Öğretmenlere sarılma cezası Meclis gündeminde
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Van’ın Çatak ilçesinde bir lisede, iki öğretmene birbirlerine sarıldı diye Milli Eğitim müfettişleri tarafından verilen cezayı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sordu.
Medyafaresi .com (Ankara)
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Van’ın Çatak ilçesinde bir lisede, iki öğretmene birbirlerine sarıldı diye Milli Eğitim müfettişleri tarafından verilen cezayı Meclis gündemine taşıdı.
Ersoy, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası ve Millî Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinde “sarılmanın” suç olarak nitelendirildiği bir düzenleme olmadığına dikkat çekerek öğretmenlere verilen bu cezaların “keyfi” birer uygulama olduğunu ve toplumda insanların insani olarak göstermiş olduğu “sarılma” davranışlarının “suç” ve bedelinin ise “ceza” olacağı fikrinin yerleştirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı’na konuyla ilgili önerge veren Ersoy’un soruları ve açıklamaları şöyle.
Milli Eğitim Müfettişleri, öğretmenlere hangi yetkilere dayanarak “sarılma” cezası vermektedir!
Bu cezalar, müfettişlerin kanunları hiçe sayarak dini vecibelere göre hareket ettikleri sonucunu ortaya çıkarmaktadır!
Oya Ersoy, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası ve Millî Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinde “sarılmanın” suç olarak nitelendirildiği bir düzenleme olmamasına rağmen öğretmenlere verilen bu cezaların “keyfi” birer uygulama olduğunu ve toplumda insanların insani olarak göstermiş olduğu “sarılma” davranışlarının “suç” ve bedelinin ise “ceza” olacağı fikrinin yerleştirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Kadınları hedef alan bu uygulamalarda ki amaç; kadınları ikinci sınıf vatandaş olmaya zorlamaktır!
Ersoy, öğretmenlere verilen bu cezalar, ülkemizde son zamanlarda kadınlara yönelik ayrımcı politikaların sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kadınların yaşam alanlarını daraltan ve kadınları ikinci sınıf vatandaş haline getiren politikalar sadece iş yerlerine değil sokağa, parka ve ev içine de yansımaktadır. Kadınların toplum ve iş hayatlarındaki davranışlarının dini referanslara göre şekillendirilmeye çalışılması ve bir cezalandırma aracı olarak kullanılması laiklik ilkesine aykırıdır dedi.
Laik bir ülkede yaşayan milyonlarca insan bugüne kadar karşısında ister kadın ister erkek olsun sarılırken suçluluk duygusu hissetmemiş ve bundan sonra da hissetmeyecektir!
Ersoy, “Laik bir ülkede kadın ve erkeğin bir kutlama ya da bir üzüntü duygusunu sarılarak paylaşmasına hiçbir yasa hiçbir yönetmelik engel değildir. Bu cezalar, cezayı veren müfettişlerin kanunları hiçe sayarak dini vecibelere göre hareket ettikleri sonucunu ortaya çıkarmaktadır” dedi.
Bu bağlamda; Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a soruyorum.
. Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin insani bir davranış olarak birbirlerine sarılmalarını “suç” olarak mı görüyor?
. Bakanlığınızın müfettişleri soruşturmayı dini kurallara göre mi yürütüyor?
. Bakanlık olarak, öğretmenlere ceza veren Millî Eğitim Bakanlığı Müfettişlerini görevden alacak mısınız?
. Öğretmenlere verilen bu cezaların temeli hangi yasa ya da yönetmeliklerde yer alıyor? Bakanlık olarak bu cezaları iptal edecek misiniz?
. Bu cezaların verilme nedeni öğretmenlerden birinin “erkek” olması mıdır