Öğrencilerine porno gönderen öğretmen konuştu
Drexel Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Lisa McElroy, birkaç hafta önce öğrencilerine yanlışlıkla porno linki göndermesiyle konuşulmuştu. McElroy, olayın ardından ilk kez açıklamalarda bulundu.
Birkaç hafta önce öğrencilerine yanlışlıkla porno linki göndermesiyle gündem olan Drexel Üniversitesi'nde hukuk fakültesinde öğretim görevlisi Lisa McElroy, konu hakkında ilk kez konuştu. McElroy, "Dava özeti yazmakla ilgili harika bir makale" konu başlıklı mailinde öğrencilerine porno linki göndermişti.
"Toplumun kendisini aşağılaması” hakkında Washington Post gazetesine bir yazı yazan McElroy, linki öğrencilerine göndermesiyle sonuçlanan süreç hakkında hiçbir zaman konuşmayacağını söyledi. Kızlarına bu durumu nasıl açıkladığını şöyle anlattı McElroy:
“Üç hafta önce, genç kızlarımla haberi vermek için oturdum ve ‘Kızlar, size üzüntü verici bir şey söyleyeceğim’ dedim. Daha küçük olan kızımın yüzü değişti ve derin bir nefes aldı. Daha sonra bana o zor soruyu sordu: ‘Anne, hasta mısın?’ O anda yalan söylemek zorunda olduğumu biliyordum – hasta olmak konusunda değil, ancak iyi olduğum konusunda. ‘Hayır tatlım, hasta değilim’ dedim, ‘Hayır, size söylemek zorunda olduğum şey o kadar kötü değil.”
İTİBARIMI ÖNEMSİYORUM
McElroy’un “Kamuda aşağılandıktan sonra itibarımı geri kazanmak” başlıklı yazısının bir kısmı şu şekilde:
“3 Nisan’da bir internet sitesi öğrencilerime yanlışlıkla porno linki gönderdiğim haberini yapınca, bir daha iyileşemeyeceğimi düşündüm. Hatta bu durum internete düşmeden önce de berbat bir durumdaydım; birkaç gün önce ne yaptığımı görünce yerin dibine girmiştim.
Bir hukuk öğretmeni olarak öğrencilerimi ve onların eğitim deneyimlerini önemsiyorum. Bir çalışan olarak, iş yerimi önemsiyorum. Bir anne olarak, ergenlik çağındaki kızlarım için bir rol model olmayı önemsiyorum.
Bencillikle, itibarımı önemsiyorum.
Bunun sebebi, itibara her şeyin ötesinde değer veren bir alanda öğretim görevlisi olmam; hukuk alanını seçmemin sebeplerinden biri kesinlikle etik ve prensiplerin benim için önemli olması. Benim işim öğrencilere itibarlı bir imaj çizmelerini öğretmek – müvekkil güveni için buna zorundalar – ancak, bunun ötesinde itibar sahibi olmalarını öğretmek.
KİMSE ÖĞRENCİLERİN NEDEN İZLEDİĞİNİ SORMADI
En başta, ne olduğunu öğrendiğimde, itibarımı sonsuza kadar kaybettiğimden emindim. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bazı öğrenciler olayı sosyal medyada yaydı ve medyaya isimsiz e-postalar gönderdi. Herkes benim hakkımda konuşuyordu. Herkes benim porno izleyip izlemediğim, seks oyuncakları kullanıp kullanmadığım ya da ne tür seksi sevip sevmediğim hakkında tahmin yürütüyordu. Kimileri işimin ve lisansımın elimden alınmasını istiyordu.
Kimse, yanlışlıkla gönderdiğim e-postayı yayan kişinin haysiyetini sorgulamıyordu. Kimse, e-postayı bu kadar rahatsız edici bulmalarına rağmen neden öğrencilerin, içeriğinin ne olduğunun açıkça yazdığı linke tıkladığını, içinde neler olduğunu öğrenecek kadar uzun süre izlediğini sormadı.
VİDEODA YASA DIŞI BİR ŞEY YOKTU
Ancak bu hikayenin en etkileyici yanı bir hukuk öğretmeninin yanlışlıkla öğrencileriyle porno linki paylaşması değil.Haber değeri olan şey aslında burada haber değeri olan hiçbir şeyin olmaması. Genele bakıldığında, olan şey aslında çok küçüktü. Benim öğrencilerim yetişkin. Link kısa sürede kaldırıldı. Videoda yasa dışı olan hiçbir şey yoktu. Video, Grinin Elli Tonu’nun 570 milyon dolar gişe yaptığı iki aylık dönemde ortaya çıkmıştı. Ne var ki, linkteki porno olduğu ve ben de bir hukuk öğretmeni olduğum için, haber kurumları bu durumu dünyanın her yerine yaydı.
Görünüşe göre, vatandaşların bu özel hayat hakkı yok. Bir anda, istemedikleri halde kamuya mal olabilirler, manşetlerde istemsiz ve kimseye zarar vermeyen bir hareket yüzünden aşağılanabilirler – yalnızca kendilerine zarar verirler, çünkü medya onları kar ve zevk için sömürür.
HAYSİYETE KİM KARAR VERİYOR?
Hukuk öğretmenleri yeni yetişen avukatlara, hukukun büyük oranda, belirsiz terimleri tanımlama ve onların gerçek anlamlarını bulma macerası olduğunu öğretir. Bu aya kadar, itibarı asla belirsiz bir tanım olarak kabul etmezdim. Şimdi, itibarın bu kadar yoruma açık bir kavram olduğunu nasıl fark edemediğimi merak ediyorum. Küçük düşürülen insan mı itibarsızdır, onu küçük düşürmek isteyen mi? Eğer bir kişi haysiyetsizden daha az olarak yansıtılıyorsa, öyledir anlamına mı geliyor? Kimin karar verme gücü var?
AŞAĞILANMAKTAN DAHA KÖTÜ ŞEYLER VAR
Öğrendiğim şey şu: İtibarınızı kaybetmek, bekaret kaybetmek gibi değildir (ve evet, bu sözcüklerinin yüklü doğalarını biliyorum). Geri dönebilirsiniz. Kendinizi, itibarınızı ve profesyonel imajınızı yeniden hayal edebilirsiniz. Aşağılanmaktan daha kötü şeyler olduğunu fark etmeye başlayabilirsiniz. Kanser var. Tecrit var. Ve kendinizi yükseltmek için başkalarını aşağı çekmek yönünde bir istek, hatta arzu var.
Derste görüşmek üzere.”
(Çeviri: Neşe İdil-Radikal)