KULİS: SPK'da Rüşvet Çarkının Tarifesi Yüzde 3'ten Başlıyormuş
Borsada halka arzın tarifesi, Taşkesenlioğlu döneminde yüzde 3-4 oranında olmasına karşın bazı şirketlerden daha yüksek istendiği de oluyor. En son bir SPK başkan yardımcısının halka açılmak isteyen şirketten yüzde 8 istediği, borsa çevrelerinde konuşuluyor.
Cumhuriyet'ten Miyase İlknur'un haberine göre Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, SPK başkanı olmasından sonra bir yandan eniştesi diğer yandan cumhurbaşkanı danışmanları, halka arz ve bedelli hisse dağıtımı için SPK’den talepte bulunan şirketlerin işlerini kolaylaştırıcı görevler üstlendiler. Elbette bedeli mukabilinde verilen bu hizmetler için Next Level’daki ofis kullanıldı. Bu işlerin hallolması için bazen şirketler onları buldu, çoğu zaman da onlar şirketleri. Halka arzın ve bedelli hisse dağıtımı izni almanın da tarifeleri bu ofiste belirlenmişti. Halka arzın tarifesi, Taşkesenlioğlu döneminde yüzde 3-4 oranında olmasına karşın bazı şirketlerden daha yüksek istendiği de oluyor. En son bir SPK başkan yardımcısının halka açılmak isteyen şirketten yüzde 8 istediği, borsa çevrelerinde konuşuluyor.
SPK’de rüşvet karşılığı yapılan işler, çevrilen dolaplar, batık şirketlerin halka arzına ya da bedelli hisse dağıtımına rüşvet karşılığı izin verilmesi bir haftadan beri gündemdeki yerini koruyor.
Şu ana kadar iki Cumhurbaşkanlığı danışmanının istifasına yol açan skandallar serisinin daha tepe noktalara ulaşmadan kapatılması, aynı sistemin bir süre sonra bu kez başka isimler tarafından yürütülmesinin de önünü açar.
Ali Fuat Taşkesenlioğlu, SPK başkanı olmadan önce de bu işlerin yapıldığı biliniyor. Ancak Taşkesenlioğlu döneminde bu yöntem artık herkesin kabullendiği, daha doğrusu kabullenmek zorunda kaldığı vakayi adiyeden bir iş haline geldi. Zaten Taşkesenlioğlu’nun SPK başkanlığından sonra, halka açılan şirketlerde bir patlama olduğu görülecektir. Bu şirketlerin bazılarının battığı da.
BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ
İncelenmesi gereken bir diğer konu da bu şirketlerin halka arzında hangi danışmanlık şirketlerinin kullanıldığı. Çünkü sadece halka arza onay verilmesi, Next Level’daki ofiste bağlanmıyor. Şirketlerin hangi aracı kurum ve danışmanlık şirketleri tarafından halk arzı gerçekleştireceği bu ofiste belirleniyor. Yani bir taşla birkaç kuş vuruluyor. Bir pay da o aracı şirketlere gitmeli ki onlardan da pay alınabilinsin.
Sistem şöyle işliyordu: Halka açılmak isteyen bir şirket, SPK’nin Ortaklıklar Finansman Dairesi’ne başvuruyor. Bu daireye başvuruda bulunan şirketlerin listesi aynı gün Ünsal Ban’a ve Next Level’daki ofisin sakinlerine gidiyor. Bunar da listeyi alıp şirketleri tek tek arıyorlar. Şirket “Ben halka açılmak istiyorum ne yapmam lazım” diye soruyor. Ünsal Ban ya da danışmanlar da bunlara “Halka arzını kolaylaştırmak ister misiniz?” diye soruyor. Bu soruya kim “Hayır” diyebilir ki...
Görüşmek üzere şirkete, Next Level’daki danışmanlık ofisinin adresi veriliyor.
Halka arz iki türlü oluyor: Bir, sıfırdan halka açılmak bir de bedelli sermaye artırımı ile halka açılmak. Bunun ikisinin de tarifesi var. Bazen SPK başkanının tarifesi ile yardımcısının tarifesi farklı olabiliyor.
TEHDİTLER İŞLİYOR
Borsa çevrelerinde en son SPK başkan yardımcısının bir şirketten yüzde 8 istediği konuşuluyor. Oysa Ali Fuat Taşkesenlioğlu adına iş gören Ünsal Ban ve danışmanların tarifesi yüzde 3 ile 4 arasında değişiyor. Tarifeye zam mı yapıldı yoksa başkan yardımcısı çok mu paragöz anlaşılmış değil.
Tek geçim kaynakları bu da değil Next Level sakinlerinin. Ayrıca belki mal taşımak zorundasın, böyle opsiyonlar var. Biri para kazandı borsadan diyelim, hemen peşine düşülüyor. “Hayırdır kardeş. İyi para götürmüşsün, bizi niye görmüyorsun? Bunun faturası senin için ağır olabilir” türünden tehditler yoluyla da komisyonlar alınıp paylaşılıyor.
Bu tehdide kulak asılmadığı zaman borsa yatırımcısının ya da aracı kurumunun başına olmadık işlerin gelmesi hiç de zor değil. SPK kanunları yönetime öylesine yetki vermiş ki bu yetkilerle isterse bir kişi abat edilebilir isterse berbat.
