Mehmet Ali Erbil: Birlikte olmadığım çirkin kadınlar bu iddiaları çıkarıyor
Mehmet Ali Erbil Posta'dan Oya Çınar'a konuştu. Erbil, Çınar'ın "Hep çok güzel kadınlarla birlikte oluyorsunuz..." tespiti sonrası ilginç bir iddiada bulundu.
Kurban Bayramı'nda Vertigo hastalığı nedeniyle sahneye tekerlekli sandalye ile çıkan Mehmet Ali Erbil Posta'dan Oya Çınar'a konuştu. Çınar'ın "Hep çok güzel kadınlarla birlikte oluyorsunuz..." tespiti sonrası Erbil, güzel olmayan kadınlarla birlikte olmadığını belirterek, "Arada bir iki tane olmuştur çok güzel olmayan. Gerçi artık o da olmuyor. Güzel olmayanlar zaten onlarla birlikte olmadığım için hakkımda homoseksüel dedikodusu çıkarıyorlar. Bu riski bile alıyorum yani düşün, hahaha!" dedi.
Röportajda Mehmet Ali Erbil'in hastalığı, çocuklarının sevgililerine verdiği tepkiler, eski eşlerinin ilişkilerine bakışı yer alıyor.
Erbil'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Hiç büyümeyenlerden. 61 yaşında olgun bir adam değil de muzır bir çocuk sanki. Yeniköy’deki evine misafir olduk. Diyor ki: Kadınlarda yaş skalamı yükselttim. 30-32 yaşında bir kadınla olur yani. Ama eskisi kadar seks düşünmüyorum, yavaşladım
Nasılsınız?
Ruh haliniz, duygu dünyanız nasıl? İyiyim Allah’a şükür. Sağlığım iyi olduğu sürece sorun yok. Zaten bu ara televizyona ara verdim. Kendimi çocuklara ve dinlenmeye adadım. Bayramın birinci günü vertigo rahatsızlığımdan dolayı sahneye tekerlekli sandalyeyle çıktım ama o ciddi bir durum değil. Arada baş dönmesi ve yorgunluk hissi veriyor. Alıştım artık ona.
Neden ara verdiniz televizyona?
Televizyonların ve yapımcıların kendi bütçe sorunlarından kaynaklanıyor. Onun dışında seyircinin bana olan ilgisinde ve talebinde bir değişiklik yok. Ama tabii çok şey de eskisi gibi değil artık. Eskiden ne anlayışlı ve hoşgörülüymüş RTÜK (Gülüyor). Yarışmada konuştuğum insanlar bile bana hıyar gösterirlerdi, “Mehmet Ali Bey bunu size aldım” diye. Beni görünce onlar da rahatlıyordu.
Esprileriniz de size has. Mesela seyircinin ağzına sosis sokarken motivasyonunuz ne oluyor?
Programın içeriği eksik olunca ben o an spontane bir şekilde dolduruyorum. Yapımcı arkadaş almış getirmiş, malzeme olarak Mehmet Ali Bey bunu kullanır diye. Yani beni de tahrik ediyorlar, ne yapayım. Aklıma düşürüyorlar.
Her şeyin başladığı yere gitsek, hafızanızda neler canlanıyor?
11 yaşındayım. Sokaktaki çocuklara beş kuruşa Hacivat Karagöz oyunu oynatıyorum. O zamandan bende ticaret kafası varmış demek. Annem babam ayrıydı. İkisinin yanında da olmuyordu. İkisi de sonradan evlendiği için hangisinin yanına gitsek üvey anne, üvey baba durumu vardı. Ben de o durumdan kaçmak için 14 yaşında yatılı olarak konservatuara girdim. Öyle oyunculuk hayalinde bir çocuk değildim yani. Hatta “Büyüyünce hariciyeci olmak istiyorum” derdim. Diplomat olmak istiyordum. Gerçi yine insan ilişkileri var temelinde.
Babanız sevgisini pek göstermezmiş çocuklarına...
40 yaşına kadar babamın yanında bacak bacak üstüne atmadım. Terbiye mi, kültür mü adını tam koyamıyorum. Mesafeliydi ilişkimiz.
Üvey baba şiddeti gördünüz mü?
Şiddet demeyeyim ama hakaret oluyordu, hatırlıyorum. O travmayı da şu yaşıma geldim hâlâ atlattım sayılmaz. Zordu. Anneme olan sevgim de azaldı o yüzden. Bizi üvey babama karşı korumuyor diye içerliyordum. Düşün 14 yaşında bir erkek çocuğuyum. Evden ayrılmışım ilk defa. Yatılı okulda çoraplarımı yıkamayı beceremezdim. Anneme getirirdim, üvey babamın korkusundan yıkamazdı. Deterjan alıp komşu kadına yıkatıyordum. Bunlar öyle kolay atlatılacak travmalar değil.
Sonra annenizle aranız düzeldi mi?
Yani... Düzeldi ama benim vicdanımdan dolayı düzeldi. Yoksa başka çocuk olsa unutmaz bunları. Ben de unutmuş değilim ama üstünü kapadım.
Üvey anneyle benzer sorunlar oluyor muydu?
O da bizi istemiyordu, orada da yaşayamıyorduk zaten.
Siz hiç hayatınızda birine ya da bir kadına şiddet uyguladınız mı?
