Örgüt evi kerhane gibiydi: Adnan Oktar davasında şok itiraflar
Adnan Oktar organize suç örgütü davasında savunma yapan itirafçı sanık A.Ş.G. "20 senedir gençliğimi aldılar. Adeta hipnoz edip duygularımı istismar ettiler. Oktar'dan ve örgütten şikayetçiyim. Ailemden ve üzdüğüm herkesten özür diliyorum" dedi.
Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgütün elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 78'i tutuklu 238 sanığın yargılandığı davada, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen tutuklu sanık A.Ş.G.'nin tahliyesine karar verildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan 71. duruşmaya, sanıklar ve izleyiciler, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen tutuklu sanık A.Ş.G.'nin baskı altında olmadan rahat ifade vermesi için alınan ara karar gereği duruşma salonuna getirilmedi.
Tutuklu sanık A.Ş.G. savunmasında, 2001 yılında örgütle tanıştıktan sonra kendisine itaat ayetleri ezberletildiğini, mehdinin özellikleri konusunda yoğun tebliğ yapıldığını söyledi.
Örgüt tarafından bir işe yerleştirildiğini ancak çalıştığı işten maaş alamadığını anlatan sanık A.Ş.G., diğer örgüt üyelerine "Ben maaş alamayacak mıyım?" diye sorduğunda, "Senin maaşını Adnan Oktar'a infak ediyoruz." şeklinde yanıt aldığını kaydetti.
Örgüte bağlılık için yemin ettirildiğini, sonrasında ise örgütün cinsel sömürü sistemi olan "turnike"yi öğrendiğini anlatan A.Ş.G. savunmasında, "Ufak ufak eğitimlere başladılar. Kızlarla buluşmamızı, onlara tebliğ yapmamızı istediler. Bir anlamda örgüte kız bulmamızı istediler. Sonra bu kızların iman etmelerinin tek yolunun, bizlerin erkek olarak tebliğ yapıp cinsel birliktelik yaşamamız olduğunu söylediler. Adım adım ilerliyorlardı. 'Bu kızla cinsel birliktelik yaşamazsan bu kız seni dinlemez. Başta Müslüman olarak kıza yönelirsen kız da sana Müslümanmış gibi görünmeye çalışır.' derlerdi. Zengin görünümlü olup kızı kandırıp, cinsel birliktelik yaşayıp putlarını kırdıktan sonra tebliğ faaliyeti yapıp imanlarını kırmanız söylenirdi." diye konuştu.
Bu öğretiler üzerine bazı örgüt üyelerinin kızlarla tanıştığını ancak bu kızları turnikeye sokamadığını dile getiren sanık A.Ş.G, "Eğer böyle bir durum olursa, 'Sen kızla tanış getir.' diyorlar, sonra bu kızları örgütteki daha tecrübeli erkeklere devrediyorlardı." dedi.
"Oktar ile tanışmak ayrıcalıktı"
Sanık A.Ş.G., örgüt üyeleri içinde elebaşı Adnan Oktar ile tanışmanın ayrıcalık olduğunu belirterek, "2006 yılı olmuştu daha Adnan Oktar'ı görmemiştim. Örgütte Adnan Oktar'ı görmek statü sahibi olmaktı. Örgüt üyeleri birbirlerine 'Sen abiye gittin mi?' diye sorarlardı. Gitmeyen kendini eksik hissederdi. O (Adnan Oktar) böyle çok yüksekte biriymiş, bize zamanı yokmuş gibi izlenim verirlerdi. Onu görmekle manevi yükselme hissiyatı oluşturuyorlardı." ifadelerini kullandı.
Kendisinin yıllarca örgüt içi eğitimden geçtiğini dile getiren sanık A.Ş.G., savunmasında şunları söyledi:
"Örgüte kazandırılan kişi çok zenginse, gelecek vadediyorsa veya iyi bir ailesi varsa bu kadar eğitime sokmuyorlardı. Zengin bir ailenin çocuğu Adnan Oktar'ı 6 ay sonra görebiliyordu mesela. Ben 2007 yılında Adnan Oktar'ı görmeye gittiğimde 25-30 kişilik grup vardı, Adnan Oktar dışındakiler yerlerde oturuyorlardı. Yeniyim diye beni öne oturttular. Adnan Oktar bana 'Ne yapıyorsun?' gibi kısa sorular sordu. Daha sonra diğer örgüt üyeleri benimle ilgili Adnan Oktar'a not kağıtları gönderdiler. Notlarda, 'Tebliğ yapıyor.', 'Kitap çalışmalarına katılıyor.' gibi olumlu görüşler vardı."
Adnan Oktar'ın daha sonra birkaç kişi dışındakileri küfür ederek dışarı çıkardığını aktaran A.Ş.G., "Ben şok oldum. Aldığım eğitim, Kur'an ahlakı, sevgi ve kardeşlik varken bu küfürü duyunca çok şaşırdım. Bu durumu diğer örgüt üyelerine söyleyince, 'Adnan Oktar ortamın ağırlığını kaldırmak için öyle yapıyor. Sana burada saatlerce sohbet verse sıkılırsın. Bunu bir hikmete binaen yapıyor.' dediler. Adnan Oktar ile tanıştıktan sonra örgütteki güvenilirliğim arttı. Bir kademe atlamışım gibi oldu." diye konuştu.