MATRUŞKA ŞİRKETLERLE MANİPÜLASYONLAR
Borsada yatırımcının yanıltılmasının en önemli yollarından biri aynı gruba ait, hatta aynı sektörde faaliyet gösteren iç içe geçmiş birden çok şirketin kurulup halka açılmasıdır. Eğer amaç manipülasyon ise bu kez matruşka yapıları ortaya çıkmaya başlar. Manipülasyonu kolay olduğu için önce küçük yapı halka arz edilerek fiyat yükseltilir. Sonra artan değerlerle diğerleri halka arz edilir.
(Halka arz iki türlü oluyor; bir, sıfırdan halka açılmak bir de bedelli sermaye artırımı ile halka açılmak. Bunun ikisinin de tarifesi var. Bazen SPK başkanının tarifesi ile yardımcısının tarifesi farklı olabiliyor.)
BORSANIN EN HIZLI BATAN ŞİRKETİ: GÇS METAL
Adana’da kurulu GÇS Metal, halka açıldıktan sonra en hızlı batan şirket olarak borsa tarihine geçti. GÇS Metal 2015 yılında, SPK’den 35 milyon TL nominal değerli 177 gün vadeli bono ihraç etme izni aldı. Ancak GÇS Metal, anılan bono ihracından 37 gün sonra, 26 Şubat 2015 tarihinde iflas erteleme davası açtı. İlgili mahkeme de jet hızıyla beş gün içinde iflas ertelemeye yönelik tedbir kararı verdi. Nitekim, 15 Temmuz 2015 vade tarihli bonolar zamanında ödenmedi ve GÇS Metal temerrüde düştü.
Peki GÇS Holding’in tahvillerini satışta aracı olan hangi kurum?
Vakıfbank’ın yatırım fonları. Bir kamu kurumu olan SPK, böyle batık bir şirkete tahvil ihraç etmesi için onay veriyor, bir başka kamu kurumu olan Vakıfbank’ın yatırım fonlarıyla.
9 Mart 2015’te GÇS Metal’in iflas erteleme kararı KAP’ta ilan edildi. On gün sonra da tahviller işlem görmekten men edildi. Vakıfbank 12 milyon TL tutarındaki GÇS tahvillerini, portföy yöneticisi olan ve yatırım kararını alan Vakıf Yatırım’a devretti. Vakıf Emeklilik, sorunun çözümü için 1.75 milyon tutarlı tahvilin Vakıf Portföy’e devrini önerdi.
SPK tarafından verilen onay sonucunda ihraç edilen bonolar vadesinde ödenmemiş, yatırımcılar 35 milyon TL anapara ve yaklaşık 3 milyon TL faiz olmak üzere 38 milyon TL kayba uğramıştır.
Bugüne kadar, bu kadar kısa süre aralıkla yatırım yapılabilir notu verilmiş sonra da iflas erteleme istemiş bir şirket borsada görülmedi.
İşin ilginç yanı, 15 Şubat 2015 tarihinde Vakıf Yatırım A.Ş. tahvil ihracı için aracılık ettikleri GÇS Metal A.Ş.’nin iflas ertelemeye gideceğini öğrenir ve tahvilin çoğunu satın alan İtalyan Boshporos Capital Yönetim A.Ş. (Azimut Grup) ile bu bilgiyi paylaşır. İtalyan Boshporos Capital, Vakıf Yatırım A.Ş.’den öğrendiği gizli bilgi ile muhtemel zarardan korunmak için yeni pozisyon alır ve tahvilleri elinden çıkarıp şirket ortaklarına satar.
Bu yapılan işlem aslında borsada “insider trading”dir ve cezası vardır. Ancak tek cezalandırılan bu şirketin bonolarını alan yatırımcılar ve bonoları elinde patlayan kamu bankası Vakıfbank’tır.
CANSIZLAR’DAN AÇIKLAMA
SPK eski Başkanı Doğan Cansızlar, dizimizin önceki günkü bölümünde başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra batık bir şirket olan CLK Holding’de yönetim kurulu üyesi olduğunu ve SPK tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bilgilerini yer vermemiz üzerine aradı.
SPK Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sekiz yıl sonra bir arkadaşının önerisi üzerine bu şirkete dışarıdan bağımsız yönetim kurulu üyesi olduğunu belirten Cansızlar, bu görevde toplam 2.5 ay kalıp, bazı yanlış işlemleri görünce ayrıldığını söyledi.
İlk günlerde alınan yönetim kurulu kararlarını görünce bazı olumsuz hislere kapılmasına rağmen beklediğini söyleyen Cansızlar şu bilgileri verdi:
“SPK kanunlarına göre başkan ve yönetim kurulu üyeleri görevden ayrıldıktan sonra iki yıl boyunca hiçbir kurumda görev alamazlar. Ben o iki yıl geçtikten sonra çok uzun yıllar boyunca hiçbir kurumda çalışmadım. Ancak görevden ayrılmamın üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra bir arkadaşımın önerisi üzerine CLK Holding’in yönetimine bağımsız üye olarak dahil oldum. Ankara’da olduğum için şirkete gidemiyordum, yönetim kurulu kararları imza için bana geliyordu. İlk günlerde bazı kuşkularım oldu ama bekleyip görmek istedim. Ankara’daki bir gayrimenkulün satışı kararını aldıktan sonra öğrendik ki bu gayrimenkul aylar önce satılmış ve kararı aylar sonra bize aldırıyorlardı. Ben de bu durum üzerine istifa ettim. SPK’nin suç duyurusu üzerine açılan davada hakkımda takipsizlik kararı verildi.”