İşte bu fotoğrafın gerçek hikayesi! Yaralı askeri...
15 Temmuz'da yaralı bir askeri taşırken çekilen fotoğraflar yüzünden DEAŞ'çı olarak lanse edilen tiyatro ve sinema sanatçısı Ali Nuri Türkoğlu, "o gün" yaşadıklarını anlattı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında yaralı bir askeri taşırken çekilen fotoğraflarda, oynadığı dizideki rolü nedeniyle uzattığı sakallarından dolayı DEAŞ'çı olarak lanse edilen oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, "Bir fotoğrafın oluşturduğu algı, bir senedir hala gitmedi. Algı böyle bir şey işte böyle yerleşebiliyor. Yalan hızlı yayılır, doğru biraz daha yavaştır." dedi.
TRT'de yayımlanan Payitaht-Abdülhamid dizisinde rol alan Türkoğlu, FETÖ'nün darbe girişimine karşı koyanların safında aktif rol aldı. Darbe girişimi haberini alır almaz, önce Üsküdar'daki Çevik Kuvvet'in önünde, sonra Çengelköy, ardından da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giderek darbecilere direnen Türkoğlu, burada yaşananlara bire bir tanık oldu.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün üstünde, darbecilerin şehit ettiği ve yaraladığı kişilere yardım etmeye çalışan Türkoğlu, bir ara yaralı bir askeri kurtarmaya çalışırken, henüz kim tarafından çekildiği bilinmeyen bir fotoğrafla "DEAŞ'çı" olarak gösterildi.
Yanındaki sakallı iki kişiyle yaralı askeri kurtarıp hastaneye yetiştirmek için çaba gösterirken fotoğraflanıp "DEAŞ'çılar asker kafası kesti" denilerek, önce sosyal medyada ardından da bazı gazete ve TV'lerde terörist olarak gösterilen sanatçı Türkoğlu, yaşanan hadisenin üzerinden bir yıllık süre geçmesine rağmen bu algıdan kurtulamadı.
15 Temmuz'un birinci yılında AA muhabirine açıklama yapan Payitaht dizisinde Emanuel Carasso'yu canlandıran Türkoğlu, o gün yaşadıklarını anlattı.
Darbe girişimini öğrendiklerinde, sanatçı arkadaşı Nihat Sönmez ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne geldiklerinde çok farklı bir manzara ile karşılaştıklarını söyleyen Türkoğlu, "Üsküdar Çevik Kuvvet ve Çengelköy'den sonra köprüye geldiğimizde ilk şehit ve gazilerimizi vermiştik. Sürekli yaralı taşınıyordu. Nasipsizler, yaralı taşıyanlara ateş ediyorlardı. Orada ciddi cinayetler işlendiğine tanık olduk." diye konuştu.
- "Biz yaralı askeri kurtarmak için uğraşmıştık"
Darbeciler etkisiz hale getirildiğinde kendilerinin tankların üzerine çıkıp fotoğraf çektirdiğini aktaran Türkoğlu, asıl sürprizle olaylar bittikten sonra karşılaştıklarını dile getirdi.
- Kurşun bitene kadar ateş eden asker
Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sabaha karşı, nasipsizler kurşunları bitip teslim olduklarında, o talihsiz fotoğraf ortaya çıktı. O fotoğrafta ben ve yanımdaki kişiler DEAŞ'çı ilan edildik. Tanımadığım sakallı kardeşler, zaten o nasipsiz yaralı asker görünümlü eşkıyayı kurtarmaya çalışıyorduk. O da kurşun bitene kadar ateş etmişti. Yerde yatan birini gördüm ve bağıran biri vardı. 'Sakın dokunmayın bunun dinde yeri yoktur vurmayın' diye bağırıyordu. Dayısını, amcasını, yeğenini kaybedenler vardı. Bunlar öfke ile hareket ederek, askerleri dövmüşler. Birileri de engel oluyordu. Yanımda bulunan top sakallı arkadaşım Nihat'ı kadrajın dışında tutarak, ben de sakallı olduğum için üç sakallıyı 'DEAŞ’çılar askerleri linç ve infaz ediyorlar' algısını oluşturmak için bizlerin bir karelik fotoğrafını servis etmişler."
Bir tiyatro oyununda Sultan Abdülhamid'i oynadığı için sakal uzattığını yelekli ve modern görünümlü olmasına rağmen, sadece sakallı oluşundan ötürü DEAŞ'çı gösterildiğini belirten Türkoğlu, "(3 kişi var 3'ü de sakallı, bu bize yeter. Biraz da köpürtürüz) diyerek, bir karelik fotoğrafı servis ettiler. Üzerime yaralının kanı bulaşmıştı. Oysa biz yaralı askeri kurtarmak için uğraşmıştık. Ancak algı operasyonu yapanlar, ‘Türkiye’de DEAŞ, TSK mensubu askerin kafasını kesti’ yayınları yapmıştı. Sonradan bizi haklı gösteren başka fotoğraflar ortaya çıktı ama olan olmuştu. Sosyal medya hesaplarım kilitlenmişti. Biz yaralı askere yardım ederken, asker kafası kesen DEAŞ’çı olarak gösterilmiştik. Bu beni çok çok üzmüştü." diye konuştu.
