Kız Öğrenciden itiraf: Nur cemaatinin yurdu çok ucuz dediler; pantolon yasak...

Üniversite öğrencilerinin kaldığı yurtlarda dini yasakların uygulandığı iddia edildi. "İstanbul'da 600 liradan düşük ücretli yurt yok"

Devletin yetersiz kaldığı belirtilen yurtlardaki kontenjan konusunda özel yurtların açığı kapattığı bilinirken kimi cemaatler tarafından işletilen özel yurtlarda dini kurallar uygulandığı ileri sürüldü. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden A.K. "İstanbul’da 600 liradan düşük özel yurt yok. Bir arkadaşımın vasıtasıyla cemaat yurduyla bağlantıya geçtim. Bana ‘Pantolon giymek yasak, makyaj yasak, namaz kılmak zorunlu’ dediler" ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'ten Deniz Ülkütekin ve Seyhan Avşar'ın öğrenci yurtlarıyla ilgili yazı dizisinin birinci bölümü şöyle:

Öğrenci cemaatlere emanet
Türkiye’de hem ortaöğretim hem de yükseköğrenim alanında en büyük sorunların yaşandığı alanlardan biri öğrenci yurtları. Okumak için evinden ayrılan öğrencilerin en önemli sorunu olan barınma, her geçen yıl biraz daha içinden çıkılmaz hale geliyor. Bunun nedenlerinden biri ülkede her geçen yıl artan göçebe öğrenci rakamları.

2002’de 73 olan Türkiye’deki toplam üniversite sayısı, bugün 183’e ulaşmış durumda. Bu da öğrenci kontenjanlarında ciddi bir artış anlamına geliyor. Elbette üniversite sayılarındaki artış aynı zamanda, kendi ilinde yükseköğrenim görmek isteyen, dolayısıyla yurt ihtiyacı olmayan öğrenci sayısını da artırıyor. Son güncel rakamlara göre, Türkiye’de, Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı 592 yurt bulunuyor. Bu yurtlarda 164 bin 318’i erkek, 286 bin 623’ü kadın toplam 450 bin 941 öğrenci bulunuyor.


Köylerden geliyorlar
Yurtlarda kalan öğrenci sayısındaki artışın bir sebebi ise köy okullarının işlevsiz hale getirilmesi ve taşımalı eğitim sisteminin de sağlıklı işlememesi nedeniyle ilköğretim çağında olan öğrencilerin bulundukları köyün bağlı olduğu ilçe ve illerde okumaya gitmesi. Yurt yönetmeliğine göre, ilköğretim öğrencilerinin yurtlarda kalarak eğitimini devam ettirmesi yasak. Ancak geçen yıllarda söz konusu yönetmeliğe eklenen bir madde ile kontenjan fazlası ve ihtiyaç olması durumunda, ilköğretim öğrencilerinin yurtlarda kalmasına izin veriliyor. Bu maddeden yararlanan çok sayıda özel vakıf, taşra bölgelerinde, tamamen ilköğretim öğrencilerinin kalacağı yurtlar işletebiliyor.

Tek sorun barınma değil
Barınma sorunu yurtlar konusundaki tek problem değil. Binalardaki fiziksel yetersizlikler, kız öğrencilerin yurt giriş ve çıkışlarında yaşadığı sorunlar, skandallarla ortaya çıkan tecavüz, istismar ve güvenlik ihmalleri, yurtlarda kalan öğrencilerin ne gibi sorunlarla mücadele ederek öğrenimlerini sürdürmeye çalıştıklarını ortaya koydu. Özel yurtlarda kalan ve görece daha iyi şartlarda barındıkları düşünülen öğrenciler ise, -AKP’nin 15 yıllık iktidarı döneminde her geçen gün biraz daha eğitim alanına yerleşen cemaatlere- mecbur kaldı.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrasında, yurt çapında binden fazla FETÖ ile ilişkisi olduğu tespit edilen öğrenci yurdu kapatılırken, diğer cemaat ve dini vakıf yurtları ise faaliyetlerini sürdürüyor. Geçen yıl içinde Karaman’da ENSAR Vakfı’na ait bir yurtta kalan çocukların cinsel istismara uğradığının ortaya çıkması ve Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar olarak bilinen cemaatle ilişkili bir kız yurdunda çıkan yangında kız öğrencilerin yanarak can vermesi, cemaatlerin elinde olan yurtlarda yaşananları gündeme getirdi. Bu olayların dışında, çok sayıda yurtta, küçük yaştaki öğrencilere maneviyat eğitimi adı altında, dini propoganda yapıldığı ve özellikle Anadolu’da KYK yurtlarının yetersiz olduğu bölgelerde, çocuklarının okumasını isteyen aileler için cemaat yurtlarının tek alternatif olduğu biliniyor.


"Nur Cemaati çok ucuz, orda kal"
Herhangi bir KYK yurdu için başvurusu kabul edilmeyen ve ailesinin de maddi durumu iyi olmayan öğrenciler için cemaat ve dini vakıf yurtları çoğu zaman tek alternatif oluyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi 19 yaşındaki A.K. de memleketinden İstanbul’a geldiğinde yurt bulmakta çektiği sıkıntı sonrası bir cemaat yurduna gitmek zorunda kalanlardan.

