Müge Anlı'da Yine Ortalık Karışacak
Müge Anlı'nın programına katılan Fadime Ekinci adlı yaşlı kadın, 14 yıl önce 26 yaşındayken kaybolan kızını aramak istedi. Trajik olay bu şekilde ortaya döküldü.
2007'de, 26 yaşındayken kaybolan Sibel (Gülcay) Ekinci'den o tarihten beri haber alınamıyordu. Üç kız kardeşten ortancaı olan Sibel Ekinci, geçen sürede kimliğiyle hiçbir işlem yapmamıştı. Bu da öldüğüne dair şüphe uyandırıyordu.
Kayseri'de yaşayan Ekinci ailesinin üç kızı var; Gülcan, Gülcay ve Gülçin. Ortanca çocuk Gülcay'a Sibel denildiği için kaybında da bu isim kullanılıyor. Sibel 21 yaşındayken kendisine 25-26 yaşlarında Mehmet Ali isminde bir görücü geliyor.
Ailenin iddiasına göre çift nişanlanıyor ve bu nişan 2 ay sürüyor. Bu süreçte evdeki 14 yaşındaki küçük kız kardeş Gülçin'i gören Mehmet Ali "bu daha güzelmiş" diyerek küçük kızı kaçırıyor. Bu olay başta ailede sorun olsa da, zaman içinde barışıyorlar.
Baştan şunu da söyleyelim; Mehmet Ali ve Gülçin halen evli ve mutlu. Sibel'le sadece 2 gün nişanlı kaldığını, sürekli işlettiği bakkal dükkanına gelen Gülçin'i daha sonradan beğendiğini söylese de bu durumu normalleştirmeye çalışması başta Müge Anlı olmak üzere herkesi çileden çıkardı. Nişanlısı küçük kardeşini kaçıran Sibel Ekinci, olayın ardından hızla ablası Gülcan'ın kayınbiraderi ile evleniyor.
Ancak bu evlilik kısa sürdü. Çocuğu olduktan sonra ayrılıp ailesinin yanına dönen Sibel Ekinci'yi eski nişanlısı, yeni eniştesi olan Mehmet Ali yalnız bırakmıyor. Ailenin ve çevrenin dediğine göre nereye gitse oraya geliyor, sık sık baş başa görüşmeye başlıyorlar. Ekinci ailesi Antalya'ya taşınmaya karar veriyor.
Bu anne Fadime Ekinci ve kocasının ikinci evlilikleri, önceki evliliklerinden çocukları da var. İlk evliliğinden iki kızı bir oğlu bulunan, ikinci evliliğinde de üç kızı olan baba "biricik oğlum" diyerek yaşadıkları evi oğluna veriyor. Oğlu da evi satınca sokakta kalıyorlar ve Antalya'ya taşınıyorlar. Fadime hanım eşinin şu an bütün gün oğluna beddua ettiğini dile getirse de, artık çok geç.
Bu taşınma sırasında Sibel birlikte yaşadığı ailesiyle birlikte gitmeyi reddediyor. Taşınmayı reddeden Sibel'in bu kez annesinin önceki evliliğinden olan ve Almanya'dan gelen oğluyla kalmak istediği öğreniliyor. Enişte Mehmet Ali, Almanya'dan gelen abinin kardeşiyle ilişki yaşadığını iddia ediyor. Evet, iki kardeşin ilişki yaşadığından bahsediliyor.
Oysa çevreye göre Mehmet Ali Sibel'e Kayseri'de bir ev açıyor ve içini yeni eşyalarla döşüyor. Bu evi duyan küçük kardeş Gülçin ve anne gidip evi dağıtıyor, iki kız kardeş saç saça baş başa kavga ediyor. Bu kavgadan sonra eşyalar satılıyor ve ev boşaltılıyor. Sibel de bir arkadaşının yanına yerleşiyor. İşte ne oluyorsa burada oluyor.
İddiaya göre eniştesi Mehmet Ali Sibel'i pijamalarla ve terliklerle dışarı çıkarıp döve döve götürüyor. Bu andan itibaren de kendisinden bir daha haber alınamıyor. Annesinin anlattığı soygunu 1996 veya 1997 yılında gerçekleştirdiği bilinen ağabey paraları üstüne gizleyerek Türkiye'ye giriş yapıyor ve Antalya'da market açıyor.
Ancak ailenin iddiasına göre mafya bu soygunu öğrenerek elindeki parayı alıyor. Başta inanılmayan bu olay da Almanya'dan arayan ve o yıllarda gerçekten böyle bir soygunun gerçekleştiğini söyleyenler tarafından kısmen doğrulandı. Her açıdan trajik olan bu olayda abla Gülcan'ın hiçbir şey bilmemesi de üzücü bir noktaya gitti.
15 yaşındayken evlenen abla, kayınvalidesinin baskıları sebebiyle market dışında evden hiç çıkmadan yıllarca hapis hayatı yaşamış; kendisinin ve kayınvalidesinin çocuklarına bakmıştı. Bu nedenle kayınbiraderiyle evlenen kardeşinden dahi haberi yoktu. Olanlar Sibel'in annesi ve arkadaşlarının anlattıklarıyla aydınlanmaya başladı.
Enişte Mehmet Ali'nin eski iş ortağının kızı yayına bağlanarak ilişkiyi inkar eden eniştenin babasına Sibel isminde bir kadınla görüştüğünü, hamile olan kadının kürtaj yaptıracağını söylediğini aktardı. Olay hala araştırılıyor.