- "Algı böyle bir şey"
Oluşturulan algıdan kurtulmak için günlerce uğraştığını, daha sonra eline geçen fotoğraf ve videoları sosyal medya hesaplarında yayımlayarak işin doğrusunu anlatmaya çalıştığını vurgulayan Türkoğlu, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala bu algıdan tam anlamıyla kurtulamadığını kaydetti.
Türkoğlu, "Hala bana sokakta 'ağabey büyük geçmiş olsun ama köprüde kafa kesildi mi?' diye soranlar var. Çok ilginç bunları soranlarda yakınlarımız. Algı böyle bir şey. İşte böyle yerleşebiliyor. Onlara 'kardeşim böyle bir şey yok. Ben görmedim gören yok varsa siz bulun' diyorum. Bir fotoğrafın oluşturduğu algı bir senedir hala gitmedi. Çünkü algı böyledir. Yalan hızlı yayılır ama doğru yavaştır." ifadelerini kullandı.
- "Pensilvanya'daki şeytanın adamları"
Türkiye’de her şeye rağmen Mehmetçiğin kafasını kesecek insan çıkmadığını dile getiren Türkoğlu, FETÖ'cülerin algı operasyonlarına devam ettiğini belirtti.
"Milletten söz ediyoruz. Onlar mı kesecek insan kafasını?" diye soran Türkoğlu, "O zaman bu memleketten birbirinin kafasını kesen insan çıkaramayacaksınız' demiştim. FETÖ'cüler hala algı operasyonlarına devam ediyorlar. Mısır televizyonu hala o videoyu kaldırmadı. Bizden DAEŞ'çi diye söz edildiğiyle ilgili link geldi bana. O günden yayına sokmuşlar. Pensilvanya'daki şeytanın elemanlarından bir tanesi orada anlatıyor, rehberlik ediyor. O video ve fotoğrafı yayımlayarak algı oluşturmayı sürdürüyorlar." bilgilerini paylaştı.
FETÖ'cülerin zaman zaman ikinci darbe tehdidinde bulunacak mesajlar vermesine de değinen Türkoğlu, darbenin başarılı olması halinde çok büyük bir kıyımın yaşanacağını söyledi.
"Biz çok kayıp verirdik ama yine de başaramazlardı" diyen Türkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok şehidimiz olurdu. Ama son neferimiz kalana kadar biz bayrağı indirmezdik tüm savaşlarda olduğu gibi. Tarihimiz bu coğrafyadaki tüm ırklarının tarihi kendini buralı hisseden herkesin tarihi böyledir. Hiç teslim olmadık. Yine olursa yine çıkarım. Zerre tereddüt etmem. Bu defa daha güçlü çıkarım. Affetmem. Bir delikten iki defa sokulmamak kaydıyla not aldık bütün bunları. Onların pişman olduğunu görmek isterim."
- "Zalimler kaybetti, millet kazandı"
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün bu milletin destanın yazıldığı bir yer haline geldiğini, köprüde her geçtiğinde kalbinin kıpırdadığını ve hızla çarptığın anlatan sanatçı Ali Nuri Türkoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah tekrarını bir daha yaşatmasın. Hepimiz için kötü bir rüyaydı, bir kabusa uyandık. Ancak bu olay hayra dönüştü. Çünkü bir silkelenme bir resetlenme hepimizin hiçbir sosyal katman olmadığı en kutsal değerde nasıl birleştiğimizi gösteren bir kutlu gün oldu. 15 Temmuz’un kahramanı millet. Kaybedeni ur gibi farklı farklı isimlerle farklı farklı kisveler altında bize yanaşmaya çalışan emperyalistler. O emperyalistlerin adı bugün FETÖ olmuş yarın ÇETÖ olmuş fark etmez. onların isimleri değişmiş biz biliyoruz. Kaybeden hep onlar. Aslında zalimler kaybetti. Bu mazlum millet kazandı ve kazanmaya devam edecek. Bu muhteşem bir duygu. Çanakkale ile ilgili bildiklerimiz birkaç fotoğraf ve anlatılardan ibarettir. Ancak mobeseler, cep telefonları, canlı yayınlar eşliğinde nasıl destansı bir millet olduğumuzu 15 Temmuz’da herkes gördü. Bu artık torunlarımıza anlatacağımız değil göstereceğimiz belgelerle de birlikte arşivlerde kanıtlı, ispatlı."
- Ali Nuri Türkoğlu
İstanbul'da 21 Kasım 1974'de orta halli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Lise yıllarına kadar müzikle de ilgilendi. Ancak daha sonra kariyerine tiyatro oyuncusu olarak ve 1983'te ise Kuruntu Ailesi dizisinde canlandırdığı Veysel rolü ile televizyon ve sinema oyunculuğuyla yoluna devam etti.
Ardından Mahallenin Muhtarları, Sıcak Saatler, Eyvah Kızım Büyüdü, Çifte Bela Koçum Benim, Aşk Olsun, Haziran Gecesi, İyi ki Varsın, Vazgeç Gönlüm ve Firar gibi dizilerde boy gösterdi. Köstebekgiller 2, Gölgenin Tılsımı gibi filmlerde rol alan Türk oğlu, TRT’nin iddialı dizilerinden biri olan Payitaht- Abdülhamid'de Emanuel Carasso'yu oynuyor.
Fantezi müzik sanatçısı Nadide Sultan'ın ağabeyi olan Türkoğlu, tiyatro ve sinema çalışmalarını sürdürüyor.