Menzil şeyhi için MİT mi devreye girdi?

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Fidan’ın Almanya’ya girişine izin verilmeyen Menzil Şeyhi’nin vize sorununu çözdüğü iddia edildi.

Odatv yazarlarından Müyesser Yıldız, ‘Menzil şeyhi için MİT mi devreye girdi’ başlıklı bir yazı kaleme aldı ve dikkat çeken ifadeler kullandı.

İşte Müyesser Yıldız’ın o köşe yazısı:

Geçen hafta “FETÖ”den tutuklu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun “oğlu” olarak bilinen, Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül'ün dış politika baş danışmanlığını yapan eski büyükelçi Gürcan Balık'ın mahkemede söylediklerini aktardık.

Balık'ın “FETÖ/PDY örgütü ile irtibatlı” sayılmasının sebeplerinden birisi, 2011-2014 yıllarında firari işadamı Akın İpekle görüşmesi ve onun Marmaris'teki 7 yıldızlı Angel's Peninsula adlı otelinde kalması. Balık bu suçlamayı cevaplandırırken, o dönem çok sayıda siyasinin de İpek'le görüştüğünü ve otelinde kaldığını hatırlattı. Balık'ın, “Onlar da otelde kaldı” dediği isimlerden bazıları şunlardı:

“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ailesi, siyasi danışmanı Ali Sarıkaya ve basın danışmanı Osman Sert... Ali Babacan... Mehmet Şimşek... Hüseyin Çelik... Mehdi Eker... Sadullah Ergin... Nihat Ergün... Ömer Çelik... Suat Kılıç... Gül'ün koruma müdürü Osman Çangal...”

Balık, şu iddiada da bulundu:

“Sayın Davutoğlu’nun yanı sıra daha bir çok devlet büyüğünün, hükümet üyesinin, milletvekillerinin ve üst düzey çok sayıda bürokratın bu otele gidip, ciddi indirimlerle veya herhangi bir ücret ödemeksizin konaklamış oldukları Ankara’da herkesin malumuydu, bunu ben de duymuştum. Bu hususu, benim bu otelde kalmış olmamı, terör örgütü üyeliğinin bir deliliymiş gibi bu dosyaya gönderen kolluk dahil, devlette ve Ankara'da bilmeyen yoktur.”

Tam bir hafta geçti.

Bu iddiaların muhataplarından tek birisinden bile ses çıkmadığı gibi, sözümona “FETÖ'nün siyasi ayağı”nı araştıranların da kılı kıpırdamadı.

Demek ki, “FETÖ'yle mücadele” gibi bir meselemiz kalmamış!..

MENZİL ŞEYHİ İÇİN MİT MÜSTEŞARI DA DEVREYE GİRMİŞ

Her neyse.

Akın İpek'in otelinde kalan diğer isimlerden söz etmeden önce küçük bir yanlışımızı düzeltelim.

Gürcan Balık, Melek İpek'in organize ettiği, TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek ile Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik'in eş ve çocuklarının da içinde yer aldığı 600 kişilik Umre programının vize sorununu halletmesi konusunu anlatırken, bunu sadece Melek İpek için yapmadıklarını, başkaları için de devreye girdiklerini belirtip, “Menzil Şeyhi” örneğini vermişti. Balık'ın hızlı konuşması sebebiyle, biz bunu şöyle anlayıp, aktardık:

“Özel Kalem başka vatandaşların da vize sorununu çözdü mü denebilir. Evet. Mesela Menzil Şeyhi'nin müritleri Almanya'ya gitmiş. Vizeleri olmasına rağmen kapıdan çevrilmişler. Konu bize intikal edince, 'Olmaz' dedik. Ahmet Davutoğlu ilgilileri aradı, sordu. Halloldu. Sonra şehylerinden bize ahiret için selâm geldi.”

Tam doğrusu şöyle; Balık, şunları söyledi:

“Örneğin bir avukatlık bürosunun yetkilileri, müntesibi (bağlı) oldukları Menzil Şeyhinin Almanya’ya seyahat ettiğini, ancak kendisinin geçerli vizesi olmasına rağmen Alman sınır polisinin havaalanında ülkeye girişine izin vermeyerek, vizesini iptal ettiğini ve Türkiye’ye geri gönderdiklerini Bakan Davutoğlu’na arz ederek yardım talep etmiştir. Bu sorunu Bakan Davutoğlu’nun talimatıyla konunun Alman İstihbarat servisini ilgilendiren boyutu da olması itibariyle bizzat MİT Müsteşarı Sayın Hakan Fidan ile eşgüdüm yaparak yine ben çözdüm.”

