Kobay Bir Tavşanın Dramı: Save Ralph Videosu Neden Çok Ses Getirdi?
Save Ralph, güzellik için üzerinde deney yapılan hayvanların acı çekişini ve öldürülüşünü vurgulayan bir kısa film. Türkçesi Ralph'i Kurtar olan film kısa sürede sosyal medyanın gündemine düştü. Peki bu kısa film nasıl bu kadar ses getirdi ?
Hayvanlar üzerinde deney yapan kozmetik markaların tercih edilmemesi çağrıları son yıllarda giderek arttı. Pek çok güzellik blogu, Instagram kullanıcısı, YouTuber cruelty-free işareti verilen hayvanlar üzerinde deney yapmayan markalara yönelmeyi teşvik etmeye başladı.
Son olarak Humane Society International tarafından yayımlanan Save Ralph (Ralph’i Kurtar) adlı kısa film özellikle kozmetik markalarının hayvanlara uyguladığı işkencelere dikkat çekti ve kısa sürede büyük ses getirdi. Taika Waititi, Ricky Gervais, Zac Efron gibi oyuncuların seslendirmelerini yaptığı kısa film, “#saveralph” etiketi ile sosyal medyada binlerce kişi tarafından paylaşıldı.
Pek çok ilaç, temizlik ve kozmetik firması ürünlerini piyasaya sürmeden önce veya raftayken yaptıkları çalışmalarda hayvanları denek olarak kullanıyor. Bazı firmalar bu deneyleri yaparken hayvanlar üzerinde test etmiyor ve bu ürünlerin üstüne "cruelty-free" ibaresi ekliyor.
Bu ibare üründe hayvan deneyi yapılmadığını gösteriyor. Burada ufak bir hile de devreye girebiliyor. Marka, cruelty-free yani hayvan dostu olmasa dahi bazı ürünlerini hayvanlarda deney yapmadan piyasaya sürüyor. Bu, ürünün deneysiz olduğunu ancak markanın hayvan deneyi uygulamadığını göstermiyor.
TESTLERE NEDEN KARŞI ÇIKILIYOR?
Kozmetik sektöründeki birçok marka ürünlerinin insan vücuduna olan zararını tespit etmek için, bu kimyasalları hayvanların vücutlarına uyguluyor. Hayvanlar sırf bu yüzden öldürücü olabilecek birçok zararlı kimyasala maruz kalıyor ve dayanılmaz acılar çekiyorlar.
2014 senesine kadar Çin’de kozmetik ürünlerin üretiminde hayvan deneyleri yasalarla zorunlu kılınıyordu. Bu sebepten bu ülkede yılda 300 bin hayvanın kozmetik uğruna katledildiği tahmin ediliyor.
Kozmetik sektöründe hayvan üzerinde yapılan deneylerin nasıl uygulandığı ve acımasızlığına dair bilincin artması, bu testleri uygulayan markalara karşı yavaş yavaş antipati oluşmasını sağlıyor.
Dünyada yalnızca insanların yaşamadığını ve hayvanların da haklara sahip olduğunu ifade eden insanlar, sosyal medyanın gücünü kullanarak “Cruelty-free” ürünlere yönelmeyi teşvik ederek imza topluyor, yürüyüş ve protestolar düzenliyor.
Hayvanlar üzerinde test yapan markalar, tüketicilerin tepkilerinin satışlarına yansıması üzerine deneylerden uzaklaşmaya, birçok firma da cruelty-free olarak da bilinen, üzerinde hayvan testlerinin yapılmadığı vegan etiketli ürünlere ağırlık veriyor.
Her ne kadar kozmetik sektöründe bu farkındalık artıyor olsa da dünyaca ünlü birçok şirket de hayvanlar üzerinde test yapmaya devam ediyor.
HAYVAN ÜZERİNDE DENEY YAPILMADIĞI NASIL ANLAŞILIR?
Bir markanın, hayvanlar üzerinde test edilip edilmediğini anlamak için dikkat edilmesi gereken noktalar var. En basit yöntem, markanın ambalajında deneysiz sertifikasına sahip olup olmadığını aramak.
Eğer ürünün ambalajında "Not Tested On Animals" şeklinde bir ibare ve tavşan şeklinde bir logo varsa, hayvanlar üzerinde test yapılmadığını gösterir. Hangi markaların deneysiz olduğunu anlamak için ürünün "cruelty free" sertifikasına sahip olduğuna bakmalısınız.
Hayvanlar üzerinde test yapmayan markalara hayvan deneysiz, vegan ya da vejetaryen sertifikaları veriliyor.
Hayvan deneysiz ve vegan sertifikası almış markalar, hiçbir şekilde hayvanlar üzerinde deney yapmıyor, tedarikçilerinin de bu yöntemi kullanmasına izin vermiyor. Vejetaryen markalar ise tüm bunlara ek olarak hayvansal gıda içeren ürünleri kullanmıyor.
Hayvan hakları örgütü PETA, hayvanlar üzerinde deney yapmayan markaları şu şekilde listeliyor: