Nedim Şener Yazdı: CHP’yi Parmağında Oynatan MİT İmamı FETÖ’cü
Hürriyet yazarı Nedim Şener, “CHP’yi parmağında oynatan MİT imamı FETÖ’cü” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Hürriyet yazarı Nedim Şener, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminin 5. yıl dönümünde “MİT mahrem imamı” olarak belirtilen Salim Zeybek’in zamanında Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna ilişkin ortaya atılan belgenin sahte olduğunu anlattığı videosunu hatırlatarak, “Kemal Kılıçdaroğlu ve Aytun Çıray ne düşündüler acaba?” diye sordu.
Şener, “CHP’yi parmağında oynatan MİT imamı FETÖ’cü” başlıklı yazısında,Zeybek’in söz konusu videodaki, şu sözlerini hatırlattı:
“Ahmet kod isimli, bir dönem MİT mahrem yapılanmasının sorumlusu olan B.B. Amerika’dan mesaj attı. ‘Adil Öksüz haindir. Bizim onu MİT’le ilişkili göstermemiz lazım. Bu konuda bir çalışma yaptırıyorum. Hazırlanan bir belge var’ dedi. Allah şahit. Dedim ki, ‘Abi hizmet ne zaman böyle işlerin içine girdi hep ayağımıza bacağımıza dolandı. Girmeyelim.’ İşi bana gönderdiklerinde ben de üzerine buldum işte imzayı, işte şuydu buydu neyse ekleyerek birazda rötuş yaparak kendisine geri gönderdim, Twitter’da yayınlandı. Yayınlanan belge sahte bir belgedir.”
“FETÖ’nün MİT imamlarından Salim Zeybek’i izlerken içimden, ‘Amerika’dan ve Türkiye’den koca CHP’yi parmağında oynatan FETÖ’cüler bunlar mıymış?’ diye sordum kendi kendime” diyen Şener yazısına şöyle devam etti:
Kemal Kılıçdaroğlu ve Aytun Çıray ne düşündüler acaba? O sahte belge, 4 Kasım 2016 günü FETÖ’cü “@denizbayrak83@gmail” adresi üzerinden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Aytun Çıray ile gazeteci Can Ataklı’ya gönderildi.
Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile Aytun Çıray tarafından ertesi gün İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapıldı. Savcı Ayhan Yılmaz, 2016/4840 numarasıyla soruşturma açtı. Belgeleri MİT Müsteşarlığı’na sordu. MİT inceleme yapıp 28 Kasım 2016 günü savcılığa gönderdiği yazıda imzası bulunan kişilerin unvanlarının yanlış yazıldığını, amir onaylarının bulunmadığını, belgenin MİT tarafından kullanılan formata uymadığını, MİT’e ait gizli filigran sisteminin belgede yer almadığını, Adil Öksüz ile MİT arasında “hiçbir zaman” irtibat kurulmadığını bildirdi. İzmir Cumhuriyet Savcılığı da 29 Kasım 2016 günü,“e-posta içerisinde anlatılan olayların sahte olarak üretilmiş bir belge ile desteklenmeye çalışılan, gerçeğe aykırı, hukuki ve fiili realiteyle dayanmayan soyut iddialardan ibaret olduğu anlaşıldığından” takipsizlik kararı verdi.
Aynı konuda 7 Nisan 2017 günü yazdığım yazıda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na şu soruyu yöneltmiştim, tekrar ediyorum:
“Sayın Kılıçdaroğlu,
FETÖ’cü Salim Zeybek tarafından hazırlanan Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair belgeler 4 Kasım’da size ulaştı. Oysa Abdulkadir Selvi’ye verdiğiniz bilgiye göre; bu konudaki istihbarat 2016 Ağustos ayı ortasında size gelmiş. Adil Öksüz’ün MİT ajanı olmadığı sizin şikâyetiniz sonucu açılan soruşturma ile anlaşıldığına göre tek bir sorun var; Darbeden 1 ay geçmeden Adil Öksüz ile ilgili o sahte istihbaratı size kim verdi?”