit veya tost yiyemezsiniz. Hemen başınızda bitiyorlar. Mahallenizin marketinden 5 dakika alışveriş yapacaksınız, İSPARK’ın payını vermek zorunda kalıyorsunuz. Siz tost için 3 TL öderken, park ücreti için duruma göre 5-10 TL talep ediyorlar. Hiçbir yatırım yapmadan esnaftan daha çok para kazanıyorlar. Bu nedenle müşterisi azalan esnaf var. Şikâyetçi olunmaz mı?
Belediyenin İSPARK aracılığıyla elde etmiş olduğu bu gelirin mi haksız olduğunu yoksa uygulamada mı sorunların olduğunu düşünüyorsunuz?
Ben kişi olarak belediyelerin bu yolla gelir elde etmesine karşı değilim. Makul yerlerde makul şekil ve şartlarda belediyenin bundan ekonomik fayda sağlamasını isterim. Aslında İSPARK da bu anlamda iyi düşünülmüş bir proje. Nitekim eskiden değnekçiler dediğimiz, ne oldukları belirsiz kişiler vardı ve ciddi rahatsızlıklar yayıyorlardı.
“İŞ, TACİZ NOKTASINA ULAŞTI”
İşe ilk başladığında İSPARK özenliydi ve değnekçilerin yarattığı türde rahatsızlıkların önüne geçmeye çalıştı. Ancak zamanla bu anlayışları tamamen değişti. Ticari amaçları o boyuta ulaştı ki, neredeyse vatandaşın evine girip park ücreti isteyecekler. İş, taciz noktasına ulaştı.
İSPARK mağdurları, buna karşı ciddi bir girişimde bulunmuyor, bulunamıyorlar. Çünkü masrafları düşünüyor ve uğraşmak da istemiyorlar. “Başım gözüm sadakasına vereyim ayda 150-200 TL de, kurtulayım” deyip rahatsızlıkları ile kalıyorlar. Böyle olduğunu bilen İSPARK da, her geçen gün daha fazla dayatıyor, en ücra sokak aralarına kadar dağılıyor.
Bu işin ne kadar karlı olduğunu görünce, önüne gelen her yeri; vatandaşın evinin önü, yol, park, sokak, cadde demeden her yeri otopark haline getirip neredeyse her adımda para toplamaya başladı.
Peki, uygulama bu denli yaygın ve mağdur da bu denli çok ise vatandaş neden Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmuyor. Bu başvuru zor ve masraflı bir süreç midir?
Aslında hiç zor değil. Üstelik sanılanın aksine masrafı da yok. Veriyorsunuz bir dilekçe ve bununla ilgili belgeleri, o kadar. Benim bir avukatım vardı. Ama mutlaka bir avukat gerekmiyor. İşinizi siz takip ederseniz, avukatlık masrafınız da olmaz. Belge dediğim ise, park fişleri, İSPARK’tan alacağınız borç kağıdı, orada oturduğunuza dair bir belge vs...
Ben oturduğum apartmanın yönetiminde karar aldırıp, aynı zamanda apartmandaki komşularım adına da başvurmuştum. Bu kararı aldığımızda, komşularımız pek umutlu değildi. Gözleri yılmıştı çünkü. Komşularımızdan biri de sırf İSPARK nedeniyle arabasını satmıştı. İlave masraf oluyor diye…
“VATANDAŞTAN OTOPARK PARASI ZATEN ALINIYORMUŞ”
Israrlı girişiminiz sonrasında ortaya çıkan bu sonuç muhtemelen karar olarak emsal teşkil edecektir. Buna rağmen bu veya benzeri durumlarla karşı karşıya kalanlar için nasıl bir süreç izlemelerini tavsiye edersiniz?
Avukatım Gökben Ahi sağ olsun, uygulamayı çok araştırdı. Bu arada ben de bilmediğim birçok şeyi öğrendim. Örneğin, İmar yasasının 37.maddesi gereğince ve otopark yönetmeliğince, binalar henüz yapılırken, daha ruhsat alma aşamasında vatandaştan otopark parası zaten alınıyormuş. Evin yapımı bitmeden belediyeye park parası ödüyormuşuz meğer.
Ruhsat aşamasında ödediğimiz bu paralar bir hesapta toplanıyor. Ve yine yasaya göre otopark hesabında toplanan bu para, otopark tesisi dışında başka bir amaçla kullanılamıyor. Bu şekilde otopark bedeli alınan binaların otopark ihtiyacının Büyükşehir Belediyesince karşılanması zorunludur diyor yasa. Vatandaşın bundan haberi yok. Gerçi haberi olsa da fark etmez bugüne kadar vatandaşın ücretsiz hizmetine sunulacak bir otopark da yapılmış değil.
Bu durumda İSPARK’a 2. kez ödeme yapmış oluyoruz. Uygulamanın bir haksızlığı da işte burada yatıyor.
Son olarak; 5216 Sayılı Büyükşehir Kanunu’nun ve 2918 Sayılı Kanun ile Büyükşehir belediyelerine verilen park yeri ilan etme yetkisinin yanlış kullanıldığını söylemek mümkün müdür?
Daha önce 4 yıl süre ile otopark işletmeciliği Belediyenin iştiraklerinden Beltur A.Ş’ye verilmiş. Ancak daha sonra söz konusu kapalı ve açık otoparkların İşletmeciliğinin İSPARK A.Ş’ye devredilmesi uygun görülmüş.
Ve 3-16.01.2009 tarihli 88 sayılı meclis kararıyla, otoparkların 5 yıl süre ile brüt gelirinin yüzde 25’inin İstanbul Büyükşehir Belediyesine işletme bedeli olarak ödenmesi karşılığında, İSPARK tarafından işletilmesine karar verilmiş.
Söylediğim gibi ben belediyelerin bu yolla gelir elde etmesine karşı değilim. Ancak sokakları, dolayısıyla vatandaşı bir para makinesi gibi görmesini hoş karşılamıyorum. Yasa da açık zaten. Elde edilen gelir otopark yapımı için ayrılmalı ve vatandaşa ücretsiz olarak kullandırılmalı. Buna karşılık ne yapılıyor. Vatandaştan ikinci kez park ücreti alınıyor. Ücretsiz yerine ikinci kez…
gazeteA24