Oktay Vural Akşener'i destekliyor mu? İlk kez konuştu

Oktay Vural MHP Grup Başkan Vekilliği’nden istifasının perde arkasını anlattı... Habertürk'ten Kübra PAR'ın haberi

MHP’de 10 Temmuz’daki olağanüstü kurultay kararı için geri sayım başlamışken, genel merkez ile muhalifler arasındaki tansiyon giderek yükselirken, dengeleri değiştirebilecek sürpriz bir haber geldi. Son yaşanan süreçle ilgili uzun süredir sessizliğini koruyan Oktay Vural, grup başkanvekilliği görevinden istifa ettiğini açıkladı. Peki, bu istifa MHP açısından yeni bir dönüm noktası mı? Vural da muhalif kanada mı katılacak? O da genel başkan adayı olacak mı? Hepsini sordum. Şimdilik safını belli etmeyip “Henüz karar vermedim” dese de satır aralarında yeni süreçte izleyeceği yola dair önemli ipuçları verdi...

MHP Grup Başkanvekilliği’nden neden istifa ettiniz?

Bu yaşadığımız süreçle ilgili görüş ve düşüncelerimi herhangi bir makam, mevki ya da şahsi ikbal arayışı olmaksızın camiama iletebilmek için bu safhada istifa etmem gerektiğini gördüm.

Neden şimdi?

Ben her türlü gelişme karşısın­daki tavrımı açıkça ortaya koyan ve savunan biriyim. Fakat grup baş­kanvekili olarak temsil ettiğim makam, bu gelişmeler karşısında tavrımı net bir şekilde ortaya koy­mamı engelliyordu. MHP’nin genel başkanvekili yoktur ama grup başkanvekili vardır. Bu makam güvene dayalıdır. Söyleye­ceğim sözler yanlış anlaşılabilirdi. Bu kaygıyla biraz daha bekledim. 10 Temmuz kararıyla kadrolar yenilenecek. Bu bir fırsattır. Herke­sin eli açık olsun, demokratik bir ortam içinde düşüncelerimizi paylaşalım istedim. Bu konularla ilgili meseleye hesabi olarak bakmıyorum. Attığım adım, bir plan sonucunda değil.

‘YARGITAY KARARI BEKLENMELİYDİ’

Peki sizi kopuş noktasına getiren ne oldu?

Bu süreç içinde tercihte bulunanların üsluplarının kırıcı noktaya gelmesi, dediko­dular ve bizim dışımızdakilerin bu durumu tetiklemesi beni rahatsız etti. Davamızın yıp­randığını düşünüyorum. Bu kırılganlıkla­rın kendi aramızdaki hukuku koparmasını, fay hatlarını daha fazla derinleştirmesini istemem. Kamuoyu bu gidişat konusunda benden fikrimi beyan etmemi bekliyordu. Kimseyi kırıp dökmeden, saygınlığımı muha­faza ederek bu beklentilere cevap verdim. Bu bir ihtiyaçtı. Gazetecilerle konuşurken “MHP ile ilgili soru sormayın” demek zorunda kalı­yordum. Oysa benim gibi birisinin partisinin gidişatı konusunda fikrinin olması gereki­yordu. Mesela 15 Mayıs’ta Yargıtay kararı­nın beklenmesi gerektiğini düşünüyordum. Saat 16.00’da icra hâkimi bir karar veriyor, 20.00’de başka bir hâkim o kararı bozuyor. Saat başı karar değişiyordu. İnanın bu geliş­melerden rahatsız oldum ama bir tavır ortaya koyamadım çünkü kararı etki­lemek istemedim. Artık bundan sonra bir şeyin olmasına ya da olmamasına etki edemem ama karar verecek olanların nasıl karar verebileceğine etki edebilirim.

Peki şimdi ne yapacaksınız? Muhalif harekete mi katılacaksınız? Ya da aday mı olacaksınız?

Açıkçası partimiz içinde “iktidar ve muhalefet” tabirini kullanmayı doğru bulmuyorum. Partimizdeki yönetim hepimizin iradesi ve ikti­darıdır. Bunu daha ileri noktaya götürmek için arayış olabilir ama muhalefet olmaz. Ben partimi daha ileri bir noktaya taşımayı isterim.

Bundan sonra nasıl bir tavır alacaksınız? Daha açık konuşsanız...

İnanın bir kararım yok. Bu konu­daki düşüncelerimi önümüzdeki günlerde açıklamayı düşünüyorum.

Ayrılışınızı “Bahçeli’nin son kalesi yıkıldı” şeklinde yorumlayanlar var...

Bu, şahıslarla ilgili değil parti­mizle ilgili bir konudur. MHP her zaman için bizim kalemizdir.

