İzdivaç programları mercek altına alındı! Flaş sonuçlar...
Meclis Araştırma Komisyonunun raporuna göre evlilik programlarının izlenme sebepleri arasında ilk sırada yüzde 45 ile merak geliyor
Ailenin güçlendirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi hedefiyle kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, bazı televizyon kanallarında yayınlanan evlilik programlarını mercek altına aldı.
Yapılan araştırmalara göre halkın yüzde 79,1’i bu programların Türk aile yapısını bozduğuna inanıyor. Geçen yıla göre RTÜK’e şikâyet sayısı yüzde 12 artan evlilik programlarının yayından kaldırılıp kaldırılmayacağı tartışmaları devam ederken; bu programların zararları Meclis Araştırma Komisyonunun raporuna da yansıdı.
ARAŞTIRMAYA GÖRE HALKIN YÜZDE 79,1'İ PROGRAMLARIN AİLE YAPISINI OLUMSUZ ETKİLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Araştırmaya göre halkın yüzde 79,1’i evlilik programlarının, Türk aile yapısı ve evlilik ilişkilerini olumsuz etkilediğini, yüzde 14,5’i ise olumsuz etkilemediğini düşünüyor. Yaş gruplarına göre bakıldığında ise 25-34 yaş grubunun yüzde 84,8’i, 35-44 yaş grubunun yüzde 85,5’i, 45-54 yaş grubunun yüzde 81,1’i ve 55 ve üstü yaş grubun yüzde 80,2’si bu tür programların Türk aile yapısını ve evlilik ilişkilerini olumsuz etkilediği düşüncesinde.
Raporda yer verilen Psikolojik Danışman Serhat Yabancı’nın yaptığı bir ankette ise katılanların yüzde 70’i evlilik programları aracılığıyla yapılan evlilikleri güvenilir bulmadığını söylüyor.
KATILIMCILARIN YÜZDE 5'İ PROGRAMDA EVLENENLERİN MUTLU OLAMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYOR
Programın içeriğini konuya uygun bulanların oranı yüzde 15 iken, katılımcıların yüzde 100’ü evlilik programlarına çıkmayı düşünmediğini, yüzde 5’i ise bu programla evlenenlerin uzun süreli bir mutluluk yakalayamayacağını ifade ediyor.
Yine, araştırmaya göre bu tür programların izlenme nedenleri arasında ilk sırada yüzde 45 ile merak geliyor, onu yüzde 35 ile mahremiyetin deşifresi, yüzde 20 ile eğitimsizlik, boşluk ve ilginçlik izliyor.
EVLİLİK PROGRAMLARINDA REYTİNG UĞRUNA MAHREMİYET GÖZLER ÖNÜNE SERİLİYOR
Türkiye gazetesinden Damla Peker'in haberine göre, evlilik programlarının olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin gerekçesi ise, bu tür yayınların topluma yanlış örnek olması, şov amaçlı olması, reyting uğruna mahremiyetin gözler önüne serilmesi ve adaylara eş seçimi gibi konularda eğitim verilememesi.