Namuslu Şekilde Battık Diyen Esnaftan Erdoğan'a Şarkılı Cevap
Pandemi döneminde işyerine “Namuslu bir şekilde battık” yazısını asan Trabzonlu lokantacı İbrahim Odabaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hakkını helal etmediğini söyledi.
Pandemi döneminde işyerine “Namuslu bir şekilde battık” yazısını asan Trabzonlu lokantacı İbrahim Odabaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hakkını helal etmediğini söyledi. Odabaş, “Evde çocuklar geçen televizyon reklamlarında çikolata reklamı izliyordu. Kızım döndü, ‘Baba hani benim çikolatım’ dedi. Dedim kızım çikolatını Devlet Bahçeli yedi” diye konuştu.
Pandemi nedeniyle geçtiğimiz şubat ayında dükkanını kapatmak zorunda kalan ve cama “Namuslu bir şekilde battık” yazısını asan Trabzonlu lokantacı İbrahim Odabaş, yetkililere “Pandemi sürecinde lebalep batırdınız bizi” diye tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yaptığı açıklamada ise pandemi dönemini kastederek, “…sıkıntıya düşen esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” demişti.
BERGEN’İN ŞARKISIYLA SESLENDİ: SEN AFFETSEN BEN AFFETMEM
Odabaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helallik istemesine yanıt verdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Odabaş, sanatçı Bergen’in seslendirdiği Sen Affetsen Ben Affetmem şarkısını söyleyerek, “Sayın Cumhurbaşkanımız helallik istiyormuş. Ben ona asla hakkımı helal etmiyorum. Benim hayatımı altüst edip, helallik isteyen zihniyeti de zaten anlamış değilim” dedi.
“KIZIM ÇİKOLATANI DEVLET BAHÇELİ YEDİ”
Odabaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de seslenerek, şunları söyledi:
“Hani benim piskevitim, hani benim çikolatım. Evde çocuklar geçen televizyon reklamlarında çikolata reklamı izliyordu. Kızım döndü, ‘Baba hani benim çikolatım’ dedi. Dedim kızım çikolatını Devlet Bahçeli yedi. Sana kalmadı. Ona da hakkımı helal etmiyorum. Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum. 1 yüzükle gelmiştiniz ülkenin başına, şimdi kaç tane yüzüğünüz var, ona da bilmiyorum. Hakkımı nasıl helal ederim. Tekrar bir yüzükle bu ülkenin başından giderseniz, size o zaman hakkımı helal ederim.”
Odabaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla kullandığı “Allah yar ve yardımcınız olsun” sözüne de tepki göstererek, “Onu bir daha söylemesin. Allah’ın da zoruna gidiyor, bizim de zorumuza gidiyor. Bizi bu kadar ateşin, belanın, sıkıntının içine koyup. Kenara çekilip, ‘Allah yar ve yardımcınız olsun’ demek de bana hakaret gibi geliyor” dedi.
“SAKALLARIMI BEYAZLATTINIZ YA”
Türkiye’deki esnafın turistler ve Suriyeliler kadar değeri olmadığını kaydeden Odabaş, kendilerine kumanya yardımı bile yapılmadığını vurgulayarak, turizm sezonuna ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“Turistler geliyor, onların görebileceği herkesi aşılıyor. Onu da merak ediyorum acaba. Turizm bölgesini açacak, bize ne diyecek acaba. Saat 7’de kapat. Ya da açma. Sizden fedakarlık bekliyorum. Fedakarlık, fedakarlık. Bizim nefes alacak. Halimiz yok ki. Sakallarımı beyazlattınız ya.”
MUHTARIN SÖZ VERDİĞİ KUMANYA DA GİTMEDİ
Pandemi döneminde sıkıntı yaşarken sadece mahallenin muhtarının kendisini aradığını aktaran Odabaş, muhtarın kumanya vermek istediğini ve kendisinin de kabul ettiğini söyledi. Odabaş, “Kumanya halen gelecek” diyerek verilen sözün de tutulmadığını dile getirdi.
ANKA