Önce isimlerini sonra tarihi değiştirdiler
Dünyâ tarihine yön vermiş 10 büyük ismin, olayların gidişatını değiştirmeye kolları sıvamadan önce kendi isimlerini değiştirdiklerini biliyor muydunuz?
Rusya'ya altın çağını yaşatan Katerina, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahî devlet başkanı unutulmaz Mandela, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı Troçki, Nobel Barış Ödülü sahibi Willy Brandt, 'Beyazlar'a karşı mücadele eden son Kızılderili Geronimo, vahşetiyle anılan Caligula, Ekim Devrimi'nin lideri Lenin, Moğolların Ulu atası Cengiz Kağan, Taoizm'in kurucusu Lao Tzu ve unutulmaz devrimci Che... Hepsinin de ortak bir özelliği var; hayata geldikleri isimleri değiştirmiş olmaları.
1. Che
Bask ve İrlanda kökenlere sahip Che Guevara'nın gerçek ismi Ernesto Guevara de la Lynch / Serna idi. Babası doğduğu zaman "Oğlumun damarları İrlandalı asilerin kanlarıyla dolu" diye övünecekti.
Ernesto 24 Aralık 1953’te Guatemala‘ya gitti. Bütün Arjantinliler gibi o da konuşmalarını noktalamak için tek heceli “che” sözcüğünü kullanıyor, Orta Amerikalılar da Arjantinlilerle dalga geçmek için onlara "che" diyordu. Bir gün Guetamala’da Ernesto Guevara’yı yürürken gören Nico Lopez yanındaki arkadaşına “Bak, Che: Arjantinli.” O dakikadan sonra da kendisi "Che" diye anılmaya başlandı. Bütün dünya bu ismi duyacak, o ismin sahibini de hiç unutamayacaktı.
2. Lao Tzu
Taoizmin kurucusu olan Lao Tzu'nun gerçek ismi Li Er yani "uzun kulak" anlamına geliyordu. Bu kadar büyük bir akımın öncüsü olan bir insan için biraz hafif kaçtığı için kendisi "Büyük Usta" anlamına gelen Lao Tzu olarak anıldı. Taoizm yüzyıllarca Çinkültürünü etkiledi, bugün de öğretisi milyonlarca insan tarafından benimseniyor.
3. Cengiz Kağan
Moğolların büyük kağanı yaklaşık 1162 yılında Onon Nehri kıyısında doğdu. İsmi "demirden" veya "demirci" manasına gelen "Timuçin" idi. 1206 yılına kadar Cengiz Kağan ismini kullanmadı. Cengiz isminin ne anlama geldiği de hala tarihçiler arasında bir tartışma konusu. "Adil" veya "Okyanus" anlamına geliyor olabilir. Bağlamı içerisinde Cengiz Kağan, "Ulu Kağan" anlamında da kullanıldı.
4. Lenin
Esas adı Vladimir Ilych Ulyanov. O da ileri demokrasinin erken örneklerini veren Çarlık Rusyası'nda Sibirya'ya sürüldü. Ancak o ismini evraklarını çaldığı bir memurdan almadı. Sürekli olarak Çarlık rejiminin istihbarat teşkilatının takibi altında olduğu için bir mahlasa ihtiyacı vardı. Lena nehrinden esinlenerek "Lenin" ismini mahlas olarak seçti. Zaman ilerlediğinde Ulyanov'u kimse hatırlamayacak ama seçtiği bu lakap şehirlere isim olacaktı.
5. Caligula
Bugün bu isim delirmişlik, gözü dönmüşlük, zıvanadan çıkmışlık ve vahşetle birlikte anılıyor. Halbuki Caligula "küçük ayakkabılar" demek.
Caligula doğduğu zaman adı Gaius'tu. Germanicus isimli saygın bir askerin oğluydu. Babası onu muharebe meydanlarına götürdüğü zaman ona küçük bir asker elbisesi giydiriyordu. Ayakkabıları da normal askerlerinkine göre minyatür sayılabilirdi ve bu tip ayakkabılara caliagae deniyordu. Caligula bu ayakkabıları giyen anlamında bir lakaptan ibaretti.
Caligula bu isimden nefret etse de, bu isimle tanındı ve kendisi de bu ismi sahiplendi. Ancak yaptıklarıyla bu isme öyle korkunç bir anlam verdi ki, bugün dünyanın bütün deliren diktatörleri "Caligula" ile bir tutuluyor.
