Meral Akşener Mansur Yavaş'a Gönül mü Koydu?
2 Mart toplantısı sonrası Altılı Masa'da yaşanan kriz Türkiye'nin gündemine oturmuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener masayı terk etmiş, yürütülen çeşitli temasların ardından yeniden masaya dönmüş ve kriz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile sonuçlanmıştı.
Krizin ardından tv100.com yazarı Erdoğan Aktaş'tan dikkat çeken bir yazı geldi. İşte "Meral Akşener Mansur Yavaş'a gönül mü koydu?" diye soran Erdoğan Aktaş'ın o çarpıcı yazısı:
Altılı Masa dağılıp dört gün sonra, “İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması” formülüyle tekrar bir araya gelmesinin ardından birçok kişi gibi ben de kendi kendime aynı soruyu sormuştum:
“Ne yani, belirsiz bir zaman sonra Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak diye mi Meral Akşener ikna oldu?”
Doğrusu olup bitenlerden sonra pek ikna olmamıştım
Öyle ya, Meral Akşener Masa’dan kalkmış, Masa'yı dağıtmakla kalmamış zehir zemberek açıklamalar yapmış ve herkes “Bu iş bitti. Masa bir daha asla birleşmez” kanaatine varmıştı.
Aradan dört gün geçti. Gerilim iyice tırmandı. Türkiye’ye, deprem felaketini bile unutturacak gelişmeler yaşandı.
Meral Akşener’in aday olmasını kumar oynamakla eş gördüğü Kemal Kılıçdaroğlu, yine Meral Hanım’ın aday yapılması halinde seçileceklerine kesin gözüyle baktığı iki Başkanı yanına almış, Ankara’da bir otelde İYİ Parti lideri ile buluşmuş, “Cumhurbaşkanı Yardımcıları formülü” ile kriz aşılmış ve Akşener, CHP liderinin adaylığına ikna olarak son toplantının yapılacağı Saadet Partisi Genel Merkezi’ne gitmişti.
Ankara kulislerinde yankılanan haberlere göre, İttifak’ın diğer üyeleri ile Akşener arasında hararetli tartışmalar çıkmış, hatta Akşener bir kez daha Asena Meral Akşener tavrıyla, “Yeter artık” diyerek elini Masa’ya vurup kalkmış, tam toplantıyı terk edecekken koluna giren Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu tarafından ikna edilmiş, nihayetinde Kılıçdaroğlu’nun adı açıklanmıştı.
Ben bir türlü bu olup bitenlerden de anlatılanlardan da ikna olmamıştım. Yani bulunan İmamoğlu-Yavaş’ın formülünün Akşener’i nasıl ikna ettiğini anlayamamıştım. Meğer açıklanmayan çok ama çok önemli bir detay varmış.
Meral Akşener’i Masa'ya tekrar dönmeye ikna eden formül, İmamoğlu ve Yavaş’ın, sadece Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak gösterilmesi değilmiş. Akşener’e ilk söylenen, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak sadece iki Başkan'ın adının açıklanacak olmasıymış. “Yani 1+2 formülü.”
Buna göre, Kemal Kılıçdaroğlu Masa'nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanacak ve yardımcıları olarak sadece iki Başkan ilan edilecekti. İşte Meral Akşener bu formüle ikna olup Masa'ya dönmeyi kabul etmişti.
Ancak Saadet Partisi Genel Merkezi’nde karşılaştığı manzara çok farklı oldu. Diğer dört parti lideri de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak açıklanacaktı.
Tam bu noktada gerilim arttı. DEVA Partisi lideri Ali Babacan, bu formülün kendilerine sorulmadığını, bilgileri dışında açıklandığını söyledi. Ayrıca Babacan, 1+2 formülünün anayasaya aykırı olduğunu, Belediye Başkanları'nın aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olamayacağını söyledi.
Son toplantıya katılmadan önce Meral Akşener partisindeki arkadaşlarına, Cumhurbaşkanı Yardımcıları arasında olmayacağını, milletvekili olarak meclise gireceğini söylemişti. Fakat tüm hesaplar karıştı. O dakikaya kadar, İmamoğlu-Yavaş formülü de kamuoyunda büyük bir heyecan dalgası yaratmıştı bile.
Kim bilir, belki de bir kez daha Masa'dan ayrılmasının nedenlerini seçmene anlatamayacağını ve bunun siyasi faturasını ne denli ağır olacağını da düşünerek toplantıyı terk etmedi.
Fakat karşılaştığı durum sonucunda, “Bunun sonuçlarıyla siz yüzleşeceksiniz. Ayrıca çoktan çok, azdan az gider. O zaman ben de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağım” diyerek bildiriye imza attı.
AKŞENER MANSUR YAVAŞ’A KIRGIN MI?
Öğrendiğime göre İYİ Parti lideri bu olup bitenler karşısında en çok Mansur Yavaş’a gönül koymuş. Hatta kendisine şaşkınlığını dile getiren Başkan Yavaş’a, “Bunun sorumlusu sizsiniz Mansur Bey” diyerek kırıklığını ifade etmiş.
Akşener’in yakın çevresine, Yavaş’ın adaylığı kabul etmemesini “Mansur Başkan korkak davrandı” şeklinde değerlendirdiği de biliniyor.
Tüm bu olup bitenlere bakıldığında, Meral Akşener’in de her şeye rağmen, devrilen Masa’yı ayağa kaldırmak için çok çaba sarfettiği, ancak otelde yapılan pazarlığın, Altılı Masa’nın son toplantısında çok değiştiği görülüyor.
Bir kez daha görüyor ve anlıyoruz ki, Türk siyasetinde değil 24, bir saat bile çok uzun. Her an, her şey değişebiliyor.