A.K. kayıt işlemleri sırasında uzaktan bir akrabasında kalmak zorunda kalmış. Devlet yurdu başvuru sonuçları açıklanınca ise hayal kırıklığına uğramış. Öğretmen baba, ev hanımı anne, 3’ü öğrenci 4 kardeş. Özel yurtları araştırmaya koyulan A.K. bütçesine uygun yurt bulamayınca bir arkadaşının, “az bir ücretle Nur Cemaati’nde kalabilirsin” önerisi üzerine cemaat yurdunun yolunu tutmuş. A.K. yaşadıklarını ve cemaat ablasıyla arasında geçen konuşmayı şu sözlerle anlatıyor;

“Gezdikçe İstanbul’daki yurt ücretlerinin ne kadar fahiş fiyatlarda olduğunu gördüm. 600 TL’den düşük ücretli yurt yok. Bir arkadaşımın önerisiyle cemaat mensuplarıyla iletişime geçtim. Fatih’te bulunan yurda davet ettiler. Görüştüğümüz kadın Nur Cemaati’nde kalmanın şartlarını sıraladı. ‘Pantolon giymek yasak, makyaj yapmayacaksın, namaz kılmak ve sonrasında tesbihat yapmak zorunlu, haftada bir gün ise nöbetçi olacaksın. O gün temizlik ve yemek sana ait.’ Düşününce ders çalışmaya vaktimin kalmayacağını fark ettim. Bir yandan da 175 TL olan yurt ücreti kafamı karıştırıyordu. ‘Dişimi sıkarım. Aileme çok yük olmam’ diyordum. Neyse ki bir yakınım ev arkadaşı arıyordu. Yanına geçtim. Ben o yurtta kalmaktan kurtuldum. Fakat benim gibi binlerce öğrenci ekonomik nedenlerden dolayı cemaat yurtlarına veya evlerine gitmek zorunda kalıyor.”

Aladağ’da yangın
Aladağ'da, çoğunluğu kırsal kesimden gelen kızlardan oluşan ilköğretim öğrencilerinin kaldığı Süleymancılara ait olduğu iddia edilen bir yurtta yangın çıktı. 200 öğrencinin kaldığı Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda elektrik kontağından çıkan yangın sonucu 11 öğrenci ve 1 bakıcı hayatını kaybetti. Yapılan incelemeler sonucunda yurtta güvenlik açısından çok sayıda eksik olduğu tespit edildi. Olayın ardından yurtları denetleme yetkisi valiliklerden alınıp il milli eğitim müdürlüklerine verildi.

Karaman’da istismar
Geçen yıl Karaman’da ortaya çıkan skandal, çocuklarını cemaat ve dini vakıf yurtlarına gönderen ailelerin aslında ne kadar büyük bir risk aldığını göstermişti. Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne ait evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarında çok sayıda çocuğa 4 yıl boyunca tecavüz ettiği polis raporuyla belgelenen 54 yaşındaki Muharrem Büyüktürk tutuklandı. İstismar edilen çocuklardan birisinin okula gitmek istememesi üzerine, yakınları tarafından psiyatra götürülmesi üzerine ortaya çıkan skandal sonrası AKP’ye yakınlığıyla bilinen ENSAR Vakfı büyük tepki çekmişti. Nisan ayında sonuçlanan mahkemede, Muharrem Büyüktürk’e toplam 508 yıl ceza verildi.

Yurtlarda dindar nesil projesi
AKP iktidarının gençliğe yönelik dindarlaştırma projesi KYK’ye bağlı yurtlarda da büyük bir seferberlikle uygulanıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın himayesinde KYK’nin organizatörlüğünde düzenlenen etkinlikler, söyleşiler, geziler AKP iktidarının hayalindeki gençliği yaratma çabası olarak organize ediliyor. Erdoğan’a hilafet, sarayın odalarına da hilafet temsilcilerinin makamı vaazları veren, Abdurrahman Dilipak KYK yurtlarına konuk edilip söyleşiler yaptırılıyor. KYK yurtlarında kalan öğrenciler Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa düzenlenen etkinliklere götürülüyor. KYK yurtlarında organize edilen etkinliklerin neredeyse hiçbiri pozitif bilimleri kapsamıyor, bunların yerine sürekli olarak AKP iktidarının sembol törenleri haline gelen Fetih Şölenleri, Kutlu Doğum etkinlikleri gibi programlar düzenleniyor. Son olarak Muş’taki KYK yurtlarında manevi rehberlik sohbetleri adı altında öğrencilere dini eğitim verildiği ortaya çıktı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, FETÖ yurtlarında kalan öğrencilere uygulanan dini ve manevi baskı basında gündeme getirilmiş ve söz konusu çocukların cemaate bağlılığında bu yurtlarda verilen dini eğitimin önemine vurgu yapılmıştı. Ancak 15 Temmuz sonrasında cemaat yurtlarının kapatılmasıyla oluşan açığın KYK yurtları aracılığıyla kapatılmaya çalışıldığı gündeme gelmişti.

Yurt sayısı yetersiz
Türkiye’de 2011’de 270 yurt bulunurken, 2016’da bu rakam 516’ya çıktı. Aynı zaman diliminde lisans, ön lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin toplam sayısı şöyle: 2011 yılında YÖK’te kayıtlı 3 milyon 768 bin 212 öğrenci bulunurken, 2015’te bu rakam 6 milyon 3 bin 604’e yükselmiş. Üniversite öğrencisi sayısı 2011- 2015 yılları arasında 2 milyondan fazla artarken yurtlarda kalan öğrenci sayısı ise 270 binden 450 bine çıkmış.