NewYork Times'tan Flaş Erdoğan Analizi
ABD'nin gazetelesi New York Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın COP26 İklim Zirvesi'ne katılmaktan neden vazgeçtiği ve Türkiye'nin iklim değişikliği politikaları hakkında bir analiz yazısı yayınladı.
ABD’nin köklü gazetelerinden New York Times, bugün yayımladığı Carlotta Gall
imzalı yazıda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Glasgow’daki İklim Zirvesi’ne katılmayı son anda iptal etmesini ve gerekçelerini analiz etti.
New York Times’ta yer alan yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için Glasgow’daki İklim Zirvesi’nin ‘büyük bir an’ olması gerektiği vurgulanırken, Erdoğan’ın burada iklim sorunlarını dile getirerek dünya sahnesinde yer almak istediği öne sürüldü. Gall imzalı analiz yazısında, Erdoğan’ın dünya liderleriyle aynı karede bulunmaktan daha çok sevdiği bir kaç şey var ifadelerine yer verildi.
Erdoğan’ın 2016 yılında gerçekleşen başarısız darbe girişiminin ardından ‘güvenlik saplantıları’ olduğu öne sürülen yazıda, “Glasgow’da istediği güvenlik önlemlerine sahip olamayacağını öğrenmek görünüşe göre Erdoğan’ı zirveye katılımı son anda iptal edecek kadar kızdırmış görünüyor” ifadeleri yer aldı
‘BİR ONUR MESELESİ OLARAK GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR’
Erdoğan’ın COP26 Zirvesi’ne katılmaması ‘yenilgi’ gibi görünse de aslında tabanına oynadığı ve Glasgow’a gitmeyişini ‘bir onur meselesi olarak göstermeye çalıştığı’ öne sürüldü. New York Times’taki yazıda, Erdoğan’ın Avrupa’dan dönüş yolunda gazetecilere yaptığı , “Ülkemizin itibarının veya onurunun hiçbir yerde zedelenmesine asla izin vermeyiz” ifadeleri yer aldı.
Yazıda, Erdoğan’ın 18 yıllık siyasi hayatında ‘hangi düğmelere basacağını bilerek’ iktidarda kaldığı ifade edildi. Son dönemde Türkiye ekonomisi ve TL’nin dolar karşısındaki değer kaybına dikkat çekilen yazıda, bu durumun anketlere de yansıdığı ifadelerine yer verildi. Erdoğan destekçileri arasında son dönemde artan işsizliğe dikkat çekilirken, bu durumun giderek yükselen muhalefet karşısında zor duruma düşmesine neden oluyor denildi.
Gall tarafından kaleme alınan yazıda, “2023 yılındaki genel seçimleri kazanarak modern Türkiye’nin en uzun iktidarını yaşamayı hedefleyen Erdoğan, her zamanki taktiklerinin işe yaramaması ve özellikle genç seçmenlerin huzursuzlaşmasıyla hüsran yaşayacak gibi görünüyor” ifadeleri yer aldı.
’20 YILDIR OLMADIĞI KADAR YORGUN’
ABD’de yer alan Washington Enstitüsü Türk araştırma programı direktörü Soner Çağaptay, “Bence endişeli ve iktidarı kaybetmekten korkuyor ve bu, uzun yıllardan sonra ilk kez ona bile makul görünüyor” dedi. Çağaptay, “O çok uzun, neredeyse yirmi yıldır görevde. Her zaman oyununun ve muhalefetin zirvesinde olamayacak kadar yorgun.” ifadelerinde bulundu. Erdoğan’ın iktidarının sarsıldığı öne sürülen yazıda, bazı analistlerin seçimler yaklaştıkça Türkiye cumhurbaşkanının daha da öngörülemez hamleler yapabileceği konusunda uyarılarda bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
İstanbul Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, Erdoğan’ın özellikle son on yılda “dış politikayı ülke içindeki imajını parlatmak için bir araç olarak kullandığını” söyledi. Ülgen, Erdoğan’ın Suriye, Libya ve Azerbaycan’da askeri operasyonlar yürüttüğünü, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’la gerginlik yaşadığını belirtirken, ancak Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumun Erdoğan’ın geri adımlar atmasına neden olduğu öne sürüldü.
‘SİYASİ BİR FIRSAT’ OLARAK GÖRÜYOR
Öte yandan, son dönemde Erdoğan’ın çevre ile ilgili adımları da yazıda yer aldı. Erdoğan’ın
çevre bakanlığının adını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirmesi ve ABD Başkanı Joe Biden’a önsözünü yazdığı yeşil devrim üzerine bir kitabın bir kopyasını verdiğinden söz edildi.
COP26 zirvesi öncesi Erdoğan’ın televizyonda yayınlanan bir konuşmada, “İklim değişikliği bir gerçektir ve insanlığın geleceğini tehdit etmektedir, dolayısıyla Türkiye doğal olarak böylesine hayati bir konuda öncü bir role sahip olacaktır” ifadelerine yer verilen yazıda, ancak buna rağmen hükümetin çevre konusunda büyük bir sınavdan geçtiği ve bu yaz meydana gelen orman yangınları, sel baskınları ve müsilaj sorunu ile sınıfta kaldığı ifade edildi.
Erdoğan’ın iklim değişikliği ile mücadeleyi ‘siyasi bir fırsat’ olarak gördüğü, Türkiye’nin bu yüzden tutumunu şaşırtıcı bir şekilde değiştirdiği ifade edildi.