Kuduz hastalığının tedavisi var mı?
Kuduz hastalığı, Türkiye’de çok az rastlanmasına, Mersin’de ise son yıllarda hiç görülmemesine karşın aşılatılmayan hayvanlar nedeniyle hala bir tehlike olarak varlığını koruyor.
Dr. Altan Togay, kuduzu önlemenin yolunun aşıdan geçtiğini belirterek, evcil ve sokak hayvanlarının mutlaka aşılatılması gerektiğini söyledi.
Mersin İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Programları Şube Müdürü Dr. Altan Togay, İHA muhabirine yaptığı açıklamada kuduzla ilgili uyarılarda bulundu.
Kuduzun, insanlar dahil tüm memelilerde görülen, beyne yerleşerek felçlere yol açabilen ve tedavisi olmayan bir virüs hastalığı olduğunu ifade eden Dr. Togay, kuduzun insanlara bulaşırsa kesinlikle ölümle sonuçlandığına dikkat çekti. “Kuduz virüsünün vücuda girmesinden sonra insanlar 3-8 hafta içerisinde maalesef hayatlarını kaybediyorlar” diyen Togay, Türkiye’de de vahşi doğada kuduz virüsünün mevcut olduğunu bildirdi. Türkiye’de kuduzu insanlara en çok bulaştıran hayvanların başıboş köpekler olduğuna işaret eden Togay, “Bu nedenle bizim kuduzu önlemeye yönelik en önemli yapacağımız iş, kendi hayvanlarımızı öncelikle aşılatmak, diğer kamu kurumlarının da başıboş kedi ve köpeklerini kuduza karşı bağışık hale getirip, vahşi doğadan sokaklarımızdaki hayvanlara kuduzun bulaşmasını engellemek” dedi.
“SAHİPLİ SAHİPSİZ TÜM KÖPEK VE KEDİLER MUTLAKA AŞILATILMALI”
Türkiye’de, en çok köpekler daha sonra kediler olmak üzere herhangi bir hayvanın bir insanı ısırmasıyla oluşan ‘kuduz şüpheli temas’ denilen bir olgu olduğunu dile getiren Togay, bu durumda hayvanın aşılı olup olmadığına bakarak ısırılan kişiyi aşı programına aldıklarını anlattı. Hayvan sahipsiz ve aşısızsa ısırdığı kişiye mutlaka 5 doz kuduz aşısı yaptıklarını kaydeden Togay, “Bu aşının da hem ülkemize ciddi bir maliyeti var hem de insanlara biyolojik bir ajan veriyoruz. Eğer hayvanlarımızı aşılatırsak aşılı bir hayvan bir kişiyi ısırdığında aşı programına almamıza gerek kalmayacak. Bu sebeple de kuduz mücadelesinde en önemli adım hayvanlarımızı aşılatmak. Sahipli sahipsiz tüm köpek ve kediler kuduza karşı mutlaka aşılatılmalı” diye konuştu.
Bir hayvan tarafından ısırılan insanların mutlaka doktora başvurması gerektiğini vurgulayan Togay, bütün hastanelerde kuduz aşısı ve antiserum bulunduğunun altını çizdi. Togay, bir hayvan tarafından ısırılarak hastaneye başvuran kişinin önce öyküsünü dinlediklerini ve 5 doz aşı programına aldıklarını aktardı. Aşıyı takip ettikleri gibi ısıran hayvan sahipliyse Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne bildirerek hayvanın 10 gün sonra yaşayıp yaşamadığına baktıklarını anlatan Dr. Togay, “Eğer hayvan 10 gün içerisinde kuduzdan ölmediyse o zaman o kişinin aşısını mutlaka kesiyoruz. Buradaki asıl hedefimiz hayvanları aşılatmak, kendi sahipli hayvanlarımızı aşılatmak ve diğer sokaktaki başıboş kedi ve köpekleri aşılatmak” ifadelerini kullandı.
Kuduzun insanlara nasıl bulaştığı konusunda da bilgi veren Dr. Togay, kuduzun ilk olarak şüpheli hayvanın ısırmasıyla bulaştığını belirterek, şöyle devam etti: “Daha sonra da eğer hayvan gerçekten kuduzsa o hayvanın tükürüğü veya salyasının insanların açık yaralarına temas etmesiyle bulaşabilir. Kuduz hayvanın etinin veya sütünün çiğ olarak tüketilmesinden de bulaşma olmuyor. Bir hayvan tarafından ısırıldıysanız mutlaka en yakın hastaneye veya sağlık kuruluşuna başvurun. İlk önce yapılması gereken ise sabun ve suyla o bölgeyi iyice yıkamak. Ayrıca, aşı programının mutlaka tamamlanması gerekiyor. Çünkü aşıyı tamamlatmazsak ve kuduz olursa kişi kesinlikle ölüyor. Yani bu hastanın geri dönüşü yok, hiçbir şekilde tedavisi yok, kesinlikle ölümle sonuçlanıyor.”
“MERSİN’DE YILDA 4-5 BİN VATANDAŞIMIZ KUDUZ ŞÜPHELİ TEMASA MARUZ KALIYOR”
Türkiye’de kuduza çok çok az rastlandığını ve kuduz şüpheli temasların hepsini takip ettiklerini, bu konuda bir sıkıntı olmadığını kaydeden Togay, “Ama vahşi doğada olduğundan dolayı dikkatli olmamız gerekiyor. Mersin’de ise son yıllarda hiç kuduz vakası yok. Ancak, sadece Mersin’de yılda 4-5 bin vatandaşımız kuduz şüpheli temasa maruz kalıyor. Yani 4-5 bin kişi ısırılıyor her yıl ve bunlara biz yaklaşık 20 bin doz aşı yapıyoruz. Bu da ciddi bir rakam. Mersin gibi bir yerde bu kadar kişinin maruz kalması dikkat edilmesi gereken bir konu” şeklinde konuştu.