Müge Anlı Yunus Emre Göçer'in eşini yayına neden almadığını açıkladı: Neyini araştıracağım?
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmut’un oğlu Hassan Şeyh Mahmut’un çarparak hayatını kaybetmesine sebep olduğu motokurye Yunus Emre Göçer’in eşi Öznur Göçer’in ATV’de yayımlanan “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programına başvurusunun kabul edilmediği medyada yer bulmuştu.
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmut’un oğlu Hassan Şeyh Mahmut’un çarparak hayatını kaybetmesine sebep olduğu motokurye Yunus Emre Göçer’in eşi Öznur Göçer’in ATV’de yayımlanan “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programına başvurusunun kabul edilmediği medyada yer bulmuştu. Müge Anlı, çıkan haberlerin ardından programında açıklama yaptı.
Müge Anlı, Somali Cumhurbaşkanının oğlunun ölümüne neden olduğu Yunus Emre Göçer’in eşinin programa kabul edilmediği iddialarına yanıt verdi.
"Gündeme gelmenin de en kolay yolu ben oldum"
Anlı, programında "Lütfen önce biraz insan olun, vicdanlı olun, ondan sonra haber yapın. Faili belli, vuranı belli. Adı belli, sanı belli. Ben burada neyi araştıracağım sorması ayıp? Bu programın anlamı ne? Herkes gündeme gelmeye çalışıyor. Gündeme gelmenin de en kolay yolu ben oldum" ifadelerini kullandı.
İşte Müge Anlı'nın açıklamaları:
Biliyorsunuz bir trafik kazası oldu ben de haberlerde izledim. Bir motokuryeye bir araç çarpıyor, sonra o çarpan kişinin Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu olduğu ortaya çıkıyor. Sonra şimdi bir haberler yapmışlar o aile bana gelmek istemiş de ben onları reddetmişim de."
"Ya arkadaşlar ne olursunuz haber yaparken özellikle mesela ben basın yayın tarihinde bize okutulan bir gazetenin haberiyse eğer bu çok üzülüyorum. Lütfen biraz önce insan olun, vicdanlı olun ondan sonra yapın."
"Faili belli, vuranı belli, adı belli, sanı belli. Ben burada neyi araştıracağım sorması ayıp. Yani bu programın bir kere anlamı ne? Bir konularda herkes gündeme gelmeye çalışıyor, gündeme gelmenin de en kolay yolu ben oldum."
"Ben cevap vermiyorum aslında bu insanlara ama arkadaşlar yani biraz da vicdanlı olun. Bak gazetecilik önce vicdan işidir. Haber çok kıymetlidir, hepimiz koşarız ama bize okulda ilk öğretilen şey önce insan sonra gazeteci olduğumuzdur."
"Ama tabii gazeteci olmak için de nasıl doktor olmak için tıp fakültesine gidiliyor, nasıl avukat olmak için hukuk fakültesine gidiliyor, şimdi herkes gazeteci."
"İşte problem de bundan çıkıyor. Eğer buna inananlar ve bunu paylaşanlar varsa da ya aklınız yok ya vicdanınız yok. Ben hayatta neyden geri durmuşum ya? Siz eğer sanıyor musunuz ki ben bir şey yapmak isteyeceğim bana da birisi arayacak, gelecek diyecek ki yapma."
"Arkadaşlar ben 30 senedir çalışıyorum. Ben evimde otururum anlatabiliyor muyum yani? Bazen dua ediyorum Allah'a onun kedisi bulunuyor, onun çocuğu bulunuyor. Onun yaşadıklarını görüyorum ben el açıp diyorum ki 'Allah'ım bunu bana nasip ettin, bunu alma benim elimden." diyorum."
"Program falan bir yere kadar yani. Bunu kamera arkasında yapabilecek olsam inanın tercih ederim yani daha rahat ederim. Adam belli, vuran belli, rahmetli olan belli yani ne yapıyorsunuz, kuryecilere karşı beni hedef mi gösteriyorsunuz? Bu nasıl bir gerizekalılık?"
"Ya zekanız geri ya vicdan yoksunusunuz. İkisi de çok tehlikeli. Ve bu toplumda bu ikisinin yoksunluğu bizi bu hale getiriyor. Lütfen ya beni de her şeyde ortaya atmayın kardeşim. Benim her şeye verilecek cevabım var aslında muhatap almıyorum."