Nurettin Yıldız Erdoğan'a Firavun mu demek istedi?
Konuşmasında Firavun’dan söz eden Nurettin Yıldız, isim vermeden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ima etti.
“Altı yaşındaki kızlar evlenebilir”, “Kız çocukları 7-8 yaşından itibaren tesettür şekli almalı”, “3 yaşında kız çocukları amcalarının yanına külotla çıkmamalı”, “Kız çocukları cehennem kadar risktir", “Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor" gibi fetvalarıyla tepki toplayan Sosyal Doku Derneği Kurucu Başkanı Nureddin Yıldız’ın, dikkat çeken bir konuşması ortaya çıktı.
Odatv'nin haberine göre, Konuşmasında Firavun’dan söz eden Nurettin Yıldız, isim vermeden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ima etti.
Saadet Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Milli Gazete’nin de yayınladığı konuşmanın sonunda, “Nureddin Yıldız'a ait bu sohbet; Mısırlı gençlerin idam edildiği, Mısır'ın IMF ile anlaşma yapıp kredilerin salındığı günlerde yapılmıştır” şeklinde bir not düşüldü. Ancak konuşmayı Nurettin Yıldız’ın konuşmasını dinleyenler, “Erdoğan’ı kastediyor” yorumları yaptı.
“Firavun diyor; Ne söylersem benim sözümdür o! Ben de dosdoğruyu söylerim. Yanılma payı yok beyefendinin. Sen kimsin?” diyen Nurettin Yıldız, “4000 sene önce böyleydi bu. Akıllar Allah'a teslim olmadığı sürece bugün de böyle” dedi.
Nurettin Yıldız konuşmasında, “Benim dışımda kim bir görüş belirtiyorsa düşmandır, casustur, vatan haindir” derken, “İşte biz IMF'e borçlarımız var onları ödeyeceğiz, vatandaş ses çıkartmasın. Ne dersem benim sözüm diyene; elbette, elbette bir alkış!” ifadeleriyle konuşmasına devam etti.
“BU ADAM ANAMIZI AĞLATTI BİZİM AMA OLSUN ÜLKEMİZİ DE KALKINDIRDI”
Konuşmasında sık sık Mısır’daki Firavun benzetmeleri yapan Nurettin Yıldız şöyle konuştu:
“Firavun bunu yaparken; Ey vatandaşlarım, ‘Sizi sömürmek istiyorum’ demedi hiçbir zaman, ülkemi kalkındırıyorum, ben sizin için uğraşıyorum, ‘Bu saçları size hizmette ağarttım ben’ dedi hep. Bu adam anamızı ağlattı bizim ama olsun ülkemizi de kalkındırdı. Olsun Nil Nehri'nde köprüler yaptı. Karşıya rahat geçiyoruz da dedirtiyor. Bu tuzağa Müslüman nasıl kanmaz? Şöyle kanmaz;
Bu güzel konuşmalarla işler arasında uyuma bakar. Şûrasız hayat, şûrasız yönetime talip olanlar İslam sistemi talep etmiyorlar demektir. Şûranın olmadığı yerde kıpkızıl yalan vardır. ‘Sen yalan söylüyorsun’ demek de kanuna aykırı olacağı için hiç kimse onun yüzüne ‘sen yalancısın’ diyemeyecektir. O yaşadıkça dosdoğru bir yalancıdır. O kadar; dosdoğru yalancıdır.”