Asla! Kimileri yaşadığı kötü şeyleri kendi etrafına o şekilde yansıtır doğru. Ama bende tam tersi. Sözlü münakaşa olur. Hakaret de olmuştur belki ama şiddet asla. Ha onlar beni dövmüşlerdir, hahaha! Tokat yemişliğim vardır ama çok da hak etmişimdir.
"Birlikte olmadığım kadınlar homoseksüel dedikodusu çıkarıyor"
Dört kez evlendiniz. Neden yürümedi?
Hata yüzde 90 bendeydi hep. Tek eşli olamamak falan işte. Bazıları buna rağmen beceriyor ama şunu kabul edelim, erkeklerin yüzde 99’u tek eşli değil. Doğada da yok bu, hayvanlarda da yok. Bir de ilişkide çabuk sıkılıyorum ben.
Hep çok güzel kadınlarla birlikte oluyorsunuz...
Arada bir iki tane olmuştur çok güzel olmayan. Gerçi artık o da olmuyor. Güzel olmayanlar zaten onlarla birlikte olmadığım için hakkımda homoseksüel dedikodusu çıkarıyorlar. Bu riski bile alıyorum yani düşün, hahaha!
İlk eşiniz Muhsine Hanım da çok güzelmiş.
Aaa tabii! O zaman Ankara’da güzel kız karneyleydi resmen. Üç tane güzel kız vardı, biri Muhsine’ydi. Çok isterdim evliliklerimi sürdürmeyi. Hepsi çok vasıflı, düzgün karakterliydi.
Yaş aralığınız değişti mi?
En son, “30’u bünyem kabul etmiyor” demiştiniz. Şimdi skala biraz yükseldi. 30-32 yaşında bir kadınla olur yani.
Cinsellik ne kadar önemli?
Çok önemli ya! Neticede hayvansal güdüler bunlar.
“Erkekler 8 saniyede bir seks düşünür” diye araştırma sonuçları var...
Bende biraz yavaşlamıştır artık. Eskiden çok geçerdi.
Şu an aşk yok mu hayatınızda?
Aşk kolay değil öyle. Uzun zamandır yok. Başta güzel bir his oluyor. Ama sonra hemen, yemek yiyişinden, sigara içmesinden, rakı içmesinden nem kapıyorum. Zaten nefret ederim rakı içen kadından. Hiçbir eşim de içmezdi. Eşlerimle de hiç hadi akşam yemeğinde bir kadeh şarap içelim demezdik.
Yeniden evlenirseniz nasıl bir kadın olur?
Büyük konuşmayayım ama çocuk sahibi olmasın. Benimkiler bana yeter. Bu yaşımdan sonra bir de çoluk çocukla uğraştırmasın beni. Benden olabilir ama o ayrı. Bugün evlensem yine çocuk yaparım. Ama aşk başka bir konu. O zaman işler değişiyor. Dediğin lafları yiyebilirsin de. Normalde hiç beğenmeyeceğim bir kadına da aşık olabilirsin. Belki kadın pavyondan çıkacak tövbe yarabbi. Bilemeyiz. Ama kendini beğenmiş, sonradan görme bir kadın olmasın. Güldürmeyi hep benden beklemesin, o da beni güldürsün.
"Yasmin kız arkadaşlarıma hakaret ediyor Ali Sadi: Ne tanışacağım yüz taneden biriyle' diyor"
Çocuklarınızla aranız nasıl?
Ben çok özgür bıraktım hepsini. Yasmin’le ilgili ne yorumlar geliyor görsen. Sanırsın kendi çocukları. Yahu kız 22 yaşında. O kadar meraklılar ki başkalarının çocuklarını eleştirmeye. Kötülükten beslenen bir güruh var. Ama söyleyim boşuna yorulmasınlar. Okumuyorum bile çoğunun yazdıklarını.
Yasmin erkek arkadaşını tanıştırdığı zaman bozulduğunuz, kıskandığınız oluyor mu?
Asla bozulmam. Çünkü ben çok tanıştırdım onlarla. Ama Yasmin hiç kabullenmiyor benim tanıştırdıklarımı. Ali Sadi hele, gördüğünde, “Gel tanış oğlum” diyorum. “Ne tanışacağım 100 taneden biri işte” diyor. Yasmin bazen hakaret de ediyor, münakaşaya giriyor. Çocuklardaki savunma iç güdüsü sanırım.
"Eski eşlerimi kıskanırım"
Hayatınızdaki kadınları kıskanır mısınız?
Giyimine falan müdahale ederim. Ben zaten popülerim, ilgi çekiyorum. Bir de yanımdaki kadının çok dekolte giymesine ne gerek var? Rahatsız oluyor insan.
Sizin kıskançlığa tepkiniz ne oluyor?
Ben tahammül edemem. Çok çektim bu konuda. Ooo, neler neler.
Bundan önce hayatınıza giren kadınları başkasıyla mutlu gördüğünüzde ne hissedersiniz?
Sevgililerimden rahatsız olmam. Ama eski eşlerimi kıskanırım. Bir burukluk olur yani. Ama “Allah mesut etsin” deriz nihayetinde.
Gelecek size ne getirsin?
Eksik bir kadın var onu arıyorum. Eksik bir format var, onu getirsin. Şaka şaka. Önce sağlık isterim. Sonra işlerim iyi gitsin. Yine işle ilgilidir benim hayallerim. Demek ki biraz uslanmışım bak."