Korkusuz yazarı: Süleyman Soylu tepeden ağır fırça yemiş gibiydi

Korkusuz Gazetesi yazarı Can Ataklı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CNN Türk'te katıldığı yayını değerlendirdi.

Süleyman Soylu, dün katıldığı yayında İstanbul ve Ankara'ya kayyum sorusuna, "Kayyum durumu söz konusu değil" demişti.

Can Ataklı'nın köşe yazısının Süleyman Soylu ile ilgili bölümü şöyle:

"Amaç saray sunucusuna reyting kazandırmakmış
Sarayın, İçişleri'ne baksın diye atadığı Süleyman Soylu, yarattığı beklentinin altında ezildi.
Bilmem CNN'de izlediniz mi Soylu'yu.
Söylediklerinden ve tutarsızlıklarından karşısındaki saray sunucusu bile rahatsız oldu gibi geldi bana.

Ama tabii yine önceden verilmiş soruları sormak zorunda kaldığından, Soylu'yu zorlayacak bir tavır takınmadı.

Parantez açıp şunu söyleyeyim; Soylu bütün kötülüklerin anası olarak bir ülkeyi işaret etti. Saray sunucusu bunun hangi ülke olduğunu soramadı. Sorsa çok komik bir durum doğacaktı, çünkü tam o sırada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu ülke ile ortak Suriye devriyesine çıktığı haberi alt yazı olarak geçiyordu.

Sanki Soylu, tepeden ağır bir fırça yemiş gibiydi.

“Saçmalamayı kes, başımızı derde sokuyorsun, nereden çıkarıyorsun bu kayyum laflarını” denmiş miydi acaba? Çünkü o kadar çekingen, o kadar kekeleyerek konuştu ki, insanın aklına başkası gelmiyor.
Gerçi beni hiç şaşırtmadı.

Önceki gün ve dün ne söylediysem aynısı oldu.
İçişleri'ne bakan Soylu, “Ne Ankara, ne İstanbul belediye başkanlıklarına kayyum atanacağı haberleri doğru değildir” dedi.

Ama Soylu, bir İçişleri Bakanı olarak yanlış harekette bulunulmasın diye bazı belediye başkanlarını uyarıyormuş, iyi niyetle yani, pejmürde etme lafı da buradan geliyormuş.

“İzlemem” demiştim ama mecburen baktım tabii, Türkiye'nin böyle bir zihniyetle yönetiliyor olması içimi çok acıttı açıkçası.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Biz İçişleri Bakanı'nı, çalışırken görmek isteriz
İstanbul'un en kalabalık yerinde,
İstiklal Caddesi'nde,
gencecik üniversite mezunları durakta tramvay bekliyorlar.
İki kişi geliyor, gençlerden para istiyor.
Vermiyorlar.

Sonra olan oluyor.
Para isteyenler bıçak çekiyor, İTÜ mezunu 23 yaşındaki Halit Ayar'ı oracıkta öldürüyorlar.
Ve kaçıp gidiyorlar.
Şimdi iki kişi gözaltına alınmış.
Neye yarar?

Ama soralım bakalım;
Her köşenin polis kaynadığı bir yerde cinayet işleyen birileri nasıl kaçıp gidebiliyor. Yine her tarafı polis dolu olan bir yerde bu tür insanlar nasıl rahatlıkla gezip herkesi rahatsız edebiliyor ve istediklerini alamayınca saldırma cesareti bulabiliyor.
Bunun tek cevabı var bana göre.

Taksim ve İstiklal Caddesi'ni neredeyse adım başı dolduran polislerin tek görevi var.
Muhalif bir ses çıkmasını önlemek.

Polis bunun dışındaki olaylarla ilgilenmiyor, kendi görev alanında görmüyor.
İçişleri Bakanı da kendini “Tanrı yerine” koyarak iri iri konuşmalar yapıyor.
Oysa biz sıradan insanlar, İçişleri Bakanı'nı çalışırken görmek istiyoruz, insanlar sokak ortalarında öldürülürken beğenmediği herkese küfürler yağdırırken değil.

Yazının tamamı için tıklayın