Mehmet Aslantuğ, TRT dizisinden ayrıldı
Oyuncu Mehmet Aslantuğ, "Ali Fuat" karakterini canlandırdığı "Yürek Çıkmazı" dizisinden ayrıldığını açıkladı.
Aslantuğ, "Kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen gerçekten ilham alan, sual eden tavrımızdan rahatsız oldular" dedi. Oyuncu Arzum Onan, eşi Mehmet Aslantuğ'a, "Seninle gurur duyuyorum" diyerek destek verdi.
Aslantuğ, TRT 1 ekranlarında izleyicilerle buluşan "Yürek Çıkmazı" dizisi kadrosundan ayrıldığını duyurdu. Aslantuğ, ayrılık haberini Instagram hesabından, 1990-1991 arasında yine TRT ekranlarında yayımlanan "İz Peşinde" dizisinin jeneriğini paylaştığı bir gönderiyle verdi.
"Bu gece olduğu gibi bazı anları kayda düşmekte yarar var!"
"Kaptan’ın Seyir Defteri" başlıklı paylaşımda üniversite öğrencisi oğlu Can Aslantuğ’a, "Bu gece olduğu gibi bazı anları kayda düşmekte yarar var!" sözleriyle seslenen Aslantuğ'un açıklaması şöyle:
"Evlat, üniversite bitiyor hayırlısıyla. Aktörlüğe heyecan büyüttüğüne göre, ‘Seyir Defteri’nin şahitliğinde birkaç cümle kurmak isterim. Bu gece olduğu gibi bazı anları kayda düşmekte yarar var! Jeneriğini paylaştığım dizinin ekranda yayına girmesinden bu yana tam 35 yıl geçmiş. Adı, ‘İz Peşinde’…
‘Belene’, ‘Ağaların Düğünü’, ‘Kopuk Takımı’, ‘Vurguna İnmek’, ‘Karayar Köprüsü’, ‘Kapıları Açmak’, ‘Yalancı’ gibi aynı çatı altında yaptığımız diğer projelerden yalnızca biri. 35 mm çekildi. Türkiye’nin ilk en uzun dizisi. Meslek hayatımın özel yönetmenlerinden Hüseyin Karakaş’la çalıştık. Saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
35 yıl sonra bugün, hakikat ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen gerçekten ilham alan, sual eden tavrımızdan rahatsız oldular. ‘Bizle çalışırken olmaz’ diyen bir kibir saklıyorlar.
‘Yalancı’ adlı çalışmadan 30 yıl sonra dahil olduğum ‘Yürek Çıkmazı’na veda ettim bu akşam. İlk kez bu duygularla birlikte oynamanın deneyimini de heybeye koyarak ve elbette tereddüt bile etmeden! Gerçeğe yoldaşlık ediyoruz diye; ürken, küsen, kızan birilerine teslim edilecek bir yürekle büyüyüp serpilmedik. Öyle de gideceğiz muhakkak. Görevimizi layıkıyla yapmaya, türkülerimizi hissederek söylemeye devam ederek…
Babanın yedeklediği bir umuda yolculuk ülkesi olmadı. Yedek pasaportu olmadı. Hiç hayalini de kurmadı.
Ah benim gönlü güzel oğlum, meslek hayatında bu türden beklentilerle sınava girdiğinde; bir an bile düşünme, doğruyu terk etme, senin için iyi olan şey halkın için sorunluysa eğer, aklını asla ikiletme! Çalışma hayatın başka ülkeleri dayatsa bile; derdin de, gönlün de ülkende olsun. Bu mühürlenmiş duyguyu yok sayarak terk etme! Umutsuzluk bir hastalık evlat. Hiçbir şey için çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Geleceğiniz; aydınlık, bereketli, onurlu ve kutlu olsun."