Sezen'e hala kırgınım, Zerrin adında manevi kızım var
Sözcü'den Edda Sönmez'in Türk pop müziğinin efsane ismi Zerrin Özer ile yeni taşındığı evinde gerçekleştirdiği samimi röportajından çok önemli açıklamalar.
Yeni çıkardığı albümünden sağlığına, verdiği kilolardan manevi kızına kadar birçok konuyu konuştuk.
Türk pop müziğinin efsane ismi Zerrin Özer'le Acarkent'te yeni taşındığı evinde bir araya geldik. Yeni çıkardığı albümünden sağlığına, verdiği kilolardan manevi kızına kadar birçok konuyu konuştuk…
– Geçirdiniz bir rahatsızlık nedeniyle bir süre tekerlekli sandalyeyle gezmek zorunda kaldınız. Şu an sağlığınız nasıl?
Kendimi çok iyi hissediyorum şükürler olsun. Hatalı ameliyatlar sonrasında omuriliğime çivi takıldı ve bir yıl yürüyemedim. Altı ay tekerlekli sandalyede kaldım. Ablam sağ olsun, o eski fizyoterapisttir. Onun terapileriyle ayağa kalkmayı başardım.
– ‘1 Şarkı 2 Zerrin' adlı yeni single'ınız hayırlı olsun…
Sağ olun… Albümün arabesk kısmını Özgür Aras için yaptım. Biz onunla beş altı sene birlikte yaşadık. Hakikaten kardeşten öte bir sevgim var ona. Şu yalan dünyada tanımadığı insanların arkasından çok üzülüyor bazen insan. Mesela ben Azer Bülbül'ün bu kadar iyi şarkıcı olduğunu bilmiyordum. Onunla tanışmamış olmanın üzüntüsünü yaşıyorum.
– ‘Duygularım' şarkısını nasıl keşfettiniz?
Ruhuma dokunacak bir şarkı arıyordum ve Azer Bülbül'ü keşfettim. Bu şarkıya aşık oldum. Aynı şarkının bir rock, bir de arabesk versiyonu var.
Gençliğim Sezen'e kızmakla geçti
– Yeni nesil şarkıcılardan kimleri beğeniyorsunuz?
Emre Aydın'ı çok seviyorum hayranım ona. Berkay, Ayla Aslan, Ece Ata, İrem… Bir de Pamela'yı, Duman'ı çok seviyorum. Hepsinden bir şeyler yakalıyorum. Hâlâ Sezen Aksu dinlemeyi çok seviyorum aslında.
– Sezen Aksu da uzun bir aradan sonra albüm çıkardı. Bir kırgınlığınız var ona sanırım… Onunla aranız nasıl? Türk müziğine yön vermiş isimler olarak bir araya geliyor musunuz?
Evet, bir kırgınlığım var ama o ayrı bir şey. Onu ayırmak lazım. Benim gençliğim hep ona kızmakla geçti. Hep uğraştı benimle, hep çelme taktı. Ama bu benim onun yorumculuğunu veya şarkılarını sevmemi engelleyemez. Onu ben insan olarak sevmek zorunda değilim belki ama şarkılarını, yorumunu hatta detone bile olsa (ses kalmadı, detone diyorlar) kabul etmiyorum. Ben onu her şekilde dinlerim. Hiç bir araya gelmiyorum ama gördüğüm yerde merhaba derim.
En büyük pişmanlığım evlattan vazgeçmek oldu
– Zerrin Özer olmak adına nelerden vazgeçtiniz?
Evlattan… O çok kötü… (Gözleri doluyor) Hayatımın en büyük pişmanlığı. Çünkü o zamanlar bu kadar rahat değildi. Bir giderdik üç ay, dört ay tek gazinoda çalışırdık. Haftanın yedi günü çalışıyordum.
– Belki Nilüfer gibi bir evlat edinmek isteyebilirsiniz…
Şu anda bir tane var zaten. Yanımda benimle birlikte yaşayan yardımcım Tanya'nın kızı. İsmi Zerrin. Bana doğurdu onu. Benim gibi akrep burcu, benim gibi solak ve benim gibi de deli. Şu an iki yaşında. Çok seviyorum onu. Ayrıca yeğenlerim var, onlar da benim aşklarım. Biz dört kız kardeşiz.
3 SORU
3 CEVAP
En büyük korkunuz?
– Sevdiklerimin ölmesi
Tuttuğunuz takım?
– Fenerbahçe
Tek kelimeyle kötülüğün tanımı?
– Vicdansızlık…
Ameliyatla değil kendi irademle 10 kilo verdim
– Kısa sürede bir hayli zayıfladığınızı gördük. Kaç kilo verdiniz?
10 kilo verdim. Ama ameliyatla değil kendi irademle. Daha 20 kilom daha var. Çok zayıf olmak istemiyorum. Bana aşırı zayıflık yakışmıyor.
– Kerim Tekin'i sormak istiyorum…
Kerim hayatımda gördüğüm ve tanıdığım en olağanüstü insandı. Aramızda o kadar büyük bir sevgi vardı ki, onu aşk yaşıyorlar diye basitleştirmemek gerekir. Çünkü bizim aramızda mevlevi bir şey vardı. Ne ben onsuz ne o bensiz yapamazdık. Bizim aramızda gerçek sevginin her çeşidi vardı. Biz beraber hiçbir zaman olmadık. Bu hayattaki çirkin insanları tanıdıkça her geçen gün ona olan sevgim daha da artıyor.
Edda Sönmez/ Sözcü