"Birden bırakıp gidemiyorum, beni sinek gibi ezerlerdi"
Sanık A.Ş.G., örgüt üyelerinin kaldıkları evlerde eğitim ve kültür seviyeleri tutmayınca örgüt elebaşı Oktar'ın talimatıyla zaman zaman rotasyonlar yapıldığını ifade ederek, kendisinin de Ataköy, Şişli, Acıbadem ve Kavacık'taki evlerde kaldığını, Oktar'ın, örgütten kaçacağı veya uzaklaşacağından korktuğu kişileri Kandilli'deki villasına aldığını kaydetti.
Örgütün turnike sistemine de dahil olduğunu anlatan sanık A.Ş.G., "Bir kız turnikeye girmediyse Adnan Oktar'a gidemez. Adnan Oktar'ın yanına götürülen kız bir yanlış yaparsa tekrar turnikeye sokularak cezalandırılırdı. Hatta bir kızı duymuştum cezalandırılmış, gözleri bağlanarak turnikeye sokulmuş. Turnikedeki kız evleneceğine inanır. Eğer yakışıklı genç bir erkek turnikeye girmek isterse pek müsaade edilmezdi. Turnikeye girmek isteyen kişi ya kızlarla tanışamayan ya da bir suça bulaştırılmak istenen kişi olur. Buna örgütte 'operasyon' denir." ifadelerini kullandı.
Sanık A.Ş.G., turnikeye hiç kız kazandırmadığı için defalarca Adnan Oktar tarafından aşağılandığını, örgüte kız kazandıran "Yakışıklı tayfa" denilen gruba girmemek için çaba sarf ettiğini dile getirerek, şunları anlattı:
"Bu gruba girmemek için sürekli kötü giyinir, saç sakal karışık pespaye giderdim ki Adnan Oktar bana görev vermesin, fotoğraf çekimlerine çağırmasın. Bir örgüt üyesi, kız tavlamam ve kızları turnikeye sokmam için bana eğitim vermeye çalışırdı. Örgütün istismar ederek kandırdığı kızla irademi fesata uğratarak turnikeye soktular. Sonrasında ben sürekli turnikeden kaçıyordum. Bir süre sonra ben uzaklaşmaya başladım, bunu anladılar. Birden bırakıp gidemiyorum, beni sinek gibi ezerlerdi."
"Operasyon örgütten kurtulmam, arınmam için vesile oldu"
Adnan Oktar'ın örgütten ayrılan kişileri de sanki kendi yanlarındaymış gibi gösterdiğini, operasyondan önce müritlerinden katalog yapmak istediğini ifade eden sanık A.Ş.G. savunmasında şunları aktardı:
"Neyse ki yetişemedi, operasyon oldu. Örgütün uzağında kalan herkesi suça bulaştırıp onu da çekmek isterdi. Operasyonda annemin evinde yakalandıktan sonra emniyette beni bir avukat ziyaret etti. 'Beni atmaca gönderdi, bizimle çalışacaksın.' dedi. Korktum, sonra iki avukat daha geldi, 'Beni ailen gönderdi, beni amcan gönderdi.' diyorlardı. Aileme bir şey olacağından korktum. Metris'te aileme ulaştım, bana avukat bulmalarını istedim. Sonra Silivri'ye nakledildim. Gelen örgüt avukatlarını kabul etmeyince bana faks çekmeye başladılar. 20 senedir benim gençliğimi aldılar. Adeta hipnoz edip duygularımı istismar ettiler. Adnan Oktar'dan ve örgütten şikayetçiyim. Bu süreçte ailemden arkadaşlarımdan üzdüğüm herkesten özür diliyorum. Bunlar benim tamamen hür irademle baskı altında kalmadan verdiğim ifadedir. Bu operasyon örgütten kurtulmam, arınmam için vesile oldu. Devletimize, kolluk kuvvetlerine çok teşekkür ediyorum."
Sanık A.Ş.G, çapraz sorgusunda "Örgüt üyelerinden biri beni aramıştı, 'Akşam eve gel, şampiyonalar ligi var.' dedi. Bu bir kodlamadır. Turnike şampiyonu belirlenir. Hatta bir örgüt evi var, resmen kerhane gibi kullanılır. Burada olanlar Adnan Oktar'a rapor edilir." diye konuştu.
Sanık A.Ş.G., sanık avukatlarının sorularını yanıtlamadı.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda, "örgüt üyeliği" ve "nitelikli cinsel saldırı" suçlarından tutuklu sanık A. Ş.G.'nin tahliyesine, hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri konulmasına hükmetti.
Duruşmaya yarın devam edilecek.