‘ATILIMA IHTIYACIMIZ VAR’

İstifanıza tepkiler nasıl? Aday olmanız için talep geliyor mu?

Bir arayış ve inisiyatif oluşturmam konu­sunda olumlu tepkiler geldi. Bu konuda görüşlerini söyleyen, tavsiye veren çok olu­yor. Ben de partimde yenilenme için inisiya­tif almaya hazırım. MHP olarak bir atılıma ve silkinişe ihtiyacımız olduğunu düşü­nüyorum. 10 Temmuz kurultayına ilişkin düşüncelerimi aktaracağım. Kendi içimde muhasebe yapıyorum. Olan bitenin farkın­dayım. Vatandaş, dertlerinden habersiz oldu­ğumuzu düşünüyor. Meseleye sorumluluk ahlakı üzerinden bakıyorum. Benim ne ola­cağım değil, bizim ne olacağımız önemlidir. Politik cevaplar verdiğimi düşünüyor olabi­lirsiniz ama gerçekten henüz kararımı ver­medim. MHP’nin yenilenmeye ihtiyacı var. Bunun kimler tarafından nasıl yapılaca­ğına, böyle bir talebin oluşup oluşmadığına bakıyorum. Peygamber Efendimiz, ağa­cın altında oturan adama giderken değil de dönerken selam vermiş. Nedenini sordukla­rında, “Elinde çabaladığı bir şey vardı” demiş. MHP’nin ne durmasına ne de savrulmasına izin veremeyiz. Bir şeyler yapmalıyız.

MERAL AKŞENER’İ DESTEKLEYECEK Mİ?

Aday olmayacağınız ve Meral Akşener’e destek vereceğiniz iddiası doğru mu?

Beklentisi olanlar bu değer­lendirmeleri yapıyorlar ama ben tavrımı başkalarının değerlendir­meleriyle yapacak değilim. Bu süreçlerin nasıl başarıya ulaşaca­ğını değerlendirip akıl süzgecin­den geçirerek bir karar vereceğim. Bu kararı verince de samimi fikrimi açıklamış olacağım. Hangi kararı vermiş olursam olayım, o karar bu hareketin korunmasına yönelik olacaktır. Herkes bundan emin ola­bilir. 10 Temmuz’da kadrolar deği­şecek. Yeni bir şeyler olacak. Şimdi istifa etmemin sebebi, bu ortam içinde neler yapılması gerektiğini ifade edebilmektir. Söylediğimiz sözler makam için zannedilebi­liyor ama ikbal arayışında deği­lim. Allah’ıma hamdolsun ki bakan, genel başkan yardımcısı, grup baş­kanvekili oldum. Partimi iyi temsil ettiğime inanıyorum. Mücadeleci bir insanım. Güven sağladım. Yeni­lenme sürecine katkı sağlamak istiyorum. Herkes rahat olsun.

Adaylar arasında daha güçlü olduğunu düşündüğünüz bir isim var mı?

Her aday kendini güçlü hissediyor.

‘BAHÇELİ KENDİ İÇİNDE BİR MUHASEBE YAPTI’

İstifa kararınızı ilettiğiniz gün Devlet Bahçeli’yle ne konuştunuz? Gergin bir görüşme miydi?

Gergin değildi. Güzel ve medeni ölçüler içinde konuştuk.

“Sen kararını çoktan vermişsin” dediği iddia edildi.

Genel başkanımız bunu ifade etmediğine göre bunlar doğru şeyler değil. Partimle ilgili görüş ve düşüncelerimi medyayla paylaşacağımı ifade ettim. Neye ihtiyaç olduğunu, ne yapılması gerektiğini anlatacağımı söyledim.

Semih Yalçın, istifanızdan sonra “Uzun zamandır fikir ayrılığı vardı, sosyal medyada da paylaşıyordu” dedi.

Bir ülkücü olarak, partimin geleceği ve güçlenmesi için oynanan tuzaklar karşısında uyarılar yapmam çok doğaldır. Bunlar benim endişelerimdir. Fikir ayrılığı diye algılanması kendi takdirleridir. Ülkücülerde fikir ayrılığı olmaz, eleştirilerim üslup ve yöntemle ilgilidir. MHP’nin yaşamakta olduğu iç siyasal tartışmaların, dış siyasal odakların müdahale arayışına zemin oluşturması kabul edilemez.

Devlet Bey’in bu süreçteki tavrını nasıl karşılıyorsunuz?

Genel başkanımızın tavrıyla ilgili değerlendirme yapmak istemem ama daha sağlıklı bir süreç yönetimi yapılabilirdi diye düşünüyorum. Kısır tartışmalarla değil de kendi mecramız içinde olsaydı bugün bu noktaya gelmezdik. Önemli olan, bundan sonrasına daha sakince bakabilmektir. Sayın genel başkanımızın da gelinen noktadan memnun olduğunu düşünmüyorum.

