Müge Anlı'nın programında rezalet! ''Senin baban bu değil''
'Müge Anlı ile Tatlı Sert'te 11 yaşındaki bir kız çocuğu reytinge malzeme edildi. 'Delil Avcısı' Prof. Atasoy canlı yayında DNA testini açıklayıp 'Çocuğun babası başka biri' dedi.
Müge Anlı'nın, ATV kanalında sunduğu 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programında dün büyük bir skandala imza atıldı. Prof. Dr. Arif Verimli ve Avukat Rahmi Özkan'ın danışman olarak katıldığı canlı yayında 11 yaşındaki kız çocuğu E.S.T'inin babasının Mustafa S.T. olmadığı, Prof. Dr. Sevil Atasoy tarafından DNA raporuyla açıklandı. Gelişme ekranda 'Son Dakika! DNA testinin sonucu çocuğun babası Mustafa değil' anonslarıyla veridi.
GERÇEĞİ TV'DEN ÖĞRENDİ
Çocuğun annesinin avukatı Kemal Akyan, 11 yaşındaki E.S.T.'nin programın yayınlandığı gün okula gitmediğini ve programı başından sonuna izlediğini söyledi. Küçük E.S.T., 11 yıldır baba bildiği adamın, gerçek babası olmadığını canlı yayında öğrenmiş oldu. Akyan, çocuğun büyük bir şok yaşadığını belirtti.
BABAANNE MÜRACAAT ETTİ
Programın yapımcısı Reyhan Şan, Müge Anlı'nın ekranda 3 haftadır işlediği konunun hikayesini şöyle anlattı:
'Anne ile baba ayrılmış. Çocuğa babaanne bakıyor. Geçen sene bir tartışma sırasında oğlu, 'çocuk benden değil' deyince babaanne, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Bilimleri'nde DNA testi yaptırıyor ve torunu bildiği çocuğun babası oğlu çıkmıyor. Çocuğun annesi 'Nereden bileyim başka bir çocuğunun kanını almadığınızı' deyince babaanne 2 ay önce bize müracaat etti. Almanya'dan babanın hastane raporuyla yeni DNA örneği temin edildi. Prof.Dr. Atasoy'un gözetiminde yeni bir DNA testi yapıldı. Bu testte de Mustafa Bey'in çocuğun babası olmadığı ispatlanmış oldu. Mustafa Bey Almanya'da yaşıyor. Evli ve çocukları var.'
Babaanne Zekiye S.T., ise annenin çocuğun sorumluluğunu almak istemediği için gerçeği sakladığını öne sürdü. Zekiye S.T., 'Çocuğun ailesi çocuğa bakmayı kabul etmiyor. DNA raporu olmasına rağmen canlı yayına bağlanan annenin erkek kardeşi, benim yalan söylediğimi iddia etti. DNA için başka çocuk getirdiğini söyledi' dedi.
'TV'DE AÇIKLANABİLİR'
Prof. Dr. Sevil Atasoy ise skandala neden olan DNA testine yardımcı olmasıyla ilgili kendini savundu:
'Çocuğun başka bir adamdan olduğunu zaten herkes biliyormuş. Hatta bana, çocuğun da bunu bildiği söylendi. Ankara'da DNA testi yapılmış ama avukat inandırıcı bulmamış. İkinci defa DNA testi yapılması için aracı oldum. DNA testleri illa savcılık kanalıyla olacak diye bir şey yok. Her yerde yapıyorlar. Hatta Alman Hastanesi'nde Adli Tıp bölümü bile var. Bizim DNA sonucunu televizyon programında açıklamamız normal. Daha önce de çok sayıda rapor açıklandı. Bunun etik olup olmadığını bana değil Müge Anlı'ya soracaksınız.'
AVUKAT ANNEYİ SUÇLADI
Program danışmanlarından avukat Rahmi Özkan ise 'Çocuğun annesi gerçeği bildiği halde açıklamıyor. DNA testi sonunda Mustafa'nın bu çocuğun babası olmadığı tıbben bir kez daha ortaya çıktı. Annenin bugüne kadar babası olmayan bir kişiye çocuğu kabul ettirmeye çalışmasının vebali ve günahı bana göre anneye aittir' dedi.
GİZLİLİK İHLAL EDİLMİŞ- Akşam Yazarı Prof. Dr. Ali Ulusoy:
Özel hayatın gizliliğinin ihlali var gibi gözüküyor. Durum, televizyon kanalı aracılığıyla kamuya da açıklanmış. Medeni hukuk problemi yönünden, çocuğun özel hayatının gizliliği ihlal edildiği düşünülebilir. Babasının adı ortaya çıkmışsa çocuğun kendi yakınları tarafından tanındığı anlamına gelir. Bunu ihlal eden yayın kuruluşuna karşı, manevi tazminat davası açılabilir. Basın Kanunu'nun ilgili hükümleri ihlali anlamında dava açılabilir.
GAYRİAHLAKİ Avukat Turgut Kazan:
Reşit olmamış ilköğretim öğrencisi bir çocuğun soybağının tespiti için hukuk yoluna başvurmaya gerek duymadan, bir televizyon programı aracılığı ile DNA testi yaptırılması, kelimenin tam anlamıyla kural dışı bir davranıştır. Bu testin sonucunun, çocuğun da izlediği bir saatte televizyondan açıklanması ise gayriahlaki etik dışı bir yaklaşımdır. Test için çocuğun vasisinin onayı alınmamışsa, ceza ve hukuk davaları gündeme gelebilir.
CEZA DAVASI AÇILABİLİR Prof. Dr. Hikmet Sami Türk:
Mahkeme kararı olmadan 10 yaşındaki bir çocuktan doku örneği alınıp DNA testi yaptırılması ve bu araştırmanın sonuçlarının televizyondan açıklanması tam bir sorumsuzluk örneğidir. Olayın cereyan ediş şekline göre, özel yaşamı ihlal ve vücut bütünlüğünü ihlal suçlamaları gündeme gelebilir. Çocuğun vasileri manevi tazminat davası da açabilirler.
DEVLET KORUMAYA ALMALI Prof. Dr. Ahmet Gökçen:
Özel hayatla ilgili bir anlaşmazlığın, reyting hesaplarıyla televizyon ekranlarından tartışılması Türkiye'de basın ahlakının geldiği noktayı ortaya koyuyor. Ben bu olayın, ceza hukukundan çok sosyal ve ahlaki bir konu olduğunu düşünüyorum. DNA sonuçları vasilerin izniyle televizyondan açıklanmışsa, devlet harekete geçmeli ve çocuğu korumaya almalıdır.
Bülent ŞANLIKAN - Akşam