İsrail ile ticareti protesto eden kızların başörtülerinin kesildiği iddiasına soruşturma

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken İsrail ile devam eden ticareti protesto eden gençlere kötü muamele yapıldığı iddiaları kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Saadet Partisi cezaevine gönderilen gençelerin aç bırakıldığını kızların başörtülerinin kesilip mendil kadar bırakıldığını öne sürüyor. İddialar büyük tepki uyandırınca Adalet Bakanlığı soruşturma açtı ve üç infaz ve koruma memurunu görevden uzaklaştırdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir program sırasında protesto eden 9 kişi, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tutuklanan 7 genç kadının Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na kabul işlemleri sırasında başörtülerinin kesildiği iddiası gündeme bomba gibi düştü. Konuyla ilgili hem adli hem idari soruşturma başlatılırken, 3 infaz ve koruma memuru görevden uzaklaştırıldı.

ADALET BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklulara yönelik başörtülerinin kesildiği yönündeki iddiaların incelendiği ifade edildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un ikinci maddesi uyarınca, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında hiçbir hükümlüye ayrımcılık yapılmayacağı, zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlara müsamaha gösterilmeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Ceza infaz kurumlarımızda yürütülen işlemler bu mevzuata tam uyumlu şekilde gerçekleştirilmekte, aksine bir duruma asla müsamaha gösterilmemektedir."


SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ
Açıklamada ayrıca, iddiaların basına yansımasının ardından olayın kapsamlı bir şekilde araştırılması için derhal kontrolör görevlendirildiği ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli ve idari soruşturma başlatıldığı belirtildi. Soruşturmanın selameti adına 3 infaz ve koruma memurunun görevden uzaklaştırıldığı bilgisi paylaşıldı.

Adalet Bakanlığı, ceza infaz kurumlarının yönetiminde manevi değerlere azami hassasiyet gösterildiğini ve bu tür davranışlara hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini vurguladı.