"Oğlum benden değil!" Hangi ünlü işadamı 18 yıl sonra babalık davası açtı?

Oğlunun kendisinden olmadığı dedikoduları üzerine ünlü işadamı, DNA testi yaptırmak için kan örnekleri istedi. Peki kim bu zengin?

İşadamı Halis Toprak DNA testi yaptırmadığı için18 yıl oğlu kabul ettiği Salim Toprak'ı 'evlatlıktan red' için dava açtı..

İşadamı Halis Toprak, üç yıl birlikte yaşadığı Gülcan Sepet'den olan ve 2 yaşında iken mahkeme kararı ile velayetini üzerine alarak soyadını verdiği, şimdi 20 yaşındaki Salim Toprak'ı, nüfusundan sildirmek için 'nesebin reddi" davası açtı.

Salim Toprak ise Halis Toprak hakkında suç duyurusunda bulunurken, nafaka davası da açtı.
Halis Toprak, 10 çocuğunun annesi Ayşe Toprak ile nikâhlı iken Gülcan Sepet ile birlikte yaşamaya başladı. Çift İngiltere'de yaşadığı dönemde hamile kalan Gülcan Sepet, yaklaşık 3 yıl birlikte yaşadığı Halis Toprak'tan isteği dışında ayrıldı ve yurda dönerek çocuğunu tek başına dünyaya getirdi. Halis Toprak, 2 yaşında iken mahkeme kararı ile velayetini üzerine aldığı oğlu Salim'i kendi nüfusuna kaydettirerek, soyadını verdi.



Oğlunun kendisinden olmadığı dedikoduları üzerine Toprak, DNA testi yaptırmak için kan örnekleri istedi. Ancak anne Gülcan Sepet ile şu anda 20 yaşında olan oğlu Salim Toprak buna karşı çıktı.

TEHDİT Mİ EDİYOR?

İşadamı Toprak bunun üzerine, "nesebin reddi" davası açarak, Bilkent Üniversitesi'nde okuyan Salim Toprak'ın kendi nüfusundan silinmesini istedi. Salim Toprak ise şantaj ve tehdit edildiğini ileri sürerek Halis Toprak hakkında suç duyurusunda bulunurken, ayrıca Halis Toprak'ın kendisine ve annesine bakmadığı iddiasıyla bir de nafaka davası açtı.


HALİS TOPRAK'IN 11'NCİ ÇOCUĞU!

24 Ağustos 1988 yılında dünyaya gelen ve nüfus cüzdanındaki baba hanesinde Halis Toprak adı yazılı olan Salim Toprak Halis Ağa'nın 11. çocuğu. Annesi Gülcan Sepet z 19 yaşındayken kendisinden 28 yaş büyük Halis Toprak'la imam nikahı ile yaşamaya başladı,

Sepet yakın zamana kadar gözlerden uzak, Halis Ağa'nın ayda gönderdiği 1 milyar lirayla Antalya'da yaşıyordu. Gülcan Hanım, Yener Yalçın'a verdiği röportajda Halis Ağa ile yaşadığı beraberliği şöyle anlatmıştı:




ÖNCE ÇOCUĞU İSTEMEDİ

"Halis Toprak'ın, şimdiki eşi gibi beni de fotoğrafıma bakır beğendi. O zaman Ayşe Toprak'la evli ve 8 çocuk sahibiydi. 87 yılının 20 Ekim günü beni ailemden istedi ve e bir gün sonra da imam nikahı kıydık.
Evlenir evlenmez ağabeyine 5 milyon lira verdi. Balayı için İngiltere'ye gittik. Sonra o, Türkiye'ye döndü ben Londra'da kaldım. Çok geçmeden e hamile olduğumu öğrendim.
Halis Bey önce çocuğu istemedi. Beş aylık hamileyken annem Halis Bey yanındayken bana telefon açıyor, çocuğu aldırayım diye. Kürtajla çocuğu aldıracakmışım, bitecekmiş. Anneme, 'Bu işe karışma' dedim. Çocuğu aldırmayınca kabullenmek zorunda kaldı. Bu arada tartıştık ve birbirimize küstük. 'Türkiye'ye döndüm. Annemlere Bağlarbaşı'ndaki evini vermiş. Orada kalıyoruz. Anneme, 'Ben annemi çalıştırıyorum dedirtmem' diyerek işinden ayırmış. 500 milyon lira maaşa bağlamış. İstanbul'da Güzelbahçe Hastanesi'nde 24 Ağustos 1988 tarihinde doğum yaptım. Oğlum olmuştu. Adını Salim koydum. Doğumdan beş gün sonra Halis Bey, İsviçre'ye safrakesesi ameliyatı olmaya gitmeden önce hastaneye geldi. Bu arada ben dört kez ameliyat oldum, doktor hatası yüzünden ödem oluşmuştu. Halis Bey hastanede, 'Gülüm çocuğun adını verdin mi, kulağına ezan verdir. Ben koç kestim. Sana bir miktar para yollayım da kurtulduğuna dair sadaka dağıt' dedi. Ama bütün bunlar sadece vaat. 18 gün hastanede yattım. Annemde kaldığım için Halis Bey haftada üç gün gelip gidiyor. Bana 'Senin kadar düşünceli insan yok, saygılı insan yok' derdi. Gerçekten de her işini ben görür, saygıda kusur etmezdim. Ayrıntılı temizliğine, külodunu, ayakkabılarını giydirmeye kadar her şeyini yapıyordum. Ama bütün bunları istediğim için yapıyordum..."