Özetle, MİT Müsteşarı Fidan'ın da devreye girmesiyle vize sorunu çözülen, müritleri değil, bizzat Menzil Şeyhi'nin kendisiymiş.

OTELDE KALMAYAN FETÖ'CÜ YOK AMA KALAN AKP'Lİ DE ÇOK

Otelde kalma meselesine dönersek;

Ağustos başında Erdoğan'ın Gazetesi Sabah'ta, “Akın İpek’in 7 yıldızlı otelinde kalmayan FETÖ’cü yok” başlıklı bir haber yayınlandı.

Haberde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Marmaris'teki o otelde birçok belgenin yakılmasına ilişkin olarak 8 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamenin tamamlandığı ve otelde en konulan hard diskte 2011-2015 yılları arasında burada konaklayan birçok “FETÖ”cünün isminin ortaya çıkarıldığı bildiriliyordu.

Sabah'ın haberine göre, darbenin sivil imamlarından Kemal Batmaz ve kumpas savcısı Zekeriya Öz başta olmak üzere otelde şu isimler kalmıştı:

“FETÖ'nün kalemşörleri Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Tarık Toros, Erhan Başyurt. Eski futbolcu Hakan Şükür. Komedyen Atalay Demirci. Haklarında FETÖ'den işlem yapılan işadamları Beşir Baymaz, Çetin Hakkı Şaşmaz, Mehmet Katırcı, Murat Sungurlu, Şükrü Boydak, Yusuf Boydak, Hacı Boydak, Abdullah Baday, Hasan Hüseyin Nakiboğlu.”

BU İSİMLER NİYE KONUŞULMUYOR

Sadece Akın İpek'in otelinde kalanlar değil, uçağını kullananlara dair tüm kayıtların Sermaye Piyasası Kurulu ve Savcılığın elinde bulunduğunu belirtip, inceleme imkanı bulabildiğimiz 2013, özellikle de 17/25 Aralık sonrası olması sebebiyle 2014 yılına ait listelerde yer alan ve özenle görmezden gelinen bazı isimlere bakalım.  

2013 yılı kayıtlarına göre; Evet malûm “FETÖ kalemşörlerinin” tamamı otelde kalmış.

Ancak dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eşi, oğlu, gelini ve torunu, Ahmet Davutoğlu'nun kızı Sefure Özokur, Hüseyin Çelik'in eşi ve kızı, AKP'li eski Bakanlar Osman Pepe ve Suat Kılıç, eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi, geçen yıl istifa eden AKP'li Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, eski AKP milletvekili Aziz Babuşçu'nun eşi ve kızı da var.

Tamamı “eski” isim olduğu için bunları da geçelim.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, eşi ve kızlarıyla birlikte 7-13 Ağustos,

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısıyken, yeni kabinede Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı olan Nadir Alpaslan'ın, eşiyle 12-17 Ağustos,

Uzun süre AKP Grup Başkanvekilliği ve TBMM Başkanvekilliği görevlerinde bulunan halen AKP Milletvekili olan Ahmet Aydın'ın, eşiyle birlikte 9-14 Ağustos,

İki dönem AKP milletvekilliğinden sonra 2015'ten beri Milli Savunma Bakan Yardımcısı olan Şuay Alpay'ın, ailesiyle birlikte 12-17 Ağustos,

Ve halen Beyoğlu Belediye Başkanı olan Ahmet Misbah Demircan'ın da 2-8 Eylül'de eşi ve kızlarıyla birlikte o otelde konakladığı gözüküyor. 

2014 yılı kayıtlarına gelince;

“FETÖ'nün kalemşörleri” ve Hakan Şükür dışında 2013'teki siyasi isimlerden burada kalan yok. Ancak dikkat çeken üç yeni siyasi isim var.

Bunlardan ilki, AKP'li eski Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf. 30 Nisan 5 Mayıs 2014 tarihleri arasında Akın İpek'in otelinde kalmış.

İkincisi, Kavaf'ın kardeşi, AKP'li eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu. 7-11 Temmuz tarihleri arasında konaklamış gözüküyor.

Ve son isim;  

BBP Genel Başkanı olup, son seçimde AKP listesinden Ankara Milletvekili seçilen Mustafa Destici. 26-31 Ağustos tarihleri arasında eşi ve çocuklarıyla birlikte İpek'in otelindeymiş.

Gürcan Balık'ın gündeme getirdiği isimler ve kayıtlardaki bu bilgilerden sonra soralım:

Bir otelde kalmak suç olur mu, tartışmak gerekmiyor mu?

Görünüşte “suç” sayıldığına göre de ikinci soruya geçelim;

Peki bu hukuk neden herkese eşit işlemiyor?