İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'ndan Şoke Eden Bölücülük
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, katıldığı canlı yayında HDP'lilere Selahattin, Sırrı, Hasip, Emine ismini çok gördüğünü söyledi. Ağıralioğlu'na nefret suçuna giren bu sözleri nedeniyle tepki yağıyor.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ağıralioğlu, Habertürk'te "Gerçek Fikri Ne?" programına katıldı.
Ağıralioğlu, "Selahattin ismini çok görürüm Demirtaş demeye seviyorum aslında. Selahattin, Sırrı, Hasip, Fatma, Emine ismini çok görüyorum. Çünkü bu isimler bir arada yaşama irademizin bin yıllık terkibi. Yüz binlerce Emine, Hasip, Selahattin vardır. Türklüğün, Müslümanlığın ortak şöhretli isimleridir bunlar. Biri peygamber kızıdır, biri şöhretli kumandaların ismidir. Bu topraklardaki aidiyet dünyamızın kültür dünyamızın isimleridir.
O yüzden ben birkaç defa zikrettim ki, ya annelerinizin babalarınızın sizin kulaklarınıza okuduğu bu isimlerin mânâsına sadakat gösterin, milletin beraberliğine yürüyün ya da yaptığınız şenaate uygun isimler alın kendinize." diye konuştu.
Ağıralioğlu, "Ben adamlara bizimle ortak dünyamıza tekabül eden isimleri çok görüyorum artık. Ya bu memlekete beraber yaşamanın bedelini ödeyin, nice Mehmetlerimiz şehit oluyor mesela.
Ahmet Türk ismiyle, Ahmet peygamber efendimizin gökyüzündeki ismidir. O ismin dünyada şahikalaşmış ismini temsil eder. Ahmet Türk ismiyle insan milletine fitne olur mu? Hasip Allah’ın sıfatlarındandır.
Allah’ın sıfatını kendine isim olarak alp memleketine fitne olur mu insan? Selahattin Türklüğün, Müslümanlığın ortak kahramanlığının ismidir. Selahattin ismiyle olur mu?" ifadesini kullandı.
Yazar Oya Baydar: Aleni suç duyurusunda bulunuyorum
Yavuz Ağıralioğlu'na tepki gösteren Oya Baydar, T24 sitesindeki yazısında suç duyurusunda bulundu. Baydar şöyle yazdı:
"İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu hakkında, işlediği bölücülük ve nefret suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunuyorum.
Hayır; mahkemeye, savcılığa falan değil halka, millete, hangi partiden olursa olsun sağduyulu, ahlaklı, vicdanlı siyasetçilere başvuruyorum.
Çünkü, Cumhur İttifakı'nın yargısı bugüne kadar Erdoğan'ın, Bahçeli'nin, Soylu'nun, onların mafyacı dava arkadaşlarının ya da besleme yandaşlarının demokratlara, barışçılara, ayrımcılık karşıtlarına yönelen apaçık hakaretleri konusundaki bütün suç duyurularımızı reddetti, kovuşturmaya gerek olmadığına hükmetti. Başka türlüsü beklenemezdi zaten…
Ne Bahçeligiller ne Soylugiller bu kadar ileri gitmişlerdi
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı bir televizyon programında şunları söylüyor: "HDP'lilere Selahattin, Sırrı, Hasip, Fatma, Emine isimlerini çok görürüm. Bu adamlara bizimle ortak dünyamıza tekabül eden isimleri çok görüyorum… Ya milletin beraberliğine yürüyün ya da yaptığınız şenaate uygun isimler alın kendinize. Ahmet Türk ismiyle insan milletine fitne olur mu?"
Ayrımcılığın, bölücülüğün, kin ve nefretin, ortak yaşam düşmanlığının, milletin birliğine bütünlüğüne kastın, insanlarımız arasına kama sokmanın bu düzeyini tutturmak gerçekten de o cenahta bile kolay ulaşılamayacak bir başarı sayılır.
Bahçeli, Soylu ve benzerleri Kürtleri "haşere" görüp Kürt siyasî hareketini "itlaf"tan söz ederlerken insanlarımızı adlarına göre ayrıştırmayı akıl edememişlerdi. Bu zihniyeti tepe noktasına ulaştırmak Meral Hanım'ın yardımcısına nasip oldu."