Kadın Örgütlerinden Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne Sert Taliban Tepkisi
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Hülya Yüksel, Cumhuriyet Kadınlar Derneği'ne, “İnsanlara eziyet eden, katleden, en ağır baskıları kuran bir terör örgütünün reklamını yaptılar. Akıl tutulması yaşıyorlar” dedi.
Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’nin (CKD) yayımladığı, “Bağımsızlık gerçek uygarlığa kavuşmanın ön şartıdır. Afganistan'da olan budur. Bağımsız Afganistan'ı tanıyor ve selamlıyoruz” bildirisine diğer kadın örgütlerinden sert tepkiler geldi.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Hülya Yüksel, “İnsanlara eziyet eden, katleden, en ağır baskıları kuran bir terör örgütünün reklamını yaptılar. Akıl tutulması yaşıyorlar” derken; KA.DER Başkanı Nuray Karaoğlu, “Cumhuriyet Kadınları Derneği İstanbul Sözleşmesi'ne de karşıydı, kadınların mücadele ettiği her şeyin karşısında konumlanmış durumdalar. O zaman bu ismi de kullanmamaları lazım. Cumhuriyet kadınları böyle konuşmazlar” ifadelerini kullandı.
Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Avukat Sema Kendirci Uğurman da, “Adlarından cumhuriyet ve kadın sözcüklerini çıkarmalılar. Mesela ‘Taliban'a Övgü Derneği' gibi bir isim olabilir” dedi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise tepkisini, “Cumhuriyet Kadınları Derneği kendini feshetmelidir. Aslında terör listesinde adı yazan Taliban'a övgüler dizen bu derneğin İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılması gerekir” diyerek gösterdi.
Sözcü’den Ruhat Mengi bugünkü köşesinde Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’nin tepki çeken açıklamasına yer verdi. Mengi, diğer kadın örgütlerinin eleştirilerini aktardı.
“Adını Taliban’a övgü derneği yapsınlar”
Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Avukat Sema Kendirci Uğurman:
“CKD'nin bildirisinin savunulacak yanı yok. Adlarında ‘cumhuriyet' var, cumhuriyet devrimlerine bağlılıktan söz ediyorlar. Cumhuriyetin en büyük devrimleri kadın haklarıyla ilgilidir. Bu devrimlerden haberleri yok. Kadın haklarını savunan bir örgüt olduğunu söylüyor ama kadınların tüm haklarının elinden alındığı, şiddetin her türlüsünün reva görüldüğü bir terörist yönetimi övüyor. Adlarından cumhuriyet ve kadın sözcüklerini çıkarmalılar. Mesela ‘Taliban'a Övgü Derneği' gibi bir isim olabilir.
Türkiye'nin tüm kadın dernekleri, ‘Taliban'ı tanımıyoruz, Taliban'ı tanıyanı da tanımıyoruz' şeklinde açıklama yaptı. CKD'nin bildirisi buna cevap olarak yayınlandı. Nasıl bir vicdandır ki Afgan kadınların çılgınca kaçışını görmeyeceksin. Demokratik hak olarak her şeyi savunabilirsiniz ama ‘bir kadın kuruluşu olarak' böylesi bir trajediyi yaratan terör örgütünü takdir etmek bu hakka dahil olamaz. Bunu yapan bir STK, Türkiye'de kadın haklarını nasıl savunabilir merak ediyorum. Bizler, yardım çağrılarını arttırarak Taliban üzerinde baskıların sağlanması için çalışmaya devam edeceğiz.”
“Biz de papatya toplamıyoruz!”
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Hülya Yüksel:
“İnsanlara eziyet eden, katleden, en ağır baskıları kuran bir terör örgütünün reklamını yaptılar. Akıl tutulması yaşıyorlar. CKD üyeleri, ‘Sahte Atatürkçülerin maskelerini indirme görevimiz var' diye yazmışlar. Kamu yararına hizmet eden kadınların ağızlarından çıkan laflara dikkat etmesi gerekir. STK'lar hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıdır. Tülin Oygür ‘Biz papatya toplamıyoruz’ diyor, bu sözleri şahsi algıladım, bizler papatya mı topluyoruz?
