Kriz kahini Roubini: Büyük depresyon kapıda!

2007- 2008 küresel ekonomik krizini önceden tahmin eden ve aynı zamanda “Kriz kahini” olarak da bilinen New York Üniversitesi ekonomi profesörü Nouriel Roubini, koronavirüs krizinin ekonomiye olan mevcut ve potansiyel etkileriyle ilgili düşüncelerini kaleme aldı.

Koronavirüs’ün dünya ekonomisinde 1929 Buhranı benzeri büyük bir depresyona yol açmasının kaçınılmaz olduğu öngörüsünde bulunan, Roubini yazısında, bunun için 10 sebep gösterdi:

1) Koronavirüs’e karşı açılan dev destek paketleri zaten çok yüksek olan kamu borçlarını sürdürülemez bir noktaya çıkaracak. Özel sektör borçları da sürdürülemez bir noktada olduğu için kaçınılmaz biçimde temerrütlere ve iflaslara yol açacak.

2) Demografik saatli bomba: Salgın sağlık sistemine çok daha fazla kaynak ayrılmasını zorunlu kılıyor ama Batı ülkeleri yaşlı toplumlar; sosyal güvenlik sistemini ayakta tutacak genç çalışanların sayısı yetersiz. Bu durum borcu daha da artıracak.

3) Deflasyon: Salgın petrolde olduğu gibi emtialarda ve diğer ürünlerde sert fiyat düşüşlerine yol açacak. Sadece emtia fiyatları değil yüksek işsizlik nedeniyle emeğin de fiyatı (yani maaşlar) düşecek.

4) Stagflasyon: Küreselleşmenin geriye çevrilmesi ve korumacılıktaki artış, ekonomilerin yavaşlamasına yol açacak. Salgına karşı uygulanan negatif faiz politikası enflasyonu canlandıracak.

5) Otomasyon: Salgın nedeniyle tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalara önlem almak isteyen şirketler üretimlerini Batı’ya kaydıracaklar. Ama burada işçilik maliyeti yüksek olduğu için otomasyonu, yani robotlarla üretimi tercih edecekler. Bu trend popülizmi ve aşırı milliyetçiliği besleyecek.

6) Balkanizasyon: Koronavirüs salgını küreselleşmeyi tersine çevirirken korumacılık yükselecek. Sadece insanın değil, malların emeğin, teknolojinin ve verinin dolaşımı da sınırlandırılacak. Dünya fragmante olacak, bir zamanlar Balkan ülkelerinde olduğu gibi Batı’dan kopuk, anti-demokratik rejimler güç kazanacak.


7) Demokrasi karşıtı dalga: Yukarıda anlatılan trendler özgürlükçü demokrasinin dünyada gözden düşmesine yol açacak. Popülist liderler artan işsizlik ve büyüyen eşitsizlikten güç alacak. İşçiler ve orta sınıf, popülist söyleme daha fazla prim verecek.

8) Amerika ile Çin’in jeostratejik ayrılığı: Dünyanın iki süper gücü birbirlerinden uzaklaşacaklar, işbirliği imkanları azalacak. Trump’ın Koronavirüs salgını nedeniyle Çin’i suçlaması bunun ilk işareti…

9) Yeni soğuk savaş: Amerika Çin’in yanı sıra İran, Rusya gibi ülkelerle de ilişkilerini sertleştirecek. Sanal savaşlar ile başlayan süreç konvansiyonel savaşlara kadar gidebilecek.

10) Çevresel yıkım: Koronavirüs salgınıyla birlikte iklim değişikliği ve insanlığın dünyaya verdiği zararların çevresel sonuçları daha da artacak.