OĞLUMUZU ÇOK SEVİYORDU

"Londra'dayken tartışmalarımız yüzünden ilişkimize belli bir süre ara vermiştik. Ama çocuk da var, kopamıyor geliyor gidiyor. Çok seviyordu Salim'i. Salim doğduktan dokuz ay sonra barıştık, 1989 yılı Mayıs ayıydı. Benden istediği her şeyi yapacağımı söyledim. Ve sonra da kendimle ilgili olanları yaptım ama diğer isteklerini yerine getirmedim. Yine güzel günler başladı. Kuşadası'na tatile gittik, sonra Bozüyük'e döndük. Çocuğa bakmak için fabrikada çalışan bir işçi çifti tuttuk."

"AYŞE TOPRAK'A MEKTUP YAZDIK"

"Bozüyük'te Amerika seyahatine hazırlanıyorduk. Birlikte, eşi Ayşe Toprak'a mektup yazdık. 'Evliliğimiz, beraberliğimiz var, çocuğumuz var. Amerika'ya gidiyoruz. Bizi hoşgörmeniz lazım. Bu olay olmuş, bitmiştir' dedik mektupta. 1989 Haziran ayı gibi yurtdışı seyahatine çıktık. İngiltere, ABD, İtalya, İsviçre, Kanarya Adaları, Fransa'da Cannes'a gittik. Hatta biz Kanarya Adaları'ndayken büyük oğlu Ahmet'i aramıştı. Onu çok seviyordu. Seyahatimiz bir ay sürdü. İstanbul'a geldik. Benim İstinye'deki evden dışarı çıkmamı, gezmemi, bir yere gitmemi istemedi. Büyük arazide tek başına hapishanedeydim sanki... Bana 'Anneni kesinlikle görmeyeceksin' dedi 'Peki' dedim. 'Babanı görmeyeceksin' dedi, 'Peki' dedim. 'Kız kardeşlerini görmeyeceksin' dedi. 'Peki' dedim. İstinye'deki köşkte ilk ben oturdum."

"MÜSRİFLİKLE SUÇLAYIP, TERK ETTİ"

Kendisini kimseyle tanıştırmayan Toprak'ın, Antalya'da tatildeyken ilk kez "ayrılma" sözünü ettiğini söyleyen Gülcan Sepet, kısa bir süre sonra oğluna yaptığı 2 milyon liralık bir alışveriş yüzünden Halis toprak tarafından "müsriflikle" suçlanıp, terkedildiğini belirtti.
20 Eylül 1990'da her şeyi bırakıp annesinin yanına gittiğini söyleyen Gülcan Hanım, sonraki yılları şöyle özetledi:
"Dört yıl boyunca oğlu Salim'i hiç görmeye gelmedi, görmek istemedi. Artık kendi ayaklarımın üzerinde kalmaya çalışıyor, bu arada avukatlarla falan konuşuyordum. 1994 yılında başka bir ilişkimden hamile kaldım ve kızım oldu. O kişiyle ilişkimiz zaten çok kısa sürmüştü. Kız kardeşlerimle de aramız bozuldu. 1999 Aralık ayında Bağlarbaşı'ndaki evden de çıkmak zorunda kaldık ve buraya (Antalya'ya) geldik. İki çocuğum, annem ve ben burada yaşıyoruz. Babam 1994'te kahrından öldü. Oğlum özel bir okulda okuyor. Masraflarını Halis Bey karşılıyor. Bize de ayda 1 milyar lira para yolluyor. Ama oğlum babasız, kendi ailem parçalandı. Halis Bey'le telefonla da olsa hiç görüşmüyoruz."