TÜKD yüzlerce genç kıza eğitim sağlıyor, burs veriyor, hayata atılmasını sağlıyor. TKDF üyesiyiz ve Afganistan için de ‘Ses Ver Dünya' bildirisine imza verdik. Onlar kime, ne yarar sağlıyorlar merak ettim. Taliban'ın yönetimi ele geçirmesine bu kadar sevinmeden önce Afgan halkının neden ölümü göze alarak kaçmaya çalıştığını bir düşünsünler diyorum. Atatürk ilke ve devrimlerinin ne kadar doğru olduğunun bilincinde olarak Afgan kadın ve çocuklarının yanındayız!”
“Cumhuriyet kadını böyle konuşmaz!”
KA.DER Başkanı Nuray Karaoğlu:
“Yayınladığı bildirilerle CKD, bir sivil örgütün siyasallaşmasının örneğini veriyor, sivil örgüt niteliğini kaybetti, yerini belirledi. Yapılan açıklamalar Cumhuriyet Kadınları başlığıyla faaliyet gösteren bir dernekte asla kabul edilemez. Tabii ki demokrasiyi yaşatmaya gayret eden kadınlarız, Tülin Oygür'ün de istediği şeyi söyleme özgürlüğü var. Ama bunu yapmak istiyorsa ya derneği bırakır veya derneğin ismini değiştirirsin. Bugün, kadınların elde ettiği haklar zemininde birçok hakka sahip biri olarak konuşuyor ve Afganistan'da kadınları en temel insan haklarından cebren alıkoyan, kadını yok eden bir terör örgütünü övüyor.
Cumhuriyet Kadınları Derneği İstanbul Sözleşmesi'ne de karşıydı, kadınların mücadele ettiği her şeyin karşısında konumlanmış durumdalar. O zaman bu ismi de kullanmamaları lazım. Cumhuriyet kadınları böyle konuşmazlar. Dini şiddet için kullanan bir terör örgütüne takdir sözcükleri sıralamak cumhuriyete, kadın kazanımlarına ihanet olduğu gibi Afgan kadınlarına da ihanettir. Her şeyden önce bir kadın olarak bu sözlerin nereye varacağını algılamaları gerekirdi.”
"Taliban'a övgüler dizen bu derneğin İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılması gerekir"
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü:
“O derneğin Genel Başkanı Tülin Oygür derneğin adında yazılı olan ‘cumhuriyet' ve ‘kadın' kelimelerinin anlamını bilmiyor olmalı. İçinde yaşadığı ulusun cumhuriyetini, demokrasisini, laikliği ve çağdaşlığını, geçmiş dönemlerdeki kadın mücadelesini de özümseyememiş. Kadın mücadelesi bir partinin siyasal ideolojisi ekseninde yapılamaz. Afganistan'da kadınların insan hakları son 40 yıldır sekteye uğramıştır, bunun son 20 yılına yakından tanıklık ettik. Taliban etkisi altında işkenceler, yasaklar, şeriat düzeni varlığını sürdürdü.
Bu süreç içinde kadınlar çok acı çekti ama mücadeleden vazgeçmediler. Elleri kesilen, tecavüz edilen, kırbaçlanan, taşlanarak öldürülen, çalışması yasak olan, okula gönderilmeyen, bir erkek olmadan yaşamlarını sürdüremeyen kadınlar için mi Taliban'ı kurtuluş görüyor? Bu Taliban mı yenilik arayışına girecek? Cumhuriyet Kadınları Derneği kendini feshetmelidir. Aslında terör listesinde adı yazan Taliban'a övgüler dizen bu derneğin İçişleri Bakanlığı tarafından kapatılması gerekir.
Yaşam hakları Taliban'ın iki dudağı arasında olan kadınlar için biz mücadele edeceğiz. Onlar için ‘Ses Ver Dünya' diye bir bildiri hazırladık. Birleşmiş Milletler'e, AB'ye, Avrupa'daki STK'lara ve büyükelçiliklere gönderdik. Bu mücadelede onları yalnız bırakmayacağız. Eşitlik adına söz söyleyen, haksızlık ve hukuksuzluklara karşı çıktığını iddia eden ülkelerin bu vahşet düzenini durdurmak için Taliban'ın karşısında olmaları gerekir. BM ve ülkeler Taliban yönetimini tanımamalı.”