New York Times'ın muhalifi IŞİD'li oldu

"Muhalif" olarak Esad'a karşı savaşırken IŞİD'e katılan Abbud'un hikayesi, Suriye'deki "kara terör"ün kaynaklarına ilişkin çok şey söylüyor.

Hasan Abbud, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) üyesi kendi arkadaşlarını infaz etmesiyle ünlenen bir IŞİD emiri.

"Bütün hainleri yok edeceğiz" sözleriyle ünlenen "neşid"i IŞİD'liler arasında çok popüler olan Abbud, adı geçen "neşid"de IŞİD'in öldürdüğü isimleri sıralayıp "Edib Abbas'ın kafasını kopardık", "Onun iğrençe kanını akıttık", "Bizim işimiz sizi gebertmek" gibi ifadeler kullanıyor.

İşte bu Abbud'un izini, New York Times'tan (NYT) C. J. Chiverssürdü. Chivers bunu yapabildi, çünkü Abbud daha önce bir "muhalif" komutandı ve NYT 2013 yılında onunla röportaj yapmıştı.

TİMES'IN 'MUHALİFLERİ'
2013'teki haberde ne anlatılıyordu? Haberin sahibi yine Chivers'tı. Muhabir, kendi tarafından, Suriye'deki savaşın özeti veriyordu. Chivers'a göre, "Alevilerin yönettiği hükümet", baskılarına 2011 yılında tam teçhizatlı asker ve polisle başlamıştı.

Muhabire göre 2011 yılı boyunca ordu ve devletin paramiliter güçleri istediklerini yaptı, çünkü "muhalifler"de iyi ekipmanlar yoktu.

Ama 2012 yılında, "muhalifler" tüfek, makineli tüfek ve el bombaları elde etmeye başladı. Yine aynı dönemde, bomba yapımından anlayan kadrolara sahip olmaya başladılar.

Bu gelişmenin ardından, özellikle kırsal kesimde "muhalifler" kontrolü ele geçirmeye başladılar.

Peki nasıl? Chivers bunların hiçbirine cevap vermiyor.

ÇETELERİ EL ÜSTÜNDE TUTMAK
Ama başka bir şey söylüyor: Aynı haberde IŞİD'in, Nusra Cephesi'nin ve diğer "muhalifler"in ortak operasyonu olan Halep Minnağ Hava Üssü'ne yönelik saldırıyı yürüten çetelere "muhalif" diyerek çeteleri anonimleştiriyor.

İşte bu haberde, Chivers, Sukur eş-Şam (bu örgüt bu yıl içerisinde El Kaide bağlantılı Ahrar'uş Şam ile birleşti. Abbud'un ilk örgütü Davud Tugayı, 2011 sonunda Sukur eş-Şam'a katıldı) komutanı olarak tanıttığı Hasan Abbud'la yaptığı görüşmeyi de aktarıyor.

Chivers, 2013 yılındaki haberinde aktarmadığı bir şeyi, 2015 yılındaki haberinde aktarıyor. Buna göre Abbud, "Söylediklerimi yanlış yazan gazetecileri öldürürüm" demişti.

ABBUD ZATEN OLAĞAN ŞÜPHELİYDİ
Yine aynı röportajda Abbud'un söylediği ancak NYT'nin yer vermediği sözlere göre, Sukur eş-Şam komutanı silahları ÖSO'dan aldıklarını söylemişti. Abbud, İran ve Hizbullah'ın Suriye'yi bir mezhep savaşına çektiğini, İran'ın Pers imparatorluğunu yeniden canlandırmak istediğini kaydetmişti.

NYT'nin yeni haberinde, Abbud'u tanıyan kişilerle görüşülmüş. Bu kişilerin aktardığına göre, İdlib Sermin doğumlu Abbud zaten yıllardır Irak'ın Anbar vilayetindeki (Ramadi ve Felluce) yeraltı Sünni isyancıları ile temastaydı. Bu bölge, IŞİD'in de büyüyüp geliştiği yer.

Aynı kişiler, Abbud ve bir kardeşinin 2004-2005 yıllarında Irak'ta ABD'ye karşı savaştığını, daha sonra da Irak El Kaidesi (daha sonra Irak İslam Devleti) lideri Ebu Musab el-Zerkavi'ye bağlı olarak çalışan bir "uyuyan El Kaide hücresi" olarak Suriye'ye döndüğünü öne sürüyor.

'DEVRİM'İ SİLAHLANDIRANLARDAN
Haberde, Abbud'un Suriye'de "devrim"i silahlandıran ilk kişilerden birisi olduğu öne sürülüyor. Onu tanıyan kişiler, "Abbud beklediğimizden de hazırlıklıydı" diyorlar.

Haziran 2011'de Cisreşşuğur yakınlarında bir ordu konvoyuna pusu kuranlar arasında, yine tanıdıklarının ifadelerine göre, Abbud da vardı.

İddiaya göre 2009 yılında tutuklanarak Şam'daki Sednaya Cezaevi'ne konan Abbud'un kardeşi, 2011'de serbest bırakıldıktan sonra, Abbud'un grubunun Türkiye'deki lojistik işlerini hallediyor ve yaralı militanların Türkiye'de tedavi edilmesini sağlıyordu.

Haberde, Abbud'un Körfez ülkelerinden bağışçılar bulduğu ve Sukur eş-Şam kurucusu Ahmed Ebu İssa'dan daha fazla destek görmeye başladığı söyleniyor.

Daha o zamanlarda, yine onu tanıyanların aktardığına göre, Abbud Alevileri kaçırıyor ve fidye istiyordu. Şu anda El Kaide kuşatması altında bulunan Şii Fua kasabasında ise sivilleri infaz ediyordu.

IŞİD'E BİAT
Abbud, 2012 yılının sonlarında, grubu Katarlı bir bağışçı için video çektiği sırada kampa isabet eden roket sonucunda yaralandı. Bu saldırıda Abbud'un iki bacağı da, dizden itibaren kesildi.

Abbud'un Sukur eş-Şam'la bozuşması da, tüm İslamcı örgütleri birleştirecek bir çatıda Sukur'la aynı rütbeyi paylaşmak istemesindendi. Sukur'un lideri bunu reddedince, bu örgütle arası açıldı ve kendisine başka bir "velinimet" arayışına girdi. Tam da bu dönem, IŞİD yükseliyordu.

Abbud'u tanıyan bir "aktivist"in anlattığına göre, IŞİD, elinde pek bir şey kalmayan Abbud'a 2 milyon dolar önerirken, ona silah, para ve gıda yardımı yaptı.

Abbud'un Davud Tugayı'nın, Ahrar'uş Şam liderliğini öldüren saldırıdan ve IŞİD infaz etmeden önce ABD'li gazeteci James Foley'in kaçırılmasından sorumlu olduğu öne sürülüyor.