Kadın doktora tecavüz eden profesörden ahlaksız savunma

Prof. Dr. Hasan Bilgili ve Serkan Durmaz'ın, sahibi olduğu hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye tecavüz ettikleri suçlamasıyla yargılanmalarına başlandı. H.B. savunmasında: Jinekologdan randevu aldım, jinekoloğa bekaret kontrolü yaptırmak istediğini söyledim. Jinekolog 'problem yok' dedi.

Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuksuz sanıklar Prof. Dr. H. B., S. D. ve jinekolog H. Ş. ile mağdur Ç.B., tarafı avukatları hazır bulundu.

Savunmasını yapan sanık Hasan Bilgili, olay günü Ç.B.'nin sorunları olduğunu ve kendisiyle konuşmak istediğini iddia ederek, "Konuşmak istediğini söylediği için kapıları kapattık. Konuşurken 'içki varsa içki de alabiliriz' dedi. Mutfağa gitti meyve ve cips hazırladı. Sonra masaya bir mum yakıp, ışıkları kapattı. Ailesiyle sorunları olduğunu, maddi sıkıntılar yaşadığını, bu yüzden işe kendini veremediğini söyledi. Ben de kendisine moral verecek sözler söyledim.

Bu sırada içki içiyorduk. Çok hızlı içiyordu, 5 bardak viski içti. Daha sonra midesinin bulandığını söyledi ve lavaboya giderek kustu. Ben 2-3 bardak içmiştim. Bu sırada eşim aradı. 'Ç.'nin sorunları varmış onu dinliyorum, işim bitince gelirim' dedim.

Koridorda çıkıp baktığımda sendeliyordu. Koluma yaslandı ve tekrar içeri girdik. Bu görüntülerde sanki zorla götürüyormuşum gibi medya tarafından linçe uğradım. 'Olay anı' diye her yerde yayınlandı. Oysa Ç. bana yaslanarak benden destek aldı" dedi.

'SERKAN DURMAZ'A EMNET EDİP EVE GİTTİM'

Ç.B.'nin sürekli kusması nedeniyle kendisinin de kustuğunu ileri süren sanık B., "İkimiz de kötü olmuştuk. Bu nedenle yardımcım S. D.’den yardım istedim. S. saat 22.30 gibi geldi. Alkolün beni ve Ç.B'yi çok kötü etkilediğini, alkolün etkisini gidermek için serum takmasını istedim.

Saat 01.00 gibi kendimi iyi hissedince Ç.B'yi S. D'ye emanet edip, eve gittim. Sabah kalktığımda S'nin attığı mesajı gördüm. Mesajda, 'Ç. uyandı, çok sarhoştum, hatırlamıyorum, hocayla ilişkiye girmiş olabiliriz, beni doktora götürün' dediğini yazmıştı.

Ben kendisine kesinlikle dokunmadım. İç çamaşırında kan gördüğü için cinsel ilişkiye girdiğimizi düşünmüş. Neden böyle yaptığını sorduğumda 'hocam alkollüydüm, hatırlamıyorum ancak öyle hissettim, bir muayene olmak istiyorum' dedi.

Ben de S.'den yardım isteyerek jinekolog H. Ş.’den randevu aldım. Jinekoloğa olayı anlatıp, bekaret kontrolü yaptırmak istediğini söyledim. Muayeneden sonra doktor 'hiçbir problem yok' dedi. Ben aracımla Ç.B. de taksiyle ayrıldı" ifadelerini kullandı.

'CİNSEL SALDIRIDA BULUNMADIM'

Sanık B., "Ç.B.'ye kesinlikle cinsel saldırıda bulunmadım. Ben bekareti olmadığını öğrendim. Bunu benim üzerimden kapatmak için böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. Ben bu olaydan dolayı mağdur oldum. Eşim psikolojik sorunlar yaşadı. 30 yıllık üniversiteden bir günde ayrılmak zorunda kaldım.

Allah'tan emekliliğim gelmişti de 5 parasız ortada kalmadım" dedi. Daha önce hakkındaki taciz suçlamaları hatırlatılan Bilgili, "Bunlar kumpastı. Bunlardan hiç ceza almadım. Başarılı olmanın cezası, sürekli beni yıpratmak ve bana çelme takmak isteyen bir sürü rakibim var" dedi.

'BEN SERUM DIŞINDA BİR ŞEY VERMEDİM'

H. B.'nin ardından Ç.B.'ye ikinci kez cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan sanık S. D. de H. B.'nin araması üzerine kliniğe geldiğini, alkolün etkisiyle H. hoca ve Ç.B.'ye serum taktığını söyledi. Sanık S. D., "Sabah 'S. abi; H. hoca beni taciz edip, tecavüz etmiş olabilir' dedi. Ben öyle bir ortamın olmadığını, neden böyle bir şey düşündüğünü sorduğumda 'kanaman var' dedi. Ben de 'şüphen varsa doktora gözük' dedim" dedi.

Sanık D., serumla birlikte Ç.B.'ye anestezi ilacı 'propofol' verdiği iddialarının sorulması üzerine, "Ben serum dışında bir şey vermedim. Ben kendisine yönelik hiçbir tehditte bulunmadım. 'Şikayetçi olursan senin için iyi olmaz' şeklinde bir şey demedim. Zorla alıkoymadım. Ailesine ben mesaj göndermedim. İddia ettiğim gibi baygınken kendisinin özel bölgelerine dokunarak taciz etmedim" dedi.

