Dev operasyonda Oktar Babuna da gözaltına alındı
Adnan Oktar ve suç örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınan isimler arasında adını ilik nakli kampanyasıyla duyuran Oktar Babuna da var.
Oktar Babuna 1999 yılında kan kanseri olduğunu gazete ilanlarıyla duyurmuş, düzenlenen kampanya ile 160 bin kişiden toplanan kan ve ilik naklinin 120 bini kaybolmuştu. Adnan Oktar hakkında sayısız suçlama var. Kızlarını televizyonda görüp şikayetçi olan ailenin yanı sıra DİYANET-sen de Oktar hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Jinekolog Prof. Dr. Cevat Babuna'nın oğlu olan ve 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Oktar Babuna (56) jinekoloji konusunda eğitimini devam ettirdi. Daha sonra beyin cerrahisi alanına yönelerek 1988 yılında Amerika'ya gitti. 1994'te Türkiye'ye dönen Babuna, 1997 yılında eksik rotasyonlarını tamamlamak üzere Şişli Etfal Hastanesi'ne atandı. Daha sonra buradaki görevinden istifa etti.
120 BİN KAN VE İLİK ÖRNEĞİ KAYBOLDU
Oktar Babuna adını, 1999 yılının yaz aylarında kan kanseri olduğu ve tedavi için ilik nakli gerektiğini duyuran gazete ilanı ve başlattığı ilik kampanyası ile duyurdu. Kampanyada 160 bin kişiden ilik ve kan örneği alınmasının ardından örneklerin 120.000'inin kaybolması suçlamasıyla dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından hakkında soruşturma başlatıldı. Adnan Oktar ile bağlantısı olduğu, kan ve ilik örneklerinin ABD'ye gönderildiği iddialarıyla gündeme geldi.
Kampanyada kuşkular olduğu gerekçesiyle toplanan ilik ve kanların iade edilmesi için girişimde bulunulmuşsa da büyük oranda başarısız oldu. Sağlık Bakanlığı'nın girişimiyle Türkiye'de durdurulan kampanyanın Avustralya'da sürmesi üzerine Türkiye, Avustralya'yı uyararak kampanyanın durdurulmasını sağladı.
ADNAN OKTAR HAKKINDA SAYISIZ İDDİA VE ŞİKAYET VAR
Gözaltına alınan Adnan Oktar ile ilgili çok sayıda şikayet vardı. Şikayetçi olan kişilerden biri de Avusturya’da yaşayan Türk vatandaşı Elvan Koçak’tı. Koçak’ın yanı sıra Oktar’ın ‘kedicik’lerinden olan Ceylan Özgül kaçtıktan sonar sosyal medya hesabından Oktar hakkında suçlamalarda bulunmuştu.
İKİ KIZI İÇİN SUÇ DUYURUSU YAPMIŞTI
Avusturya'nın başkenti Viyana'da yaşayan Elvan Koçak (44) uzun zamandır haber alamadığı 2 kızını televizyonda Adnan Oktar'ın programında görünce hemen Türkiye’ye gelerek suç duyurusunda bulunmuştu. Koçak, suç duyurusunda "Çocuklarımdan B. ve ikizi olan M. daha 17 yaşındalar. Reşit olmayan kızımı televizyona çıkartarak şov yapan Adnan Oktar ve diğer sorumlulardan davacıyım." demişti. Gözaltına alınan Oktar ve örgüt üyelerine yöneltilen suçlamalardan biri de ‘resit olmayanla cinsel ilişki’ suçlaması oldu.
KEDİCİK KAÇIP SUÇLAMIŞTI
Kamuoyunda Adnan Oktar’ın kedicikleri olarak tanınan kadınlardan Ceylan Özgül, tutulduğu evden kaçtığı söylemiş ve sosyal medya hesaplarından suçlamalarda bulunmuştu. Ceylan Özgül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda “20 yılda bir kez bile mahalle bakkalını görmeyen, eczaneden ilaçlarını kendisi alamayan, yıllar önce değişen Türk Lirası’nı tanımayan, doktor muayenesinde bile tek başına bırakılmayan kişi özgür müdür? Bir insan saçının modelinden kilosuna kadar başkası karar veriyorsa, ne yiyeceğinizden ne okuyacağınıza kadar başkası karar veriyorsa bu nasıl bir özgürlük anlayışı? Size sorulan sorulara “ben özgür irademle buradayım”diye cevap vermek özgürlük değildir” demişti.
Oktar ve adamları şantaj yapmakla da suçlayan Özgül, “Dikkat edin sizi kaydedecekler. Gizli kameralarla, açık kameralarla kaydedecekler. AVM’lerde resimlerinizi çekecekler. Sonra onların üzerinde oynayacaklar ve istedikleri amaca hizmet etmezseniz aleyhinize kullanmaya kalkacaklar. Korkmanıza gerek yok şeytanın hilesi zayıftır” şeklinde paylaşımda da bulunmuştu.
DİYANET-SEN ŞİKAYET ETMİŞTİ
DİYANET- Sen Manisa Şubesi üyeleri, Adnan Oktar hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Diyanet- Sen Manisa Şube Başkanı Ahmet Özdemir, "Bırakın İslam dinini, Yahudi ve Hıristiyan inancının dahi tasvip etmeyeceği nahoş görüntülerle ekranlarda boy gösterip, toplumun sinir uçlarına dokunmak, normal karşılanacak bir durum değildir.
Müslümanların gözünün içine baka baka bu rezilliği sahneleyen Adnan Oktar'a tepki konulduğunda ise ahlaksız ifadelerle bu milletin güzide kurumu Diyanet İşleri'ni hedef alarak, halk nezdinde itibarını zedelemeye çalışmaktadır. Kurmuş olduğu ifadesinin kendisine has bir yaşam şekli olduğunu hatırlatarak, dünyayı kendi penceresinden görüp algılamamasını tavsiye ediyoruz. Bu, bir kalkışmadır. İslam'a ve insanlığa karşı bir kalkışmadır" diye konuştu.
Hakimlere seslenen Özdemir, Oktar'a İsrail ile FETÖ bağlantılarının ve ekonomik beslenme kaynaklarının araştırılarak, ceza verilmesini istemişti.
(Habertürk)