6. Geronimo
"Yaşarken iyi yaşamak isterim" diyordu Geronimo. Beyazlara karşı mücadele eden son Kızılderili diye de biliniyor. Apaçi kabilesinin kahraman şefi bu isimle doğmadı. Meksikalılar kabilesine saldırıp bütün ailesini katletmeden önce adı "Goyalhka" yani "esneyen adam" anlamına geliyordu. Bu saldırıdan sonra "esneyen adam" değişti. Arkadaşlarına göre "artık daha sinirli ve tahammülsüz olmuştu." Özellikle Meksikalılara karşı acımasız saldırılar gerçekleştirdi. Kendisine saçılan kurşunlara aldırış etmeden bir düzine Meksikalı askerin üstüne saldırıp elindeki bıçakla hepsini öldürdüğüne dair hikayeler bulunuyor. Meksikalıları o kadar korkutmuştu ki ona "Ölümün Azizi" olan St. Jerome adını verdiler. Yani İspanyolcadaki "Geronimo." O da bu isimle anıldı.
7. Willy Brandt
Esas adı Herbert Ernst Karl Frahm'dı. 1929 yılında Sosyalist Gençlik hareketine, 1930 yılında da Sosyal Demokrat Parti'ye katıldı. Ancak işler ters gitti. Nazilerin iktidarda güçlerini arttırmasından sonra bütün sosyal demokratlar da takibata uğruyor, rejimin baskısı altına alınıyordu. 1933 yılında kişisel bağlantılarını kullanarak Gestapo'dan kurtulmak için Norveç'e kaçtı. Burada da Nazi ajanlarının kendisini takip edememesi için Willy Brandt ismini seçti. 1948 yılında resmen ismini Willy Brandt'a değiştirecek, 1964 yılından 1987 yılına kadar Federal Almanya'ya Başbakanlık yapacak ve 1971 yılında Nobel Barış Ödülünü bu isimle alacaktı.
8. Troçki
Esas ismi Lev Davidovich Bronstein. Troçki ismini almasının hikayesi de bayağı ilginç. Çarlık Rusya'sı zamanının çok ilerisinde bir ülkeydi. İleri demokrasinin ilk örneklerini sunuyordu. Lev Davidovich Bronstein da marksist bir muhalif olarak bu parlak demokrasi deneyiminden nasibini aldı. Görüşleri yüzünden Sibirya'ya sürgüne yollandı. Burada evlenip, çoluk çocuğa karışan Bronstein fırsatını bulduğu ilk anda sürgünden kaçmak istiyordu. Bir gardiyanın pasaportunu çaldı ve yeni hayatına başladı. O pasaporttaki isim de dünyaca tanınan bir isme dönüştü: Leon Troçki.
9. Nelson Mandela
Mandela'ya halkı tarafından layik görülen bir çok isim var. Kabilesinin adı olan "Madiba" ismiyle de anılan Mandela ülkesinde baba anlamındaki "Tata" ve dede manasındaki "Khulu" isimleriyle de anılıyor.
Mandela -Nelson- ismini okula başladıktan sonra aldı. O zamanlar Güney Afrika'da okula başlayan çocuklara "Hristiyan geleneklerine uygun bir isim koymak" sıradan bir uygulamaydı. Mandela'ya ismini koyan öğretmeni Bayan Mdingana Güney Afrikalı beyaz yerleşimciler tarafından kolayca söylenebilmesi için Nelson ismini seçmişti.
Mandela'nın gerçek ismi ise Rolihlahla. Babası tarafından konulan bu isim "bir ağacın dalını aşağı çekmek" anlamına geliyor. Günlük dilde ise "sorun çıkartan" demek. Mandela'nın Nelson ismini benimsemesine pek de şaşmamak gerekiyor.
10. Katerina
1729 yılında Prusya'ya bağlı Pomerenya'da Sophie Friederike Auguste von Anhalt-Zerbst-Dornburg adıyla doğdu. Eşi III. Peter ile tanıştığında ikisi de 10 yaşındaydı ama daha o gün kendisinden hoşlanmamıştı. Peter oyuncak askerlerle oynayıp içki içen sıkıcı bir çocuktu. Evlendikten sonra da aralarında ciddi bir münasebet olmadı. Sophie evin bir köşesinde duruyor Peter'ın da diğer köşede kalmasını sağlıyordu. Akıllıca bir hamleyle adını Katerina olarak değiştirdi. Bu isimle hem Rus tebaanın kendisini benimsemesi daha kolay olacak hem de en azından halk adını tam olarak söyleyebilecekti. Gerçekten tek hamlede Sophie Friederike Auguste von Anhalt-Zerbst-Dornburg demek maharet istiyor. Velhasıl tarih döndü, III. Peter Rus Çarı oldu. Katerina'nın beklediği fırsat ayağına gelmişti. 6 ay sonra düzenlediği bir saray darbesiyle Peter'i tahttan indirip kendisi tahta çıktı. Rusya'nın altın çağı denilebilecek bir dönem başlatacak, tebası tarafından da "Büyük Katerina" diye anılacaktı.
Kaynak: Onedio