Salgında İstanbul'dan Sonra Tehlike Çanları Ankara İçin Çalıyor

Ankara Şehir Hastanesi'nde, hasta sayısının artmasıyla birlikte pandemi bölümü sayısı 2'ye, yoğun bakım yatak sayısı da 400'ün üzerine çıkarıldı. Ankara Şehir Hastanesi Başhekimi Aziz Ahmet Surel, "Önce İstanbul sonra Ankara'nın piki geliyor" açıklamasını yaptı.

Son dönemde vaka sayılarının artmasıyla pandemi bölümü sayısı, 2'ye yükseltildi. Genel hastane binasından sonra nöroloji-ortopedi hastanesi binasında da pandemi bölümü oluşturuldu. Yoğun bakım yatak sayısı da 400'ün üzerine çıkarıldı.

Surel şu ifadeleri kullandı:

"Ancak Ankara'nın bir müddet daha yolu var gibi duruyor. Biz bunu daha evvel yaşadık. İstanbul'un piki önden peşinden de Ankara'nın piki geliyor. Muhtemeldir ki İstanbul'un gördüğü rakamları biz Ankara'da da görebiliriz. Şu anda artış devam ediyor. Türkiye'deki genel rakamlara uyumlu olarak Ankara'daki rakamlarda da artış devam ediyor. Biz de Ankara Şehir Hastanesi pandemi planına uygun olarak alanlarımızı Covid-19 ağırlıklı olarak organize ediyoruz"

"Rakamlar arttıkça ilk olarak genel hastanede pandemi bölümünün tamamını kullanmaya başladık. Bu hafta itibarıyla da nöroloji-ortopedi hastanesi kulesinde pandemi bölümü oluşturuyoruz. Nöroloji-ortopedi hastanemizle de birlikte şu anda Covid-19'a ayırdığımız yatak sayısı 400'e ulaşmış olacak. Bu iki kulemizde 400'ün üzerinde yoğun bakım yatağımız var. Kapasiteyi artırma imkânımız var. İmkan dahilinde bunu artırırız. İhtiyaç olmamasını diliyoruz ama ihtiyaç olduğu takdirde daha evvel olduğu gibi Ankara'nın ve Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak adına gerekli fedakarlığı yapacağız"

"Hiçbir hastanede zaten yoğun bakımlar yüzde 50-60-70 seviyesinde boş olarak çalışmaz. Yoğun bakım maliyetli bir alandır. Ciddi personel ve cihaz ihtiyacı olan alandır. Yoğun bakımda zaten ne kadar ihtiyaç varsa o kadar yoğun bakım açılır ve bunun doluluk oranları hep yüzde 90 şeklindedir. Şu an Covid-19 yoğun bakım noktasında rahatız. İhtiyaç olan hastamız olduğu zaman oraya alabiliyoruz. Şu anda bir sıkıntımız yok"