Sanık jinekolog H. Ş. de, sadece muayene ettiğini, kanaması olmadığını tespit ettiğini ve Ç.B.'nin kendisinden herhangi bir yardım talebinde bulunmadığını iddia etti.

'YAŞADIĞIM ŞEYİ ANLATMAK ÇOK ZOR'

Ç.B. ise ise ifadesine, "Yaşadığım şeyi anlatmak çok zor. Bana eve gitmeden yemek yiyeceğini, mikrodalgadan yemek ısıtmamı söyledi. Ben mutfağa çıkınca kliniğin kapısını kilitlemiş. Yemeği tabaklara koydum. Bana cips aldığını ve viski içeceğini söyledi. Normalde klinikte herkes içki içiyordu o yüzden garip gelmedi.

H. B. benden de içmemi istedi; ancak ben kabul etmedim. Sonra bir bardak daha çıkardı 'olsun belki içersin' dedi. Ben o an şaşırdım. İçmeye başladı. Ne kadar içtiğini hatırlamıyorum. Bana 'sen çok güzel kızsın' şeklinde ifadelerde bulunuyordu. Klinikte fotoğraflarımızın paylaşıldığı sosyal medya grubumuz vardı. Bana 'senin bir fotoğrafını çekeyim, T. grupta yayınlasın' dedi. Ben bunu garipsemedim.

Daha sora ışığı kapattı. 'Ameliyatta çok yoruldum ışığı kapatıp, mum yakayım' dedi. Ben biraz garipsedim; ama kabul ettim. Daha sonra fotoğraf çekmeye devam etti" dedi.

'İÇKİ ŞİŞESİNİ AĞZIMA SOKTU'

Gözyaşları arasında konuşan Ç.B, sanığın fotoğraf çekerken önce sol yanağından öptüğünü ileri sürerek, "Ben 'ne yapıyorsun' diye tepki gösterdim. 'Sen de alkol içmek istemez misin?' dedi.

Ben tepki gösterdim. O ara taciz etti, koltuğun üzerine yatırmaya çalışıp, kafamı duvara vurdu. Ben 36 saat uykusuz ve kötü durumdaydım, o yüzden karşı koyamadım. Bu sırada içki şişesini ağzıma soktu. Boğulur gibi oldum. Ya içecektim ya boğulacaktım. Çırpındım; ama bir şey yapamadım.

Kaçmak istedim. Ben kaçmaya çalışınca saçımdan tutup yere fırlattı. Sırtımı ve kafamı yere çarptığım için hareketsiz kaldım, kafamı yere vurmaya devam etti. Hiçbir şey yapamadım. Daha sonra kendimden geçtim. Sonrasında gözümü saat 02.00 gibi nöbetçi hekim odasında koltukta buldum.

Gözümü açtığımda etrafımı bulanık görüyordum. Doğrulmaya çalıştım ama doğrulamadım. Sonra S. geldi ve 'akıllı davranıp polis ve ambulansı aramayacaksın, ararsan buradan çıkamazsın, seni ve aileni öldürürüm, sen ne ilksin ne sonsun' dedi" diye konuştu.

'ŞİKAYETÇİ OLURSAN ÖLDÜRÜRÜM DEDİ'

Gece, bacağına giren krampın etkisiyle uyandığını anlatan Ç.B., "S. D.’den beni hastaneye götürmesini istedim. Götürmedi. Çığlık atmak istedim; ama duyacak kimse yoktu. Bana, 'bacağına mesaj yaparım geçer' dedi. Mesaj yaparken, 'Hasan Hocanın bu durumları nedeniyle psikopat oldum' dedi.

Sabah kalktığımda S. D.’yi battaniyenin altında bana sarılmış olduğunu gördüm. Verdikleri ilacın etkisiyle devamlı bayılıp, kusuyordum. Saat 7.30 gibi S. D. yanıma gelip 'Kimse sana inanmaz, zarar gören sen olursun, şikayetçi olma' dedi. 'Şikayetçi olursan seni ve aileni öldürürüm' dedi.

Çok korktum. Tecavüzü geçtim, canımı kurtarmak için 'şikâyet etmeyeceğim' dedim. 'H. Hoca gelecek seni doktora götürecek' dedi. Gitmek istemediğimi söyleyince yine öldürmekle tehdit etti. Üzerimi giydikten sonra H. B.’nin arabasına bindirdi. Onu tekrar görünce baygınlık geçirdim" dedi.

'ZORLA JİNEKOLOĞA GÖTÜRDÜ'

Doktora giderken birkaç kez bayılıp, tekrar ayıldığını H. B.’nin, birinden yardım istemesi ya da şikayetçi olması halinde çıplak fotoğraflarını sosyal medyada yayınlamakla tehdit ettiğini iddia eden Ç.B. "Zorla jinekoloğa götürdü. Oraya  girerken, çığlık atmayı düşündüm; ama ‘insanlar bana yardım ederler mi’ diye düşündüm. Etmeseler bu adama karşı koyacak gücüm yoktu.

Beni iyice korkuttuğu için kimseden yardım isteyemedim" dedi. Jinekoloğa muayene sırasında cinsel saldırıya uğradığını söylediğini ancak onun da kendisine yardım etmediğini ileri sürdü. Mahkeme, Ç.B.'nin ifadesinin ardından duruşmaya ara verdi.