Bahçeli neden 10 Temmuz’da kurultay kararı aldı?

Herhalde kendi içinde bir muhasebe yapmıştır. Bu, süreçlerle ilgili geldiğimiz noktaya karşı kayıtsız kalmadıklarını gösterir. O karar anını iyi bir şekilde değerlendirmek gerekiyor.

‘MHP’DE PARALEL YAPILANMA MÜMKÜN DEĞİL’

Muhalif adaylarla, özellikle Meral Akşener ile ilgili ‘paralel yapı’ iddi­asına ne diyorsunuz?

Milliyetçi ülkücü hareketi temsil eden bütün arkadaş­larım bir tek davaya bağ­lıdır. MHP içinde böyle bir yapılanma mümkün değil­dir. Buna izin vermek de mümkün değildir. MHP’ye bunların hiçbiri yakışmaz.

İstifa sonrası sizinle ilgili de benzer iddialar ortaya atıldı...

Benim bağlı olduğum tek şey davamdır. Genel merkezde de sadece genel başkanımıza bağlı kaldım. Benimle ilgili bu nitelen­dirmeyi yapanlar, milliyetçi ülkücü hareketin kadrola­rını itibarsızlaştırmak istiyor­lar. Tüm bunlar; paralelle oturup kalkanların, yüz sürenlerin, havuz problemi çözenlerin ve MHP üzerin­den hesap kitap yapanların uydurmalarıdır. Partimi­zin hiçbir mensubunun ve yöneticisinin buna itibar etmeyeceğine, elinin ter­siyle iteceğine inanıyorum.

Ama Devlet Bey, Meral Akşener’in paralel yapıya mensup olduğunu iddia eden bir kitap hazırlatmış...

Onu bilmiyorum. Ben şahsımla ilgili konuşuyo­rum. Kendi aramızdaki tar­tışmaları bırakıp MHP’yi dışarıya iyi anlatmalıyız.

‘19 HAZİRAN KARARLARINA ELEŞTİRİM VAR’

19 Haziran’da alınan kararları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eleştirilerim var. Kurul­taylarımızın, hepimizin ortak iradeyle katıldığı demok­ratik bir toplantı olmasını tercih ederdim. Daha ras­yonel ve sağlıklı olabilirdi. Oraya giden arkadaşların demokratik haklarını kul­lanmasına saygı duyuyo­rum ama oyun hep birlikte kurulmalıydı. Şimdi mah­kemenin yürütmeyi dur­durma kararı var. Artık olan oldu... Umarım yargı labi­rentinden çıkılıp genel merkezimizin belirlediği 10 Temmuz’da delegele­rin iradesiyle yeni bir zemin meydana gelir.

‘SEÇMENİN MHP ALGISINI DEĞİŞTİRMELİYİZ’

“Politik mühendislik sorunu ile karşı karşıyayız. MHP dışında fikir beyan edenlerin hepsi, MHP’ye operasyon yapmak istiyor. “MHP öldü bitti”, “MHP dönüşmeli” gibi açıkla­malar yapıyorlar. Bizim dönüşmeye değil yeni­lenmeye ihtiyacımız var. Milliyetçi ülkücü hareke­tin duruşu doğrudur ama bunları sunuşumuz aktif, etkin ve yeterli değildir. Genel başkanımız da ‘Biz kendimizi anlatma özür­lüsüyüz’ diyor. Sadece anlatmamız değil insan­ların algısını değiştirip MHP’ye oy vermelerini sağlamamız ve iktidara odaklanmamız gerekiyor.”

‘İLK İŞ EŞİMİN MEZARINA GİTTİM’

“GRUP başkanvekilliğinden ayrılma kararımı salı günü aldım. Kimseye söylemedim çünkü o gün genel başkanın grup toplantısında konuşması vardı, önüne geçmek istemedim. Çarşamba günü eşimin mezarını ziyarete gittim. “Böyle böyle oldu” dedim, biraz hasbihal ettim. Sonra çalışma arkadaşlarımı toplayıp kararımı onlara da açıkladım. Milletvekillerini de arayacaktım çünkü grup başkanvekillerinin istifasını basından öğrenmeleri doğru olmazdı ama o sırada haber patladı.”

‘MECLİS’TE BIYIK MODASINI BEN BAŞLATTIM!’

“Meclis’te bıyık modasını ben başlattım. Önemli şeyler söylerken üstünü çizeyim dedim. Diğer millet­vekilleri benden sonra bırakmaya başladı! (Gülüyor)”

Kübra PAR/GAZETE HABERTÜRK